Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

BESMELELİ EĞİTİM

BESMELELİ EĞİTİM

Dünkü yazıma kaldığım yerden devam ediyorum. Eğitim- öğretim başlıyor dedik. Besmele çekerek işe başlayacağız inşallah. Rabbimizin adıyla okumaya başlamak bir emirdir. Bakınız Cenab-ı Hak Alâk Süresi'ninde, ilk beş ayet-i celilesinde ne buyuruyor. Kulak verelim.

1 - Yaratan Rabbinin adıyla oku!

2 - O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı.

3 - Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.

4 - O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.

5 - İnsana bilmediği şeyleri öğretti.

Her ayeti Kerime'de de Rabbimizin adı geçmektedir.

Ben burada öncelikle besmele ile başlamayan eğitim noksan kalır, bereketli olmaz, insanın yaratılışına uygun düşmez, bilginin taşları yerli yerine oturmaz.

Mahlukatı haluksuz okumak ne de acaip bir şey. Rabbimizin bir adı da "Haluktur". Hasr Süresi son ayetinin meslini hatırlayalım.

24 - O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.

Fen ilimlerinde, astronomi biliminde, tıpta, jeolojide, jeomorfoloji biliminde, coğrafyada kısaca dünyanın ve evrenin bütün bilimlerinin yaratıcısı ve şekil vericisi olan Yüce Allah'ın ismini zikretmeden başlamak ne kadar nankörce ve cehaletçe bir durum olduğu aşikardır.

Başlanılacak olan her hayırlı işin başında besmele olmalıdır. Besmele ile başlanılan bir işte hile- hurda olmaz, yalan-dolan hiç olmaz. İşin seyri besmele ile başlar, besmele ile devam eder ve besmele ile hitameye erdirilir. Diğer bir ifade ile;

Helal ve hayırlı işler Allah'ın adıyla ve O'nun emir ve müsaadeleri doğrultusunda yapılan işlerdir. Besmele, müslümanın elini attığı her işte, adımını attığı her yolda Allah ile beraber olduğunun, O'nun yardımıyla iş yaptığının şuurunda olmasını sağlar.

Besmele Tevbe Suresi hariç her surenin başında yer almaktadır. Ayrıca;

NEML SURESİ 30. AYETTE de besmele geçmektedir.

Arapçası:

إِنَّهُ مِن سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Okunuşu: "İnnehu min suleymâne ve innehu bismillâhir rahmânir rahîm(rahîmi)."

Anlamı: "Süleyman'dan; o Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla (başlamakta)dır."

Bir ilahide geçen sözler şöyledir:

Her şey O’nunla başlar,

Diner onunla yaşlar,

Kurtlar, kuşlar, ağaçlar,

Zikreder dağlar, taşlar.

Ne bitmez bir bereket,

Ne tükenmez bir kuvvet,

Bismillah’da gizlidir,

Buluruz O’nda halvet,

Biz de söyleriz daim,

O ne büyük bir devlet.

Besmelenin önemini anlatarak bitiremryiz.

[8/9 20:26] Mustafa Cemal Tomar: Evet besmele bizim baş tacımızdır. Bütün ilim- bilimlere vahiy çerçevesinden bakmak zorundayız. Evlatlarımızı besmeleli ve vahiy eksenli eğitim- öğretim vermek zorundayız. Bu birinci ve en önemli görevimizdir.

İkinci bir husus zamanın hastalıklarından ve zararlarından önce kendimizi ardından sorumlusu olduğumuz çocuklarımızı korumak zorundayız. Emperyalist güçler bizim her alanımıza girmişler, geleneklerimizi, değerlerimizi ve inançlarımızı yok etme peşindeler. Düşmanımızın silahını tanımadan alınacak tetbirler fayda vermez.

Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli diye bir modelden bahsediyor. Sayın ilgili bakanın konuşma metnini inceleme fırsatı buldum. Bu modeli sanki Besmeleli eğitime benzetmişler gibi. Değerler eğitimi kavramına vurgu yapılıyor. Aslında burada ahlâki eğitim kastediliyor kanaatimce. Bizim ülkemizde sözde çok modernist vardır. Eski kavramlara karşı alerjileri var. Onların tepkisini almama adına "değerler eğitimi" ismini kullanmışlardır kanaatimce.

Evet dünyada her geçen gün ahlaksızlık arttığından, ahlâk kavramı her geçen gün değeri artmaktadır. Bir kişide ahlâk var, başka dünyalık hiç bir şeyi yoksa adamdır. Bir kişinin maddi anlamda her şeyi var, lâkin ahlâk yoksa adam değildir. Görüldüğü üzere ahlâk her zaman ve her yerde zirvededir.

Madem ki konumuz eğitimdir, öyle ise en önemli hedefimiz ahlâklı nesil yetiştirmek olmalıdır. Bu hedefi yakalamak öyle kolay değildir. Aile, çevre, toplum, öğretmen ve devlet top yekün el ele vermelidir. Önce her bir fert kendini düzeltmeli, sonra sıra okullara gelmelidir. Toplum top yekün kendini ahlâk değerlerine entegre ederse okullara ve öğretmenlere fazla bir iş kalmıyor. Ahlâkî değerlerini kaybetmiş bir toplum çocuklarına okullarda ahlâki değerler verilemez. Anlatarak, bir takım ahlâki kaide ve kuralları tahtaya yazarak ve öğrencilere ezberletilerek bu konuda netice alamazsınız. Toplum ne yaşarsa çocuklar da onu yaşar. Atalarımız " Bak anasını, al danasını" sözünü boşuna söylemişler. Eğitimde şöyle bir kural vardır. Mahiyetindeki kişilere durmadan ahlâk dersi verme, talimatlar yağdırma. Kendini düzelt, göreceksin ki, dünya düzelecektir.

Başta yöneticiler olmak üzere, ebeveynler, öğretmenler gelecek nesillere "rol model" olabilirsek maarif modeli ahlâki manada başarıya ulaşacaktır. Aksi taktirde hepimiz havanda su döveceğiz. Umarım yanılırım.

Burada rol model dedikleri şeyin önemini vurgulamaya çalıştım.

Dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de şüphesiz öğretmene güven ve değer verme meselesidir. En kıymetli varılığımız olan çocuğumuzu " ana kucağı gibi sıcak" olan öğretmene teslim ediyoruz. Bizim için çocuğumuzun öğretmeni dünyanın en iyi insanı kabul edilmelidir. Zenginliğini, siyasi gücünü öğretmen üzerinde kullanmaya yeltenenler ahlâki olarak çökmüş kimselerdir. Ayrıca güven zedelemesi oluşacağından böyle bir ortamda sağlıklı eğitim- öğretimden bahsedilemez. Öğretmenler toplumda değer gördüğü sürece başarı sağlanır. Günümüzde dünya standartlarında eğitim-öğretim açısından gerilerde oluşumuzun esas sebebi budur.

Ücret ve özlük hakları açısından öğretmenler kategorizeye ayrılmışlardır. Asgari ücretin altında ücretle çalıştırılan öğretmenler vardır. Bu durum eğitim - öğretimi olumsuz etkilemektedir.

Diğer bir husus öğretmenin yetkinliği her geçen gün daha da azalmaktadır. Öğretmenin geleceği öğrencinin ve velinin iki dudağı arasına sıkıştırılmıştır. Özgür ortamda öğretmenler görev yapamamaktadır. İlkokul 1. Sınıf öğrencisinin sınıf tekrarına veli karar veriyor. Öğretmenin verdiği notlar talimatla değiştiriliyor.

Velinin yanında azarlanan öğretmenler vardır. Velinin şikayeti itibare alınıyor, öğretmenin şikayeti es geçiliyor. Sınıfın huzurunu bozan öğrenciye hiç bir yaptırım gücü yoktur. Öğrenci öğretmeni döver hastanelik yaparsa öğrencinin okulu değiştiriliyor, öğretmen aynı şeyi yapsa cezaevine atılıyor. Öğretmen kavramı toplumda bayağı yıpranmış durumda. Maddi ölçülerle öğretmen değerlendiriliyor, saygınlığı dip yapmıştır. Bu eksikler mutlaka giderilmelidir. Başka türlü başarıdan söz edilemez.

Burada besmelenin eğitimdeki öneminden bahsettim. Yaratan Rabbinin adı ile başlanmalıdır her haýırli işe. Yapılacak olan işlerimjz de Rabbimizin kullarına olan talimatları doğrultusunda olmalıdır. Laiklik ismi altında Allah Teâlâ'nın talimatlarını göz ardı etmenin bedeli hem dünyada hem de ahirette ağır olacaktır. Yeri ve göğü ve bütün mükevvenatı yoktan var eden Allah Teâlâ 'nın emir ve nehiyleri hayatımızın her alanında vardır ve mevcuttur.

Ayrıca eğitim- öğretimle ilgili azı eksiklikleri dile getirdim. Umarım yararlı bir yazı olmuştur. Yazımı Ali İmran suresinin ayetleriyle noktalıyorum.

189 - Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah her şeye kâdirdir.

190 - Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için gerçekten açık, ibretli deliller vardır.

191 - Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Ve "Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, Sen yücesin, bizi ateşin azabından koru." derler.

Selam ve Dua ile....

09.09.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.