Firuz TÜRKER
Benim gençliğimde MİT milli değildi
Biri çıkıp da delikanlı gibi bu 'Kale' de neyin nesi, MİT'in nesine diyemedi. Diyeceklerdi belki ama yutkundular. MİT'e bulaşmak istemediler. MİT Düzgün işler yapar hale geldi, hadi doğru deyişle söyleyelim 'milli' oldu. 15 Temmuzun henüz sıcak olduğu günleriydi yanılmıyorsam Adil Öksüz hakkında Kılıçdaroğlu, istihbarat ne güne duruyor, gidip yakalayıp getirsin gibilerden bir şeyler söylemişti. Aradan zaman geçti MİT FETÖ cüleri birer birer paketleyip getirdikçe sesi soluğu çıkmadı. Birine de 'helal olsun' demesinden geçtik, kurumu takdir edici bir cümle kurmadı. Hele Reyhanlı katliamının planlayıcısı yakalanıp getirilince bir de El Muhaberatla ilgili itiraflarda bulundukça ağzını bıçak açmadı. Ucu kendine de dokunur diye ödü patladı. Çünkü hem Esat'ı adam yerine koyalım diye tutturandı, hem de katliam yapıldığı zaman 'güvenlik zaafı' diye ortalığı velveleye vererek iktidara suç yüklemeye çalışan.
1927 Yılında (MEH/MAH) Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti olarak kuruldu. 1965 de adı MİT, Milli İstihbarat teşkilatı olarak değişti. Gerek MAH, gerekse MİT olarak AK Parrti iktidarına kadar CIA, MI6, MOSSAD vs örgütler gibi başka ülkelerden istihbarat toplamak, Türkiye aleyhine faaliyetleri izlemek gibi asli görevleri yerine daha çok bu kuruluşlar adına Türkiye'deki muhalefeti izlemek gibi bir görev yürüttü. Sansaryan Hanından tutun da Zihni Paşa ve Ziverbey köşklerine, Gayrettepe'deki birinci ikinci şube günlerine işkencehaneler kurdu. CIA tarafından eğitilen işkenceciler buralarda nice muhalif unsuru işkencelerden geçirdi. İşkencede ölenler ya karanlıkta faili meçhul olarak bir tarafa atıldı, ya da ayakkabı bağı ile kendini astı gibi uydurma açıklamalarla götürülüp kimsesizler mezarlığına gömüldü. Tabutluklarda ne canlar yakıldı. Filistin askısı, kedi ile çuvala koyma, gözleri bağlı iken tepesine şıp şıp saatlerce su damlatma gibi teknikler geliştirdi. 12 Mart ve 12 Eylül günlerinde çok mesai harcadı.
O zamanlardaki MİT, milli değildi, CIA in Türkiye şubesi gibi çalıştı. Seçilmiş başbakanlara, yapılacak darbe dahil, hiç bir önemli istihbaratı vermedi. Vesayet sisteminin eli kolu gibi iş gördü. Bütün bu pisliğin içinden sıyrılıp da şimdiki konumuna gelmiş olması olumlu bir gelişme. At sahibinin elinde kişner. MİT'i kendi gizli iktidarlarını koruyup kollamakta kullanan vesayet odakları bu pis işleri yaptılar. Hele 'faili meçhuller' döneminde yaptıkları akıllara sığacak gibi değil. MİT dediğin kurtlar vadisiydi işte.
O günlerden bu günlere gelindi. MİT Şimdi Balkanlar'dan Suriye'ye, Libya'ya kadar görevinin gereğini, yani milli görev yapıyor. Öyle CIA gibi, MOSSAD gibi infaz da yapmıyor. Kamboçya'dan Latin Amerika'dan bile FETÖ cü hain paketleyip getiriyor, yargıya teslim ediyor. Bu adı geçen istihbarat örgütleriyle ve diğerleriyle dünya çapında boy ölçüşüyor.
Yeni binaları gerçekten modern bir bina olmuş. Mimarisi de adına yaraşır ciddiyette. Ayrıca Yeni Türkiye'ye de yakışır görkemlilikte. Hayırlı uğurlu olsun. Vatana yapacakları hizmetlerde hem MİT hem de milletimiz hayrını görsün. Dost olmayacaktır mutlaka da kim çatlayacaksa da çatlasın.