Rasim DUMAN
ABD VE AB ARASINDAKİ "ÇATLAK" TAM OLARAK ORTAYA ÇIKTI
Evet, ABD ve AB Arasında (İngiltere dâhil) uzun zamandır "birşeyler oluyor" ve ABD'de 5 Aralık 2025 tarihinde yayınlanan Milli Güvenlik Strateji Belgesi'nde bu "birşeyler" bir hayli açık ve net bir şekilde ifâde edilmiş..
ABD bu belgede AB'ye gayet açık ifâdelerle şunu diyor :
"Biz bundan sonra sizi sırtımızda taşımayacağız ! Sizler ülkelerinizi idâre etmekten ve kendinizi korumaktan âcizsiniz ; bunun bedelini biz daha fazla ödemeyeceğiz ! Eğer hayatta kalmak istiyorsanız, bizim rotamıza gireceksiniz !"
Keza belgede AB Ülkeleri, mülteciler ile alâkalı olarak ta, "sert tedbirler almadıkları için" tenkid ediliyorlar.
Bu belge yayınlandıktan sonra AB Organlarında ve Ülkelerin Hükümetlerinde büyük endişeye sebep olduğu, açıkça görüldü.
Hatta Fransa Devlet Başkanı Emanuel Makron, apar-topar Çin'e gitti.. Doğrusu, orada da gayet güzel karşılandı..
Çin'deki mevcut Hükümet ve Devlet Başkanı Şi Cin Pink hakikaten son derece zekice ve akıllıca bir siyâset icra ediyorlar.
Bir taraftan ekonomik / ticâri / teknolojik / askeri sektörlerde gaz'a sonuna kadar basıyorlar, diğer taraftan da, Dünyadaki hiçbir "gerilim"e müdâhil olmuyorlar..
Yani, bütün dikkatlerini ve bütün güçlerini, "büyük ve nihâi hesaplaşmaya" teksif ediyorlar.
Bu siyâset, Çin açısından son derece doğru ve isâbetli bir siyâsettir.
Unutmayalım, Çin tersaneleri şu anda tam kapasite ile savaş gemileri inşa ediyor..
Keza, uçak fabrikaları da, tam kapasite ile savaş uçakları imâl ediyor.
ABD'liler bütün bunları elbette gayet iyi görüyorlar..
Binâenaleyh ABD bir taraftan Çin ile AB arasındaki muazzam ticâreti baltalayarak, Çin ekonomisini yavaşlatmaya çalışırken, bir taraftan da, Rusya'nın Çin'e daha fazla yaklaşmasını engellemek için, Ukrayna'nın asgari % 20'sini fedâ etmeye hazırlanıyor..
Bu meselede ABD ve AB arasında çok büyük fikir ayrılığı var amma, AB Ülkelerinin ve İngiltere'nin, ABD'yi arkalarına almadan, Rusya'yı Ukrayna'dan çıkaramayacakları da meydanda..
Fikir ayrılıkları bundan ibâret değil ; ABD, AB Ülkeleri içindeki "aşırı sağcı partileri" de destekleyerek, AB Ülkelerinin dâhili siyâsetlerini de dizayn etmeye çalışıyor..
ABD'nin yayınladığı 33 Sayfalık Strateji Belgesi'nde bu husus açıkça da beyan edilmiş..
Keza bu belgede, Çin'in ciddi şekilde tesirinin görüldüğü bütün Pasifik coğrafyası ile Orta ve Güney Amerika ile Karayipler coğrafyasının, ABD için "hayâti ehemmiyetine" işâret ediliyor..
Ki, zaten Venezuella başta olmak üzere, Güney Amerika ülkelerine karşı ABD'nin bilhassa son bir senedir tatbik ettiği düşmanca "hizâya getirme" politikaları da, aslında bu belgede yazılı stratejinin, çok önceden beri uygulamaya alındığını isbat ediyor.
Peki ABD ile AB arasında ortaya çıkan ve bu "resmi vesika" ile de artık resmiyet ve aleniyet kazanan problemler ; TÜRKİYE'ye nasıl akseder ?..
Bizi alâkadâr eden en mühim husus budur..
Bunu da ayrıca paylaşacağım inşallah.
Aslında şimdi bu husustaki kanaat, tahmin ve fikirlerimi, bu metinde arzetmek isterdim, fakat "yazılarımın uzun olduğunu" sitemkâr ifâdelerle beyan ve ikaz eden bazı kıymetli dostlarımın bu taleplerine icâbet ediyorum.
Bu mevzuda ikinci metni daha sonra yazacağım inşallah, kıymetli dostlarım.
Fakat insanları kasden merakta bırakarak, güyâ teveccüh ve alâka toplayacaklarını ve "reyting yükselteceklerini" zanneden - aslında bu tavırları ile itimad ve itibâr kaybeden - bazı "yalancı fikir pazarcılarına" son derece öfkelenen bir insan olarak, bu meselede kimseyi merakta bırakmamak için, ABD ve AB Münâsebetlerindeki bu problemlerin, TÜRKİYE'ye nasıl aksedeceğine dâir fikrimi, şimdi hemen tek cümle ile beyan edeyim :
İnşallah son derece faydalarını göreceğiz ve çok kazançlı çıkacağız.
Selâm ve dua ile kıymetli dostlarım.