Yusuf ZABUN
ABDURRAHÎM KARAKOÇ'UN (7.sene-i devriyesi)
7 Nisan 1932 tarihinde Kahramanmaraş/Ekinözü (Celâ) köyünde dünyâya geldi.
Küçük yaşlarda şiìre merâk sarmışdı.
Zira, dedesi, babası ve kardeşleri de şâirdiler.
2 kitâb hacmindeki ilk şiirlerini beğenmediği için yakdı. Ancak;
1958 yılından itibâren son altı sene içerisinde yazdıklarını ise;
"Hasan'a Mektûblar" adı altında 1964 yılında bastırdı.
1958 yılında buIunduğu kasabada belediye mesûl muhasîbi olarak girdiği memûriyetden 1981 yılında emekli olunca gazeteciliğe yöneldi.
Bir ara politikayı denediyse de fazla duramayıp ayrıldı. Niçin ayrıldığına şöyle cevâb vermişdi;
"Allâh rızâsı için girdim, Allâh rızâsı için ayrıldım".
"Mihribân kim" sorusuna, bir türlü açık-seçik cevâb vermedi. Bendenizin bu konudaki yorumu şu şekildedir. Mihribân;
Şefkâtli, Merhâmetli, Rahman ve Rahîm olan Cenâb-ı Allâh'dır.
7 Haziran 2012 târihinde Hakk'a yürüdü. Muhsîn Başkanın yanına defnedileceği şeklinde hâber gelince, Ankara/Hamamönündeki Taceddin Sultân Câmîine gitdiğimde, Bağlum'a defnedileceği süpriziyle karşılaşmışdım.
"Ebedî kudretin tek sâhibinden alınan emîr üzerine 7 Nisan 1932 târihinde dünyâya gelmişim.
Çocukluğum şöyle-böyle geçdi. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim.
Birçok kimseye o yılları anlatsam,
"Özlenecek neresi var?" diyebilirler, ammâ ben hep çocukluk yıllarımı sevdim.
Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zâten bizim oralarda her genç şiîr yazar.
Bu tutku başka bir meşgâlenin veya işin olmayışından olsa gerek.!
Ben de avâreydim, boşluğumu şiîrle doldurmaya çalışdım. Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin iri kıyım politikacıları, ihtilâl cuntacıları, bilimsel cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermâye sülükleri, zulûm-işkence makineleri, adâlet katleden hukûkçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular.
Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum.
Din düşmânlarının, yâni İslâm düşmânlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesîle oldular. En uygun zamanda yaşadığıma inânıyorum.
Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim.
Allâh (cc) kısmet ederse..."diyecek kadar mert ve açık fikirliydi.
Rabb'im,vefâtının 7. yılında kendisine afv u mağfiret eylesin.
Kabri pür-nûr, mekânı cennet olsun.
Hasan'a Mektûblar, El Kulakta, Vur Emri, Kan Yazısı, Suları Islatamadım, Beşinci Mevsîm, Dostda Doğru, Akıl Karaya Vurdu, Yasaklı Rüyâlar, Gökçekimi Gerdanlık-I-2-3, Parmak, Düşünce Yazıları,Çobandan Mektûblar gibi eserlerinin yanı sıra en sevilen şiîrleri de;
Anadolu Sevgisi, Acaba, Bayrâmlar Bayrâm Ola, İsyânlı Sükût, Mihribân, İncitme, Açık Dilekçe vs.!
Kalın sağlıcakla.!