Bizim memleketin üçte biri Gürcistan kökenlidir. Çoğu ile akraba olmuşuzdur. Gürcüler, biraz palavracıdır. Aralarında Recep ismi yaygındır. Palavra karşısında şaşkına dönen Ordulu ''Atma Recep Din Kardaşuz'' der.
Benzer durum şimdi yaşanıyor. Birileri Türkiyeden Amerikaya 418 milyar dolar götürmüş. Muhalefet seçilirse parayı geri getirecekmiş. Duyunca, Ordulunun söylemi aklıma geldi.
Ekonomik büyüklük açısından Türk Ekonomisinden 418 milyar dolar para çıkmaz. Ulusal Hasılamız 830 milyar dolar. Yarısını çalıp götürmüşler, diyenler, ekonomik akıl taşımıyor. Olmaz. Bu kadar parayı Türk ekonomisi, tasarruf olarak biriktiremez.
Yıllık tasarrufumuz belli. Yılda ekonomi, 96 milyar dolar civarında tasarruf yapıyor. Tasarruflar bankalarda duruyor. Bankalar santimin hesabını yapar. Beş yıllık tasarrufun tamamının çıkması lazım. Böyle bir çıkış yok. Bırakınız 5 yılı, bir yıllık tasarruf çıkmış olsa, bankalar likidite krizine girer.
Devlet bütçesine bakalım. 160 milyar dolar civarında. Bütçenin yüzde doksanı cari harcamalar. Memura maaş, emekliye maaş, askere maaş, fakire-fukaraya yardım gibi ödemeler. Yatırıma yüzde 10 kalıyor. Yani yılda 16 milyar dolar ile köprü-tünel-yol-resmi bina-amortismanlar karşılanıyor. Bütçe açık veriyor. Buradan para çıkmaz. Çıksa da 3-5 milyar doları geçmez.
Milli Hasılaya bakalım. 830 milyar dolar. Bu paranın yüzde 88 i yurt içinde harcanıyor. Geriye kalan yüzde 12 ise tasarruf= yatırıma şeklinde gerçekleşiyor. Türkiye tasarrufundan fazla yatırım yapıyor. Enflasyonun nedeni de bu. Yatırım yapmak için tasarruf dar boğazı var. Olmayan para, yurt dışına çıkmaz.
Ülke sürekli cari açık veriyor. Cari açık, dış ticaret açığından geliyor. Yani, dışarıdan çok mal almışsın, az mal satmışsın. Mercedes almışız, domates satmışız. 20 yıllık cari açıkların toplamı 700 milyar doları bulmuş. Bu kadar para ülkeye girmeden cari açık finanse edilmez. Demek ki, ülkeye para girmiş.
Şimdi birileri çıkmış, ülkeden çıkması imkansız 418 milyar dolardan bahsediyor.
Aklıma, ATMA RECEP DİN KARDAŞUZ, söylemi geliyor.