Karadeniz'li bir abiden dinlemiştim.
Dedi ki...
Bizim orada birine dünür gitmişler. Adam güzel kızını göstermiş çirkin kızını gelin etmiş, bayağı bir gülüştük.
Sonra düşündüm.
Acaba bizim Avrupa yasalarıdamı böyle oldu diye.
1926 yılında italya'dan ceza kanunu.
Almanya'dan ticaret kanunu.
Fransa dan idare kanunu.
Medeni ve borçlar kanunu İsviçre den.
Almışlar.
Maalesef bu bir realite ve bir gerçek.
1000 yıl dünya'yı idare etmiş bir millet kendi kanunlarını gavurlardan almış.
İyi güzel de...
Orada ki yasalara ve orada ki uygulamalara bakınca...
Arkadaş acaba bu batılılar kendilerine gerçek kanunları bize de sahte kanunlarımı verdiler demekten kendimi alamıyorum.
Mesela...
Siz gidinde Almanya'da bir doktora bir öğretmene veya bir polise fiske vurun. Yada fark etmez sivil birine vurun. Bakayım başınıza neler geliyor?
Ananınzdan emdiğiniz süt burnunuzdan geliyor mu, gelmiyor mu?
Madem medeni hukukunuzu isviçre'den aldınız gidin isviçre'de boşanan bir erkek ömür boyu nafaka ödüyormu. Acaba kadının beyanı orada da esasmıdır?
Alacaklısını dolandıranlar, ev sahibine sopa atan kiracılar, italya da elini kolunu sallayıp geziyorlar mı?
Madem ticaret kanununu Almanya'dan aldınız, gidin bakın Almanya'da piyasa pahalansın diye kamyon kamyon sebze meyve tarlalara dökülüyor mu?
Madem idari kanun Fransa'dan, acaba Fransa'da da hiç bir iş yapmayan 50.000 muhtar varmı 40 yaşında emekli olan var mı?
Yok yok...
Kesinlikle bu işte bir hinlik var. Bu batılılar kesinlikle bizimkilere sahte kanunları vermişlerdir.
Yada enazından o zaman ki taslaklarını vermişlerdir.
Yoksa yasaların bu kadar bozuk bu kadar lastik yasalar olması asla mümkün değil.
İnanın şaka demiyorum.
Bu işte bir bit yeniği var. Oradaki uygulamaya bakarak birde burdaki uygulamaya bakarak ben sonra bu sonuca vardım.
Anlayacağınız gene biz yandık.
Selam ve dua