Mustafa Cemal TOMAR
DÜNYA MALI HOŞ, SONUCU BOŞ
DÜNYA MALI HOŞ, SONUCU BOŞ
İnsanoğlu dünyaya ağlayarak geliyor, bu diyardan giderken de ağlayanları olur. Mevta ruhunu teslim ettikten sonra vaziyeti hususunda kimsenin ma'lumatı yok. İnancımıza göre salihlerdense iyi, fasıklardansa sonu perişandır.
Dünyayı algılamaya başladıktan sonra insanoğlunda benlik duygusu gelişmeye başlıyor. Ben, benim, benden kelimelerini sık sık kullanmaya başlar.
. Bu hayat boyu devam eder. Dünya malını elde etmeye çalışır, kazandıkça daha çok kazanmak ister, bu kazanç isteğinin bir sınırı yok. Son nefese kadar kazanmaya, biriktirmeye, malı yığmaya çalışır insanoğlu. Ölüm sonrasını düşünmeden, benden sonra bu mal kime miras kalacağını hesap etmeden,haram- helâl ilişkisini kurmadan, dünyada ebedi kalacakmışcasına habire birikim yapmaya devam eder. Bu istek hırsa dönüşür, zenginler arasında yarışa dönüşür, bazen mal kazanma hırsıyla 7/24 saat çalışmaya devam edilir. Mal kazanma hırsı ve sarhoşluğuyla akraba-eş dost görüşmelerini bir tarafa bırakır, kendilerine ve ailelerine dahi vakit ayıramıyorlar. Böyle yoğun bir hayat ömür boyu sürüp gidiyor. Taa son nefese kadar bu süreç devam ediyor. Sonra ne oluyor derseniz bir hiç. Son nefesi verince, mal ve para yerin üstünde kalırken bizim bedenimiz toprağın altına giriyor. Hani malın gerçek sahibi bizdik, tapu bizim üzerimizdeydi. Çok çalışarak ve tasarruf ederek bir de ömrümüzü vererek o malı kazanmıştık. Malımız ve paramız sayesinde çevremizde ve toplumda etkin ve yetkin sahibiydik. Şimdi ne oldu ki, malı terk edip gittik. Artık o mal üzerine hükmümsüz kalmadı. O mal mirasçılar arasında paylaşılmış olacaktır. Mirasçılar bize yeterince teşekkürler edecekler mi acaba. Sadece bir teşekküre bu denli hayatımızı dünya malına heba etmek değer miydi? Kısaca böyle durumlarda akıllı olmak gerekir. Dünya malına çok değer vermek de değmezmiş.
. Zengin olma hasleti ve aşkıyla yanıp tutuşmanın sebeplerinden birisi de başta akrabalarımız ve çevremiz bizi beğensin taktir etsin, değer versin, gıpta etsin, baş tacı etsin, övsün, çalışkan ve zengin adam oldu desin diyedir. Araması mersedes, onlarca arsaları, daireleri, yazlığı-kışlığı, fabrikası, bankada dolarları, kasası ve kesesi para ile doludur desinler içindir.
Bir diğer önemli sebeplerinden birisi de, dünyayı gezrme ve keşfetme isteğidir. Her şeyimiz olsun, her şeyin en üstün markaları olsun, nefsim ne isterse en doyurucu şekilde karşılayayım diyedir. Sonuçta mutlu olayım. Dünyayı gezebileyim, en lüks lokantalarda yemek yiyeyşm, lüks otellerde kalabileyim, dünyada ulaşılabilecek tüm güzelliklere ulaşma isteğidir. Böylece mutluluğu yakalama arzusudur. Böyle yapanlar an an mutlu oluyor olabilirler, iç dünyasında huzur hissiyatı ile yaşayabilir. Lakin bu huzur ve mutluluk geçicidir, gelip gidiyor.
Bizim ruhumuz inancımıza göre daimidir, daimi olan ruhumuz daimi mutluluk arzu etmektedir. Ruhumuza yaraşan budur. İman eden ve Salih amel işleyenlerin öbür dünyada kalacakları yer "ebedi cennet"tir. Ebedi cennet demek ebedi mutluluk demektir. Ruhumuzun huzuru ve mutluluğu ancak böyle mümkündür. Dünyadaki nimetler insanı geçici mutlu kılar. Akıllı insan ebedi mutluluğu, geçici mutluluğa tercih etmez. Kim geçici mutluluğu tercih ederse bu ticaretten sonuç itibarıyla zarara uğrayacaktır
Dün gitti, bugün varız, yarına ulaşacağımızın garantisi yoktur. Öyle ise yaşadığımız an varız demektir. Böyle bir dünyanın kıymeti de o derece olmalıdır. Kısaca hayat geçicidir. Ne kadar yaşarsan yaşa, akibet ölüm gelecek bu garip başa. Dünyada ne elde edersen et, sonunda hepsini bırakıp gideceğiz. Her gün bir önceki gün yaptıklarımızın hemen hemen aynısını yapıyoruz. Hayat tekerrürden ibarettir. Aynı şeyleri yapa yapa insan usanır hale geliyor. Usanmak ise beraberinde mutsuzluğu getiriyor.
Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki, dünyanın zevki ve nimetleri geçicidir. İçinde aynı zamanda bir çok olumsuz olaylar barındırıyor. Hastalıklar, dertler, ızdıraplar, ayrılıklar, hasretler, acılar maddi ve manevi rahatsızlıklar...vardır dünya hayatında. Sonunda her şey boş ve tatsız oluyor. Kimse bu dünyadan aslında bir şey anlamış değil. Allah Teâlâ akıbetimizi hayreylesin.Selâm ve Dua ile...
20.03.2024