Mutlaka siz de kaşılaşmışınızdır.
Bazen, metroda ya da otobüste, yanlarında küçük çocukları olan kadınlar vardır.
Otobüs ya da metro, tıka basa doluyken, çocuk annesinin kucağına değil de bir koltuğa oturmak ister.
Bazı anneler, özellikle ayakta duran yaşlılara saygıdan dolayı, çocuk istemese de zorla kucağına alıp onlara yer verir.
Bazıları da tam tersi, çocuğunu kucağına alma teklifinde bile bulunmaz. 6-7 yaşındaki çocuğunu oturtur, yaşlı başlı insanlar ayakta gider.
Böyle annelere söylenecek sözü size bırakıyorum.
İşte benim metroda karşılaştığım anne, bunlardan hiçbiri değildi.
5-6 yaşlarında yuvarlak gözlüklü, Harry Potter tipli bir çocuk, annesiyle ilk durakta trene bindiler.
Tren, gitgide kalabalıklaştı.
Ve bizim ufaklığın başına, yaşlı bir teyze geliverdi.
Anne, hemen çocuğuna şöyle dedi:
- Erenciğim, bak teyze ayakta kaldı. Hadi sen teyzeye yer ver ayakta kalmassın. Olur mu yavrucum?
Eren:
- Banane ben oturacağım. Ben oturmak istiyorum.
- Anneciğim, ama büyükler ayakta iken küçükler oturmaz.
Eren tam dişli çıkı.
- Ama o zaman ben hiç oturamam ki!
Ayaktaki teyze söze girdi.
- Bırakın hanımefendi çocuktur. Otursun.Teşekkür ederim düşündüğünüz için.
Anne, ısrar etmeye devam etti.
- Hadi Erenciğim, sözümü dinle lütfen.
Çocuk, iki kolunu göğsünde bağladı, yüzünü astı, başını öne eğdi.
Bakın anne bu durumda ne yaptı?
- Peki Erenciğim, o zaman ben kalkıp yer veriyorum, dedi ve ayağa kalktı.
Çocuk, suratı asık olarak çeresiz kalkıp annesinin kucağına oturdu.
Ve ayaktaki teyze koltuğa oturdu.
Anne, oturan kadına dönerek şunları söyledi:
- Çocuklar, keyiflerinin her istediğini yapamayacağını öğrenmeli.
Burada onun keyfinin istediğini yapmasına göz yumsam, o ömür boyu öyle devam eder.
Şimdi, burada bunu öğrenmezse ömür boyu öğretemem.
Bu anne, aslında çocuğuna, büyüklere saygıyı öğretirken, bize de güzel bir ders veriyordu.
Çocukların her istediğini yerine getirmenin, her arzu ettiğini almanın, her dediğini yapmanın, aslında, evde elimizle, doyumsuz, aç gözlü, rahatına düşkün tiranlar yetiştirmek olduğunu farketmek zorundayız.