Üç arkadaş Balıkesir tren istasyonuna gitmişler.
İçlerinden biri gişeye yaklaşıp bilet almış ve trenin kalkmasına ne kadar zaman olduğunu sormuş?
- Bir saat on beş dakika...
Arkadaşlarına dönmüş;
-Daha çok var, hadi gidip şu karşıki kafede çay içelim..
Oradan buradan derken laf lafı açmış...
Birden tren düdüğüyle kendilerine gelmişler. Koşarak dışarı fırlamışlar ama, nafile...Tren kaçmış..
Sormuşlar; -Sonraki tren ne zaman?
-Bir buçuk saat sonra...
Yine dönmüşler kafeye.
Yine çay yine laf ve derken yine düdük sesi...
Koşmuşlar ama bu defa gene treni kaçırmışlar.
Bir saat sonra bir tren daha varmış.
Dönmüşler kafeye.. Ama bu kez uyanık duruyorlar.
Trenin sesini duyar duymaz kalkmışlar koşmaya başlamışlar.
-İçlerinden biri bir vagona, diğeri başka vagona zar zor yetişmiş...
Üçüncüsü ise geride kalarak yetişememiş...
Bir süre nefesini toparladıktan sonra başlamış katıla katıla gülmeye.
Durumu gören istasyon memuru dayanamayıp sormuş?
-Hem treni kaçırdın hem gülüyorsun !
-Nasıl gülmeyeyim kardaşim..
Onlar beni uğurlamaya gelmişti
Zamanı unutturacak dostlarınız ve hep gülecek bir bahaneniz olsun.
Ne mutlu elini uzattığında, eline el verecek dostları olanlara.
Hayat kısa, topu topu iki gece bir gündüz...
Ya tebessüm edin, ya gülün.
Çünkü ağlatan yılan ve akrep çok var.