ZİHİN EGZERSİZİ: KALBİN KIRILMA SESİ

Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK

ZİHİN EGZERSİZİ: KALBİN KIRILMA SESİ Prof. Dr. Salih Şimşek

Gece geç saatlerde uykum kaçtı. İnternette biraz gezinti yaptım. Bunu yaparken sanal dünyadaki gerçek dostlarıma bir zihin egzersizi yaptırma fikri geldi allıma. Onlara dedim ki, ‘dostlar şu kalp kırma veya kalp kırılması’ kavramlarını günlük hayatımızda sıkça kullanırız. Sizler bunlardan ne anlıyorsunuz? Kırılırken nasıl bir ses çıkarır? Bu ses herkes tarafından duyulur mu? Görüşlerinize ihtiyacım var, yazar mısınız?

Gelen cevapların bir kısmını aşağıda sizlerle paylaşıyorum:

- O sesi duyacak kulak, herkeste olmaz... Bazen çağıl çağıl akan bir damla gözyaşıdır, görmeyen göz görmez.

- O var ya… Enfes bir nefes sesi çıkar. Mesela ‘heart’ gibi…

- Kendi kalbimin kırıldığında sesini duyuyorum ama dışardakilerin kırılan kalplerinin sesini duyduğunu sanmam.

- Ahhhhhhhh… Küüt çaat, der.

- Sessizdir kalp kırılması… Sesi sadece kırılan kalbin sahibi duyar.

- O çıkan sesi, yalnızca Yaradan bilir ve o duyar. Biz kullar duymaktan aciz, sadece acı hissederiz.

- ‘Sessizlik’ sesi çıkarır, frekans aralığı çok yüksek olduğundan onu hiç bir kul kulağı işitemez. Çatırdayınca kulakları çınlatan sessiz bir çığlığı vardır gibi geliyor bana…

- Ahiret sorusu gibi... Onu kıranlar, sağır değillerse eğer, muhakkak duymuşlardır, onlara sorun lütfen!

- “Ben bilmem, kitap bilir!” demek gerek! Kırdığımda, duyduğumda elbet söylerim fakat benden başka duyan olmazsa, işte ona yanarım.

- Kütürt diye bir ses çıkar. Ama benimki öyle yapmayıp sessizliğe bürünüyor.

- Cızzz eder hocam, ince ince yakar. Kalp kırılırsa, bilenler elbette iyi bilirler, dünya çatırdar, sessizlik en yüksek sestir.

- Şangır şungur bir ses çıkar, orası sırça saray ya... Şaka bir yana, kalbi kırılanın yüz ifadesi değişir. Kalp ayrı bir ses vermez yüz renk değiştirir.

- Benimki çok kırıldı, lâkin hiç sesini duymadım ben. Belki yakınlarımda olanlardan duyan olmuştur ama bana bir şey demediler.

- O sesi çok orijinal bir ses olduğundan sadece kırılan kalbin sahibi hisseder.

- Kırılan kalbin sesini duyabilsek, zaten kırmayız herhalde, niye kıralım ki?

- O ses, sessiz deprem sesidir. Uzman olmayan duyamaz, anlayamaz ve ifade edemez.

- Her kırılanın bir sesi vardır ama kırılan kalbin sesini duyan olmamıştır, ancak o sesi kırılan kalp hisseder. O kalbin sahibi, yani Yaratan duyar da yarattığına yapılanı yanına koymaz.

- Onun kırıldığını, en iyi Yüce Yaradan’ım bir vesselam. O ses kadar derinlerdedir ki kulların çoğu işitilmez.

- Kalp, sessizlik isteyip içine atmışsa, karşı taraftan çıkacak sese odaklanmak gerek...

- Bana kalırsa, ‘kalp kırılması’ domuz vurulmasından beterdir. Tüm dünya sonradan duyar

- Çıtttt... İşte böyle bir şey… Kim bilir? Çok ağır bir ses olması lazım…

- Bilmem ki! Kara delik gibi olabilir mi? Ses çıkartmaz da, etraftaki sesleri içine çeker belki! Fena bir sessizlik olur, öyle ki; sebep olanı sağır eder.

- Dünyada hiçbir insan diğeri ile aynı olmadığına göre onların kırılan kalplerinin sesi de insan ve insanın kalbine göre değişir.

- Önce umutların söner, karamsar olursun, sonra da, suçlu dünya imiş gibi, dünyaya küsersin. Ben kendimden biliyorum: Sesin soluğun kesiliyor bitap düşüyorsunuz. Vurgun yemiş gibi oluyor ve hayata küserken seni o hale getireni de siliyorsun gönlünden.

- Gıran giresice… Gırandan başka kimse duymaz. Aslında o, cangır cungur sesidir.

- Kimin kırdığına bakmak gerek. Kıranın durumuna bağlı olarak farklı frekansta bir ses çıkabilir. Yani demek isterim ki, O ses, kalplere göre değişebilir...

- Ben o kırılmanın vermiş olduğu sesi midemde hissettim ve kendimi ameliyat masasında gördüm, kriz geçirmişim.

- Kıyamet sesini hayal edebiliyorsanız ona çok benzer.

- Darbe alan oto camı misali… İçten içe, tuz buz olur, hemencecik dökülmez. İkinci bir darbeye de tahammül edemez.

- Kim bilir belki de sesi duyulmaz ama etkisi çok büyük olur. Tıpkı elektrik enerjisinin görünmediği halde, insanı öldürebildiği gibi…

- Dükkân sahibi hırsızı yakalamış. Demir testereyle kilidi kesiyor. “Ne yapıyorsun burada?” demiş. O da “keman çalıyorum” demiş. “Sesi niye çıkmıyor kemanın?” diye sormuş. Hırsız da “sesini yarın duyarsın, merak etme” demiş. Hikâye buya. Kırılan kalbin sesi sonradan duyulur, onu tekrar onarmasını bilen duyar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.