TYB Konya’da Tarihin Acı Baharı Konuşuldu: Prof. Dr. Ahmet Alkan’dan “Mevsim Hep Acıbahar” Romanı ve Anadolu Dramı

TYB Konya’da Tarihin Acı Baharı Konuşuldu: Prof. Dr. Ahmet Alkan’dan “Mevsim Hep Acıbahar” Romanı ve Anadolu Dramı

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin düzenlediği "Yazarın Aynası" etkinlik serisi, bu hafta Prof. Dr. Ahmet Alkan’ı konuk etti.

D. Mehmet Doğan Kütüphanesi’nde gerçekleşen ve Saffet Yurtsever’in organize ettiği programda, Alkan’ın tarihi romanı “Mevsim Hep Acıbahar” mercek altına alındı.

Yazarın Sorumluluğu: Satış Kaygısı Yerine Hayattaki Boşluğu Doldurmak

Konuşmasına yazma motivasyonunu anlatarak başlayan Prof. Dr. Ahmet Alkan, yazarlığı ticari bir kaygıdan öte, hayatındaki eksik kalan boşluğu tamamlama gayreti olarak tanımladı. Alkan, her yazarın kendi milli geleneklerini kaynak alması gerektiğini ancak evrensel olana ulaşmak için de ufkunu genişletmesi gerektiğini vurguladı.

“Ben romanlarımı satmak için değil, yaşamımda bir bütünlük elde etmek için yazıyorum... Benden öncekilere karşı bir vefa borcu, benden sonrakilere karşı da doğru tarihin, doğru bilgilerin ve köklerin onlara aktarılması sorumluluğu.”

Prof. Dr. Alkan, eserini kaleme alırken, Osmanlı'dan Cumhuriyete geçiş sürecinde yaşanan toplumsal kırılmaları ve bireyin duygusal serüvenini yazmayı bir borç ve sorumluluk olarak gördüğünü belirtti.

93 Harbi'nden Kurtuluş Savaşı'na: Anadolu'nun 44 Yıllık Ağır Yükü

Romanın tarihi arka planını detaylandıran Alkan, eserin başlangıç noktası olarak 93 Harbi’ni (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) işaret etti. Bu dönemin, Osmanlı'nın kaybetme sürecinin hızlandığı büyük bir kırılma noktası olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Alkan, 1878’den 1922’ye uzanan 44 yıllık kesintisiz savaş döneminin insan ve besin kaynağı olan Konya üzerindeki derin etkilerine dikkat çekti:

  • İş Gücünün Kaybı: Uzun savaşlar, Anadolu’dan genç ve kol gücünü çekip aldı.

  • Kadının Kurumsallaşan Rolü: Savaşlar sonrası erkek nüfusu geri dönse dahi, Anadolu köyündeki kadınların tarladan, hayvancılıktan ve ev işlerinden oluşan ağır rolleri "doğal görevleriymiş gibi" kurumsallaştı.

  • Gerçek Yaşanmışlıklar: Romanın omurgasının, Fatma Ana gibi gerçek kişilerin yaşadığı acı, yokluk ve yoksunluk hikâyelerine dayandığını aktardı.

Alkan, babaannesi olan Fatma Ana’nın, Yemen’e giden eşi Nuri dedenin yolunu yedi yıl boyunca boş yere beklemesini anlatarak, savaş yıllarının bireysel dramını somutlaştırdı.

TYB Başkanı Köseoğlu: Üzerine Az Yazılan Bir Dönemin Arka Planı

Programın kapanış konuşmasını yapan TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Prof. Dr. Ahmet Alkan'ın mimarlıktan gelen çizme yeteneği ile yazarlık arasındaki ilişkiye vurgu yaptı. Köseoğlu, Alkan’ın tarihi romanlarla edebiyata yaptığı katkıyı övdü.

"Bugün burada, üzerine çok fazla romanın ya da tarihi betimlemenin yazılmadığı bir dönemin; Balkanlardan bu tarafa yapılan savaşların Anadolu’daki sosyo-politik durumunun ve buradaki dramların arka planını dinlemiş olduk."

Etkinlik sonunda Prof. Dr. Ahmet Alkan’a ve program düzenleyicisi Saffet Yurtsever’e katılım belgeleri takdim edildi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.