Prof. Dr. Zeki BAYRAKTAR
CHP-SP İTTİFAKI 1974’TEKİ CHP-MSP [ECEVİT-ERBAKAN] KOALİSYONU İLE KIYASLANABİLİR Mİ?
.
Saadet Partili bazı yöneticiler CHP-SP ittifakını bu kıyasla rasyonalize etmeye çalışıyorlar. Ancak bu yapılamaz. Çünkü;
.
1-CHP-MSP koalisyonu parlamenter sistemde yapılan bir koalisyondu. Bu koalisyonlarda iki parti bir protokol üzerinde anlaşır, bakanlıkları kendi aralarında bölüşür ve diledikleri anda da koalisyonu bozabilir. Açık çek verilmez. Nitekim CHP-MSP koalisyonu 1 yılını doldurmadan (10 ay sonra) bitmiş ve hükümet düşmüştür.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise böyle bir şey söz konusu değildir, eğer ittifakın adayı [Kılıçdaroğlu] seçilirse, 5 yıl boyunca hem başbakan hem cumhurbaşkanı olacak, SP desteğini çekse bile onu düşüremez, yani SP’nin desteği 5 yıllığına verilmiş açık bir çektir.
.
2-CHP-MSP koalisyonunda 185 milletvekili bulunan Ecevit Başbakan, 48 milletvekili bulunan Erbakan Başbakan yardımcısı olmuş ve MSP devlet bakanlığı haricinde Adalet, İçişleri, Ticaret, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Sanayi ve Teknoloji gibi stratejik bakanlıkları almış ve bu bakanlıklar sayesinde kendine özgü pek çok icraat yapmıştı.
CHP-SP ittifakında ise SP’ye düşecek olan muhtemelen stratejik olmayan bir devlet bakanlığı olacak, bu 1 bakanlık için 5 yıl boyunca Cumhurbaşkanı+Başbakanlık yetkileri ile donatılan Kılıçdaroğlu’na açık çek verilmekte, kefil olunmaktadır. Seçimden 6 ay sonra Kıloçdaroğlu SP programına/düşüncesine zıt icraatlar yaparsa (ki yapacağını söylüyor aşkında, örn İstanbul sözleşmesi, LGBT politikası vs) ne yapacaksınız?
.
3-Parlamenter sistemde başbakan bakanları tek başına atayamaz ve değiştiremezken, yeni sistemde Cumhurbaşkanı tüm bakanları istediği anda atar ve azledebilir, buna SP’nin ve ittifaktaki diğer partilerin bakanları da dahil [‘’hayır öyle olmayacak çünkü protokol var’’ demenin bir anlamı yok, çünkü bu sistemde bu protokolün yasal bir bağlayıcılığı yok, anlaşmazlık halinde Kılçdaroğlu ‘’dileyen kabineden ayrılabilir’’ der ve restini çekebilir, çünkü bu takdirde kendisi hiçbir şey kaybetmez, zira mühür 5 yıl boyunca onda, parlamenter sistemdeki koalisyonda ise böyle bir rest çekilemez, çünkü o zaman hükümet düşer, düştü zaten].
.
4-CHP-MSP hükümetinde bakanlar kurulu kararı için MSP’li bakanların da onayı gerekiyordu, itiraz varsa karar çıkamazdı, şimdi SP 1 bakanla bunu yapabilecek mi? İtiraz ettiği anda azledilebilir. Ayrıca CB’nin tek başına kararname çıkarma yetkisi var vs [bu hemen hemen tüm atamalar için böyle]
.
Kısaca CHP-MSP koalisyonu pamuk ipliğine bağlı olan geçici bir hükümet modeli iken [MSP desteğini çektiği anda hükümet yıkılırken, açık çek yokken], CHP-SP ittifakı Kılıçdaroğlu’na 5 yıllık boyunca açık çek verilen ve ne yaparsa yapsın geri alınamaz nitelikte yetki tanıyan bir ittifak modelidir.
.
Saadetli arkadaşlar bu iki model arasındaki bu farkları göremiyorlar mı yoksa görüyorlar ama görmezden mi geliyorlar? Eğer birincisi ise bu fena, çünkü muhakeme eksikliği var demektir, ikincisi ise bu daha fena, çünkü bu bir tahrif ve kandırmacadır [kendi kendini kandırmaca].
.
Neticede kararı verecek olan SP tabanıdır. Biz gördüklerimizi söylüyoruz. Ama bu vesile ile SP’li yönetici kardeşlerimize şu soruyu sormaktan da kendimi alamıyoruz;
.
ABD başkanı Biden açıkça “Erdoğan’ın muhaliflerini desteklemeli ve onu iktidardan indirmeliyiz” dedi.
İsrail hükümeti ve medyasının açıklamaları da bu doğrultuda. Keza FETÖ ve PKK da böyle. Kısaca ABD/Biden, İsrail, AB, FETÖ, PKK… gibi örtük ve aleni Türkiye düşmanları büyük bir heyecanla ‘’Erdoğan kaybetsin, muhalifleri kazansın’’ istiyor hatta bunun için mücadele ediyorlar.
Yani ABD, İsrail, FETÖ, PKK’nın kazanmasını istediği bir ittifaktasınız, bu durum (ABD-İsrail’in desteklediği bir blokta olmak, onları sevindirmek) sizi hiç mi rahatsız etmiyor? Ne düşünüyorsunuz bu konuda?