ZİHİN EGZERSİZİ: OLMASAYDI NE OLURDU? Prof. Dr. Salih Şimşek
İnsan boş kalınca olur olmaz, muğlak sorular geliyor aklına… Hafta sonu benim de öyle oldu ve Whatsup grubu arkadaşlarıma, cevabı lastik gibi değişen, ‘ucu ve sonu açık’ bir soru sorayım istedim. Bakalım insanlar, soruyu okuyunca nasıl bir ‘algı’ya sahip olacaklar. Soru şöyleydi: Sanal Dünyadaki Gerçek Dostlarım! Bir saattir kafama bir soru takıldı kaldı. Şöyle: Olmasaydı ne olurdu? Bu konuda sizde oluşan algı nasıl? Lütfen biraz açıklama yapar mısınız?
Gelen çok sayıda cevaplardan seçtiklerim şöyle:
- Allah’ın dediği olurdu. Olmasaydı da olurdu...
- Bütün ülke Arapça bilirdi ve herkes Kur'an okuyabilirdi. Bu da Siyonist yandaşlarının işine gelmezdi.
- İngilizler ‘sâdık bir vali’den mahrum kalırdı.
- İlla bir işbirlikçi olacaktı. Gidişat öyleydi. Çünkü yenilmiştik. Bir tasfiye memuru yani Müstemleke Valisi lazımdı, bulurlardı. Adı muhtemelen Mehmet Kemal, Vedat Kemal, ya da Ahmet Kemal veya falan filan olurdu.
- Kraliçe küserdi, kırılırdı... Kalkıp bir açıklama yaparsam 9999’dan ceza almazdım.
- Olmasaydı olmamış olurdu. Olduysa olmuştur. Ne yapalım şimdi yani? İşimize bakalım. Geleceğimiz için çalışalım. Yanlışları düzeltelim. Herkes hesabını Allaha verecek elbet…
Her millet layık olduğunu bulur kuralı yine geçerli olurdu.
- Asla öyle olmazdı. Zaten olmama ihtimali de yoktu. Olmak onun iradesi değildi. Sen böyle şeyleri kafana takma…
- ‘Babasının variyetini pavyonda yiyen evlat’ olmasaydı ne olurdu? Siz önce buna cevap verin. Sonra da ne söylerseniz söyleyin.
- O yokken de biz vardık… Yani olmazdı. Hiç bir şey değişmezdi.
- Bu soru biraz manidar olmuş… Olmasaydı kaça ayrılır biliyor musunuz? Olmasaydı Türkiye güllük gülistanlık olurdu. Emekli dul ve yetim maaşlarına verilecek zamlarda kılı kırk yapmazlardı. Bir sürü seçenekler var ama hadi neyse…
- Olmasaydı en azından ülkede hilafet hayatta olurdu hocam. Bu bile tek başına bir şeydir.
- Bizim için olmasaydı iyi olurdu. Bana öyle geliyor.
- Yoktan var ettiler. Daha iyi olurduk. Olmasaydı, bu rezil durumda olmazdık.
- Üzülerek söyleyeyim. Olmasaydı, sırada yüzlercesi vardı. Mesela İngiliz yüzbaşı olan John Godolphin Bennett ve benzerleri yedekte tutuluyordu.
- Ahmet abim ne diyorsa öyle olurdu. Bize söz düşmez, kafamıza olur olmaz sorular gelmezdi.
- Dünyanın babası olmaya devam eder, Osmanlı hilafeti yerinde dururdu.
- Olmasaydı olmazlardı (yani onlar olmazlardı. Biz yine olurduk).
- Sorunuz bana öyle geliyor ki, ‘insanı dinden çıkaracak bir cümle’, direkt olarak haşa, Allah’a şirk koşulu gibi bu kelâm... Bir şeyi oldurmak insana isnat edilmez, yüce Allah’ın, kudretine isnat edilir. Kün feyekün ile istediğini oldurur.
- Vaki olanda hayır vardır… Allah ü Teâlâ beterinden korusun. Olacak olan neyse o olurdu ‘mukadderat’ böyleymiş.
- İslam âlemi bu hallere düşmezdi. Olmasaydı bu günkü ahlaksızlık, faizcilik, rüşvet, dinsizlik de olmazdı. Vatanımıza da hiç bir şey olmazdı. Sanki Balkanları ve Selanik’i kurtarmış gibi bir de düşmanı denize dökmüş palavraları da olmazdı.
- Olmasaydı, 2 milyon kilometreye yakın toprağımız olurdu...
- Hocam beş para dahi etmez mahlûkatı kafana takıp ne diye kendine eziyet ediyorsun. Bizim yörede güzel bir yöresel söz var, biraz argo ama tam yerine geldiğinde manzara koyan bir söz, "koy hötüne rahvan gitsin." diye. Naçizane fikrim, siz de böyle ya…
- Güzel olurdu. Olmasaydı herkes kendi alfabesiyle Kur’an okuyabilirdi.
- Lahey Divanı’na gitmeye gerek yoktu. Irak’ta Suriye’de şehit vermezdik. Keşke olmasaydı çok daha iyi olurdu. Keşke olmasaydı.
- Milletimizi bir asırdan beridir İslam’dan, 1000 yıllık şanlı tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden uzaklaştırmak için; okullarda okutulmakta olan yalan tarih kitaplarıyla gerçeğin üzerini örtmek ve milletimizi Avrupa’nın uşağı yapmak için ‘inkılap’ adı altında soytarılıklar yapılmazdı. Yani günümüze göre çok daha güzel olurduk.
- Olmasaydı yine onun adında, ona benzeyen biri olurdu. Yine aynısı olurdu. Olanla ölene çare yok... Yine de olmasaydı şu Yorgolar olmazdı...
- Şeytan olmasa idi ne olurdu? İşte öyle olurdu. Memleket ve insanları bozulmazdı.
- Biz Ergenekon’a sığınıp yeniden var olmuş milletiz. Onun için yine olurduk.
- Ne Var ki, olmadığı yerlerde de, milyarlarca insan yaşamış ve yaşamaya devam edecekti...
Üstelik bunun çok büyük kısmının ismi de yine Hans, Jorc, Michael olarak kalacaktı... Ama gel gelelim ki, Onunla yatıp kalkan Pelin Batu gibi Batı hayranları olan Elitistlerin evlatlarına koydukları isimler Rafael, Alex, Deivid, Josef gibi ehl-i küffar ismi olmazdı.
- Daha da iyi olurdu. ‘Olmasaydı Yorgo olurdunuz’ diyen müptezel embesil Kemalitlere sordum ‘eeee iiii hiiii’ dedi.
- Muhtemelen Enver ya da onun gibi düşünen birileri Anadolu’ya giderdi. Bu giden şahsiyet de Saltanatı biraz gecikmeli kaldırırlardı ama Hilafet muhafaza edilirdi. İngiliz ve Fransız’ın savaşacak gücü tamamen bittiği için yine barış isterlerdi. Yunan ise İngiliz yardımı kestiği için bizimkiler onları çıktıkları deliğe kadar yine kovalarlar ama 12 Ada Yunan’a verilmez Musul Kerkük misakı milli sınırları içinde muhafaza edilirdi. Çünkü 1. Dünya savaşı bittiğinde ve Mondros Mütarekesine göre yine Misakı Milli’nin sınırında olan vilayetler idi. Rejim değişmezdi, ıslahat yapılır ismimiz Türk İslam Cumhuriyeti olurdu diye düşünüyorum.
- Olmasaydı küresel güç Amerika veya Rusya değil biz olurduk. Ayrıca ülkede Kemalstler olmazdı.
- Olmasa idi dedemin bıyıklarını kimse ölçmezdi.
- Mayınlı tarlaları sorularla geçiyorsunuz. Bu soruyu bilmediğinizi öğrenmek için sorduğunuz kanaatinde değilim...
- Topyekûn bir millet, kendisi olmaktan çıkmaz, kompleksli Batı hayranı takipçi ve taklitçilik olmazdı.
- Olmasaydı adımız Michael ve Yorgo olur (!), Avrupa Birliği’ne girerdik, kişi başı milli gelirimiz 50 bin dolar olurdu… Keşke olmasaydı. Sonuç olarak olan olmuş, olmayan da olmamıştır.
- Her şeyi ona bağlıyorlar ama Osmanlı’daki dönüşüm 1823 de başlayıp 1923 de tamamlandı. Abdülhamid meşrutiyet (Cumhuriyet) ilan edip kabineyi (Meclisi Mebusan) kurup İngilizlerin onayı ile 1876 da Taht'a oturduğunda O zat, daha doğmamıştı kavuğun yerine…
- Olmasaydı olmamış olurdu. Olduysa olmuştur. Geriye takılıp kalmak neyi çözer? Ne yapalım şimdi yani…