İmdat ZEYTİNCİ
Balans ayarı, Çap ayarı, Piston ayarı.
Daha önceden de yazdığım gibi dostlarım. Dünya üzerinde öyle ayarlar var ki, yaşamadan anlamak mümkün değil.
Çocukluğumuzda motorsikletçi Saffet usta vardı. Her boş bulduğum zamanda onun yanına gider, jawaların karbiratör ayarını, platin ayarını, zincir ayarını, buji ayarını öğrenirdim. Hemen akabinde, çok sevdiğim iki usta daha vardı. Traktör tamircisi, İsmail usta ile Mehmet usta. Oraya gider, kendime yağsız bir sandalye bulur, saatlerce onları seyrederdim. Onlarda aynı şekilde hep ayar verirlerdi. Volant ayarı, hidrolik ayarı, piston ayarı v.b.
Sonra okullarda öğretmenleri öğrencilere, öğrenciler öğretmelere ayar verirdi. Sonra bir baktım ki, dünya ayarlar üzerine yürüyor. Belediye başkanı muhtara ayar veriyor, muhtar azalara.
Gazeteci reklam koparmak için esnafa ayar veriyor, esnaf tüketiciye.
Ne iştir arkadaş? Ayar veren verene.
Konyada elime bir kağıt parçası geçti. Ziraat odalarına başkan seçimi varmış. Aday olan arkadaş arka arkaya sıralamış.
-Gübre ayarlanır,
-Su kuyusu ruhsatı ayarlanır,
-Devlet teşvikleri ayarlanır.
Adam vermiş ayarı.
Neyse birgün Istanbul dan yaşlı bir adamla tanıştım. Otururken adam dediki, çapın ne?
-Hadi bismillah, abi o nasıl söz demeye kalmadı. Delikanlı yanlış anlama kelli felli birine benziyon. Buralarda öyle sorulur. Ne iş yaparsın, kapasiten ne, çapın ne?
-Esdağfirullah abi, bak sana çorabımız delinmiş dedimsede inandıramadım.
-Sonra baktım adam istanbulun en zenginlerinden biri ve bana çap ayarı çekiyor. Haa buda bir kazançtır, eyvallah dedik. Son giderken, delikanlı, unutma paran varsa askerinde olacak, dedi ve birde balans ayarı verdi.
-Onada Eyvallah.
-Eğer insan tek başına ve sıfır sermaye ile hayata başladıysa, zaten bütün ayarlar bozuktur. Hepsi ayar ister. Her neyse, düşe, kalka, sürüne, yuvarlana, bata çıka, ayarlanarak gidiyoruz.
-Gel zaman, git zaman, geçen sene bir şirketin yönetim kurulu toplantısındayız. Otelin garajına bir girdim, keşke girmez olaydım. Garajda 1 milyon Euro dan aşağı hiç araba yok. Neyse arabanın içinde kafayı eğerek bir saklanma ayarı yaptım. Konuşan olsa, bir ayarda ben geçecem ama adamlar milyar Euroluk adamlar. Bize bin defa ayar geçerler.
Toplantı başladı. Rakamlara bir baktım, 12 milyar, 7 milyar, 2 milyar, 900 milyon. 10 milyondan aşağı zaten kimse yok. Neyse toplantıda öneride bulunmak için elimi bile kaldıramadım. Oradan 22 milyon Dolar ortak olan bir arkadaş öneride bulunmak istedi, otur dediler.
-Vay yavrum vay. Benim aklıma Saffet ustanın ve Ismail ustanın verdiği balans ayarları geldi.
-İçimden dedimki, ülen biz usta görmemişiz. İsmilin balans ayarıyla oynamak ne kadar kolaymış. Burda adama Hollandada ayarı bir veriyorlar, adam kendini Güney afrikada buluyor.
-Diyeceğim azizim, şimdi internette gençlere bakıyorum, valla ayar üstüne ayar veriyorlar. Dur hele guzum şu ayarları bi ayarlayın. Baba sırtından balans olmuyor. Hele ayakların yere bassında, kendi ayarını kendin yap.
-Ayarcı geldi ustaaaaa!