(Baştan ifade edeyim ki,
Yazacaklarıma Rabb'im şahittir)
Bugün mahkeme dönüşü metroya binmiştim..
Yanımda da bir çocuk oturuyordu..
Ben yolculuk esnasında Ömer Kürkçüoğlu'nun
"Mondros'tan Musul'a Türk-İngiliz İlişkileri"ni okuyordum..
Yanımdaki çocuk; bir adrese gitmek için hangi durakta inmem gerekiyor,demesiyle
Metro içinde iken tarif ettim ve tevafuk o da aynı durakta inmiş..
Bundan haberim yoktu ve arkadan bana yetişerek ;
Hangi çıkışı kullanacağını söylemesiyle
Ben de o tarafa gidiyorum dedim ve 1.5 km beraber yürüdük..
Bu yol yürüme içinde öyle şeyler konuştuk ki,şaşırmamak elde değil.
Çocuk 17 yaşlarında cılız ve 1.55 boylarında AFGAN GÖÇMENİ..
5 senedir burada ve bir yerde çalışmaktaymış..
Çocuk bir derya ve nur(5 vakit namaz kılan) gibi parlıyor..
5 senede epey bir Türkçe konuşmayı öğrenmiş..
Şimdi sıkı durun lütfen !
Çocuk bizim Türkiye Cumhuriyeti tarihini yutmuş..
Afgan Kralı Emanullah Han 1928'de Türkiye'ye geldiğini
Buralarda neler yaptığını;
Atatürk'ten aldığı nasihatleri reform adı altında Afganistan'da uyguladığını ama
Halkın onu sevmediğini ve zar-zor yurt dışına kaçıp oralarda öldüğünü;
Rusya ile savaşan mücahitlerin isimlerini ve neler yaptıklarını,
Türkiye'de din-devlet ilişkilerini;
Sayın Erdoğan'ın neleri başardığını
İnanılması güç oranında hem de yorumlar katarak bir bir anlatmasın mı?
Haydaaaa !
İçimden "Bu bir çocuk ve bir ajan olamaz.
Bu bilgileri bilip de benimle konuşan kişinin
ajan tipli ve yaşlı olan birisi olsaydı kesinlikle şüphe ederdim" diye düşünüyordum..
Yok yok;bu çocuk islami dert edinen bir genç kardeşimiz..
Bu çocuğun bana bıraktığı etki ise;
(yıllardır söylediğim gibi)Dünya müslümanlığı uyanıyor..
Dünya yeni bir medeniyete olan gebeliğini yaşamaktadır..
Bu kadar basit ve net..