Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
AMATÖR SİYASETÇİDEN DEĞİŞİM ÜZERİNE NOTLAR
AMATÖR SİYASETÇİDEN DEĞİŞİM ÜZERİNE NOTLAR Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
‘Kokan ayak’ olduktan sonra çorabı değiştirsen ne yazar…
Çok üzüldük (!) Porno kasetiyle gelmişti, üzerine sifon çekilerek gitti.
Sistem küçük bir operasyon yaptı. Havası olanların havasını aldı, o kadar…
Yeni duamız artık şöyle: Dünyadaki bütün köpekler özgür ve özel olmalı…
Yönetimdeki birkaç fügünün değişmesi, ana yapıyı hiçbir zaman etkilemez.
Yapılan ‘kukla değişikliği’nin, sahiplerine ne getireceğini bekleyip göreceğiz.
Kök aynı kök… Gübre aynı gübre… Aynı yerden besleniyorlar. Diye değişsinler ki…
Bizim problemimiz şu: Kemal’a ‘mal’ diye lâkap taktık, Özgür’e ne diyeceğiz şimdi?
‘Mal’ gitti diye sevinmeyin, gelen de aynı fabrikanın ürünü ve defolu… Ne fark eder ki.
Bana öyle geliyor ki Türk Atasözlerinden biri daha gerçekleşti: Eşek aynı eşek ama semeri değişti.
Başkanın değişmesiyle bu zihniyet değişmez… Bunların peşinden gidenlere rabbim akıl fikir versin.
Türk siyasi hayatı, en azından bir güldürü sanatçısını kaybetti. Şimdi kim güldürecek bizleri…
Bekleyin, bekleyin… “Gelen gideni aratır” atasözünün bir daha gerçekleşmesini CHP’liler de beklesinler.
CHP bir İngiliz formatıdır asla Türkler ve Müslümanlar için çalışmaz. CHP Haçlıların içimizdeki Truva atıdır.
Bir dost dedi ki: CHP’nin başındaki sadece isim değişti ‘mal’ gitti özel imalat bir ‘ öküz’ geldi değişen sadece isim…
Anladık, anladık da… Özgür Özel'in arkasında Ekrem İmamoğlu var. Peki, İmamoğlu’nun arkasında kimler var? Onu da anladık mı?
Her ne kadar eşeği değil semeri değiştirdiler gibi görünüyorsa da aslında eşeği değişip sıpasını getirdiler ve nalı, semeri, eyeri ve gemi aynı…
Bizim için hiç fark etmedi. İtlerin yeri değişti. Koca havlayan itin yerine, nispeten genç ve iyi havlayan birisini tayin ettiler. Buna da ‘değişim’ dediler.
Biz, feraseti yüksek bir milletiz. Bakın, partilerine Genel Başkan olarak lâyık görmedikleri adamı ‘Cumhura Başkanı’ diye kakalayacaklardı. Millet yemedi.
Batı Cephesi’nde bir şey yok… Ayni tas aynı hamam… Al birini vur ötekine… Genel Başkan isminin değişmesi, zihniyetin de değişmesi anlamına gelmez ki…
Aynı havuzda olup da ‘değişim’ diyenler de demeyenler de hiçbir zaman değişemezler. Değişim onların mayalarına aykırıdır. Aksi halde genetikleri bozulur.
CHP; asla bir parti değildir. İslam düşmanı, batı yanlısı, İttihat Terakki ne idi ise, onun devamıdır. Ona bir siyasi parti olarak bakıp ‘değişim’ beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır.
‘Değişim, değişim’ diye yırtıldılar. Sonuç al birini vur diğerine… Çakal gitti, yerine Sırtlan geldi. Demek ki ‘değişim’den bekledikleri böyle bir değişimmiş. Yani ‘değişmedi’ demeyin.
Selanikli’ler Dersimliler’in yönetimine tasfiye ettiler. Tasfiye edileceklerin bir şeylere kayması muhakkak olacak. Kılıçdaroğlu taraftarları ya yeni bir parti kurarak oraya kayacaklar ya da TİP'e Kayacaklar...
Bilmem kaçıncı defa yenildikten sonra iyice tecrübe kazanmıştı ama zalım yoldaşları fırsat vermediler, tam yenmeyi öğrenecekti ki devirdiler… Böylece yenilgilerinin arasına bir yenisini daha ekleyen antik siyasetçi, artık inzivaya çekildi.
Tasarlanmış gelenekleri devam ediyor. Hiçbir şey değişmedi. Bülent Ecevit’i Deniz Baykal yedi, Baykal’ı Kemal Kılıçdaroğlu yedi, Kılıçdaroğlu’nu da Özgür Özel yedi. Ömürleri yemekle geçiyor. Değişen bir şey olmadı. Bundan sonra onu da yiyen bir babayiğit çıkar ama değişen bir şey olmaz… Aksi halde gelenekleri bozulur.