Mustafa Cemal TOMAR
ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR
..ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR
Bu sözü bilmeyenimiz yoktur. Adalet saraylarımızın girişlerinde bu söz asılı durmaktadır. Bu söz ezberimizde, lâkin ne anlama geldiğini pek de bilmeyiz.
Doğrusu biz fazla düşünmeyi, akletmeyi, bazı realitelerin altında yatan sebeplerin ne olduğunu araştırmayı pek sevmeyiz. Bazı şeyleri ezberlediğimizde o şeyi bildiğimizi zannederiz. Bir şeyi ezberlemek demek o bilgiyi düşünmeden, ne anlama geldiğini bilmeden, sadece harf-hece-kelimelerden oluşan cümlelerin seslendirmesidir. Örneğin; "kalp" kelimesini herkes hemen hemen her gün bir vesile ile kullanır. Kalp kelimesinin aktivitelerini ana hatlarıylâ kaç kişi bilir? Kalbin, kanın vücutta dolaşmasını sağlayan bir organ olduğunu nüfusumuzun kaçta kaçı bilir? Biraz düşünen toplum olsak (doktor olmaya gerek yok) kalbin görevini herkes öğrenebilir. Misalleri çoğaltabiliriz.
. Başlığımda geçen mülk kelimesinin anlamı ilk edapta mal- mülk anlamına geliyor gibi geliyor bize. Asıl buradaki anlamı ise; bir devletin bütün vatandaşlarına karşı adil davranması, kanun önünde zengin- fakir ayırımı yapmadan herkesin eşit olması, devletin imkânlarını halka adil dağıtılması...gibi anlamına gelmektedir. Şu halde adalet devletin temelidir, dinin direği, nasıl ki namazsa, devletin temeli ve direği adalettir. Adalet olmayan bir devletin batması haktır. Her türlü yolsuzluğun, rüşvetin, haksızlığın kol gezdiği bir ülke adaletten uzaktır. O zaman şunu söyleyebiliriz ki, güçlü ve müreffeh bir ülke olmanın baş şartı adalettir..
Bu sözü Atatürk'e atfediyorlar. Bu söz, adaletin timsali olan Hz. Ömer'e (R.A)' a aittir.
Adalet her alanda olmalıdır. Yani hayatın her alanında, hava- su gibi adalet gereklidir. Tabi burada adalet terazisi nereden satın alınmalıdır? Sorusu haklı olarak aklımıza gelmektedir. Batıdan mı, Amerika'dan mı, İsviçre'den mi, Fransa'dan mı soruları akla geliyor. Oralardan gelen adalet alanında ne varsa kaldırın çöpe atın. Gerçek İslâm Hukuk Sistemi bütün insanlığa huzur getiren sistemdir. Onun dışındaki sistemler ve onların bakajında bulunan hukuk sistemi insanlığa huzur getiremez. İslâm dışındaki tüm sistemler kuvveti üstün tutan sistemlerdir. Beşer sistemidir, beşer şaşardır. Birleşmiş Milletler Örgütü'ne 193 ülke üyedir. 5 ülkenin dediği oluyor. 187 ülke bir şey istese bu 5 ülkeden biri çıkıp istenilen şeyi veto etse, o istek yerine gelmez. Zira bu 5 ülke ekonomik yönden güçlüdür de ondandır. Böyle adalet mi olur?
Şu an bu satırları yazarken bir taraftan da TR-1'de Güzel Okuma Yarışmas'ını dinliyorum. Jüri üyeleri üç kişidir. Osman Engin, Dr. Mehmet Ali Sarı ve Halil Necipoğlu Hocalar buradaki jüri üyeleridir. 8 yıldan beri bu hocalar bu juriliği yapmaktadırlar. Bunlardan bu konuda ülkemizde daha uzman kişiler vardır. Bence adaletin gereği diğer hocalara da yer verilmelidir diye düşünüyorum. Diğer taraftan onlarca misafir hoca da stüdyoda var. Onlar da muhtemelen uzman kimselerdir. Onlar da kaariye not veriyorlar. Onlarca kişinin verdiği notların ortalaması bir jurinin verdiği not mesabesinde tutulması ne derece adildir? Sorusu akla geliyor.
Diğer taraftan jüri üğeliği yapan hocaların verdiği notlar arasında çok çelişkiler var. Objektif not veremiyorlar. Yıllarca seyrediyorum ve verdikleri notları görüyorum, yaptıkları değerlendirmeleri dinliyorum. Kanaatim, adil değerlendirme yapamadıkları yönündedir.
. Misafir hocaların verdiği notlar çok daha isabetlidir. Onlarca misafir hocaların verdiği ortalama not 93 iken jüri üyeleri tam puan veriyor. Bu kadar çelişki olamaz. Bari Kur'an okuma yarışmasında bu adaletsizliği göstermeyiniz. Yazık!!!
Evet bir memlekette adalet sağlanmadığında o ülkede huzur, istikrar ve huzur olmaz. Aynı işi yapan kişilere farklı ücretler vermek adalet değildir, TBMM'de çıkarılmak istenen yasalarda vijdana göre değil de üstten gelen emir doğrultusunda parmak kaldırmak adalet değildir. İşlenen aynı şuç karşısında fakir kimsenin ceza alması, zenginin beraat etmesi adalet değil zulümdür. Devler dairesinde adamı olanın iş görmesi, olmayanın ise iş görememesi adalet değildir. Mülakat sınavlarında benim partimden olana yüksek not, olmayana düşük not vermek zulümdür, adaletle ilgisi yoktur.
Adalet ve her yerde adalet. Öğretmen öğrencilerinin her birine adil davranmalı, baba malını evlâtları arasında adil paylaşmalı, kurum yöneticisi yönettiği insanları adil yönetmelidir. Zaman zaman bazı konularda davranış sergilememiz gerektiğinde adil davranış sergilemeliyiz. Belediyenin verdiği iftar sofralarında yemek dağıtma işi yaptığımızı düşünelim. Her vatandaşa elimizden geldiğince adil davranmalıyız. Ayı miktarda yemek vermeliyiz. Satırlarımı adaletle ilgili bir Ayet-i Kerime mealiyle son vermek istiyorum.
Maide Suresi, 8. ayet:
Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. Selâm ve Dua ile...
24.03.2024