ZAMAN TÜNELİNDEN GÜNÜMÜZE BAKIŞ Prof. Dr. Salih Şimşek
O hale gelindi ki, artık kızlar saçını kazıtıyor, erkekler küpe takıp saçlarını topuz yapıyorlar. Görünen o ki bu ülkeye acil bir format lazım…
Eskiden bir grup insan yemek sofrasına oturduklarında önce ‘besmele’ çekerlerdi, günümüzde artık sosyal medyada paylaşmak üzere yemek fotoğrafları çekiyorlar.
Eskiden insanların birbirine ihtiyacı vardı. Bu en kilit yer ve en çarpıcı durum, günümüzde insanların birbirlerine olan ‘ihtiyacı’ azaldı, hatta birçok noktada kalmadı bile…
Eskiler “eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı” deseler de Eskilerde el emeği göz nuru olduğu için daha makbuldü. Katkısız katışıksız yani saf oldukları güzellikleri tabiidir
Eskiden ne güzeldi, küpeyi kadınlar takardı; şimdilerde moda artık erkekler de takıyor. O zamanlar kadınlar utanırdı, erkeklerde kıskançlık vardı. Günümüzde artık bu duygular yok…
Bir yolculukta kadınlar erkeklerin arkasından yürürlerdi ama şimdi devir değişti kadınlar önden, erkekler arkadan gidiyorlar. Dahası şimdi var ya… Mecnun küpe takmış, Leyla ise şüpheli hale gelmiş…
Eskiden gençler mahallelerindeki kadın ve kızlara "mahalle bacısı" derlerdi. "Bacılar önce Allah’a sonra delikanlılara emanet" sloganı kullanılırdı. Günümüzde, "mahalle baskısı" dediler ve "özgürlük" rotadan çıkıp başka bir şey oldu.
Eskiden ülkemizin genç solcuları, ayaklarına yerli üretim ‘Sümerbank’ botları giyerlerdi Günümüzde artık ‘Nike, Puma, Adidas, Convers…’ gibi markalı ve pahalı Amerikan malı ayakkabıları giyiyorlar. Devirler nasıl da değişmiş değil mi?
Eskiden Sosyal Medya denen kitli iletişim araçları yoktu. İnternet yoktu. Naturel bir hayat tarzı vardı. Haberleşme imkânları çok sınırlıydı. Kimsenin çok yakınları hariç diğer insanlardan haberleri yoktu. Mesela birinin ''ebleh'' olduğunu sadece yakınları bilirdi. Şimdilerde öyle değil ki… Gâvuristan’da osursan, dünyanın çeşitli yerlerinden milyonlarca kişi aynı anda o sesi duyuyor. Ne kötü…
Eskiden insani ilişkiler şimdilerden iyiydi. Komşular, dostlar ve akraba bağları iyiydi. İnsanlar birbirlerine ‘hal hatır’ sorar ve saygı gösterirlerdi. Her mahallede ‘mahalle odaları’ vardı, insanlar odalarda toplanıp sohbet ederler ve günün problemleriyle ilgili istişarelerde bulunurlardı. Yaşça büyük olan kişi, ne derse, ona ‘tamam’ denirdi. Barış vardı, komşunun komşusuna fakirlere yardımları vardı. Maalesef siteler ve apartmanlar günümüzde o kadar çoğaldı ki, kimse kimseyi tanımıyor, selam dahi vermiyor. Hâsıl-ı kelam, eskilerde İnsanlar daha iyiydi
Eskiden ana-babalar için ‘huzurevleri’ yoktu. Ana babaya evlatları bakardı. Günümüzde, evlerde pek huzur kalmayınca, evlatlar artık ana babalarıyla ilgilenmiyorlar, onları huzurevlerine bırakıyorlar, kendileri de evlerinde köpek ve kedi gibi hayvanları besleyerek mutlu oluyorlar. Öte yandan anneler çalışma hayatına yöneldikçe, çocukları için, artan sayıda ‘anaokulları’ açıldı. Annenin çocuklarına vermesi gereken eğitim, kim olduğu belli olmayan insanlar tarafından anaokullarında verilmeye başlandı. Çocuklar artık ana sevgisi pek tanıyamadan büyüyorlar.
‘Eskiden iyiydi’ demek çocukluk gençlik yıllarını hatırlamak ve onları yâd etmek anlamında olmalı… Yoksa eskiden hayat hiç iyi değildi. Ayağında yamalı çorap üstüne giydiğin kara lastik ve ya plastik ayakkabı mı güzeldi? Yamalı pantolon, yamalı gömlek, yamalı önlük mü güzeldi? Bir zeytini üç yudum yapmak, ekmeğin üstüne sanayağ sürüp kahvaltı yapmak mı güzeldi? Tarhana çorbası yanında yumrukla kırılmış bir baş soğanla bir öğünü geçiştirmek mi güzeldi? Makarna ekmek, pilav ekmek, köy ekmeğinin içine katık olarak çarşı ekmeği konarak yenilen ekmek pek mi güzeldi? İhtiyarına ağzında diş olmaması mı güzeldi gözün de gözlük olmaması mı güzeldi? Bunları çoğaltmak mümkün… Şimdi şükretmemiz gerekirken açım diyen bazı insanların olması, ‘getir, götür’ ne haltsa, vızır vızır gelip gidiyor bin bir çeşit yiyecek taşıyor ama eskiden güzeldi.