İnsanlar öldükten sonra geriye üç şey bırakacaklar.
1-Nesillerin devamı,
2-Edinilen, inanç, kültür ve geçmişe dair yazılı yada yapılı edinilmiş varlıkların devamı,
3-Bilgi ve teknolojilerin ve aklın devamı.
İnsanlar ne yaparlarsa yapsınlar, bu değerlerden başka hiç bir şey dünyada bırakmayacaklar.
Bu süreçte adı anılacak olan insanlar, bu dünyada geleceğe dair bir eser bırakanlar olacaktır. Bu eser bir bilgisayar yada bir kitap, yada bir resim, yada bir teknolojidir. Bundan dolayıdır ki, elektriği, matematiği, ampulü, ağırlık ölçüsünü, yer çekimini v.b. buluşlar yapan insanlar çok önemlidirler.
İnsanoğlunun şöyle bir hatası var. Kapasitesi olan yetenekli insanları desteklemiyorlar. Desteklemedikleri gibi saygıda duymuyorlar. Telif hakları yada gereken destek sadece gelişmiş ülkelerde veriliyor.
Türkiye beyin gücünü anladığı anda büyük bir atılım yaptı. Önceleri Türkiyede bir fikri yada ileriye yönelik düşüncesi olan yada buluşu olanlara akılsız gözü ile bakılırdı. Bu insanlar cadde sokak gezer sponsor arardı. Daha sonra Akparti hükümeti inovasyona daha fazla önem vererek, bir düşünceniz varsa size yardımcı olalım dedi.
Inovasyona verilen önem ile birlikte Türkiye büyük bir atılım gerçekleşti.
Uçaklar, insansız uçaklar, tanklar, kara araçları, deniz araçları, robotlar, programlar, motorlar, tirbünler geliştirdi. Önü açılan inovasyon Türkiyenin kaybetmiş olduğu yılları kazandırmasada, büyük bir gelişim sağladı. Şu anda Türkiye bir daha önüne geçilemeyecek bir inovasyon yarışı başlattı. Ben inanıyorum ki, Türkiye inovasyonda dünyanın en iyilerinden olacak.
Fakat sadece inovasyon yapanların yeniliklere imza atması yetmiyor. Yaşayan ve feraset edebilen herkesin bilmesi gerekir ki, "Marifet iltifata tabiii dir. Müşterisiz meta zayidir. Ziya Paşa"
Bu sebeple alim ve arif olan her insanın görevlerinden bir taneside, takdir ve iltifattır. Ötesi cehalet.
İnsan neyi düşünebiliyorsa, değeri o kadardır.