YENİ KELİME VE KAVRAMLAR
Araştırdıkça ve merak ettikçe yeni kelimeler ve kavramlarla karşılaşıyoruz tabi ki. Yeni kelime ve kavramlarrı merak edip literatürümüze katmalıyız. Genel kültürümüz gelişir. İşte size yeni kelime ve kavramlar:
Mizanpaj ve dizgi nedir? Dizgin kelimesini atın dizgininden hatırlarsınız. Biri dizgi diğeri dizgin. Karıştırmayalım.
Dijital ya da basılı bilgi kaynaklarının (dergi, kitap, gazete, rapor gibi) şekilsel bütünlüğünü, okunabilirliğini, standartlara uygunluğunu sağlamak için gerçekleştirilen sayfa tasarım işlemine mizanpaj adı verilir. Dizgi ise içeriğin belirlenen sayfa tasarımına uygun olarak işlenmesidir.
Ben whourt sayfasında 198 sayfalık metin yazarak Vova Yayınları'na gönderdim. Yazılarımın dizgisi yapılınca kaç sayfalık kitap meydana geleceği ortaya çıkacaktır.
Diğer bir kavramımız da staglasyondur. Peki Staglasyon Nedir?
Dilimize İngilizce 'den giren bir kelime olan stagflasyon, iki kelimenin birleşiminden oluşur. Stagflasyon, İngilizce 'de 'stagnation' durgunluk ve 'inflation' yani enflasyon kelimelerinden oluşan bir ekonomi terimidir. İlk olarak 1970'lerde ortaya atılan bu kavram OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) üyesi ülkelerin petrol fiyatlarını yaklaşık 3 katına çıkarmasından sonra enerji kriziyle birlikte baş göstermiştir ve çözümü oldukça zor bir ekonomik dengesizlik olarak gösterilen stagflasyon ülke ekonomilerini oldukça zora sokabilir. Hem Klasik İktisat Teorisi'nde hem de Keynesyen Teori'de stagflasyon, paradoksal bir durumdur. Örneğin, normalde enflasyon ve işsizlik oranı arasında ters orantı mevcuttur ve biri düşerken diğeri yükselir; ancak stagflasyon ortamında her ikisi de yükselmektedir. Her iki kuram çerçevesinde açıklanması olanaksızdır. Stagflasyon durgunluğun içindeki enflasyon olarak da özetlenebilir ve esasında ekonominin çıkmaza girdiği dönemleri ifade eder. Her iki problemin aynı anda yaşandığı zamanlarda devletler, para ve maliye politikası araçlarıyla dengeyi korumaya çalışır. Ancak uygulanan politikalarla enflasyon ve işsizlik gibi faktörleri aynı anda iyileştirmek mümkün olmadığı için ülke çıkmaza girer. Phillips Eğrisi, bu iki kavram arasındaki ters yönlü ilişkiyi gösterir. Eğriye göre enflasyon azaldıkça işsizlik artar. Stagflasyonda ise bu senaryonun bir geçerliliği kalmaz. Yani enflasyon ve işsizlik aynı anda yükselir.
OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) olduğunu hatırlayalım.
PARADOKS NE DEMEKTİR?
Aykırı düşünce
Çelişki
Düşünceler arasında tartışmaya açık, kesin bir yargı içermeyen karşıtlık.
Kelimeyi cümlede kullanalım.
Başından beri çevremizde bize karşı bir kalabalık, gerçek dışı bir grup olarak kaldık, toplumsal bir paradoks olarak. Doğrusu cümleden bir şey anlaşılmıyor, karışıklık var.
Diğer bir kavramımız ise;
" IMF Stand-by Düzenlemesi"dir?
(Stand-by arrangement) IMF’in bir üye ülke ile yaptığı anlaşma sonrası düzenlenen stand-by belgesi, ülkenin taahhüt ettiği reformları gerçekleştirdikçe IMF’den çekmeye hak kazandığı kredileri göstermektedir. 1 Mart 1947’de IMF’ye üye olan Türkiye bu kuruluş ile ilk stand-by anlaşmasını 1 Ocak 1961’de yapmıştır. 1954-1958 Ekonomik Krizi sonrasında mali ve parasal istikrar için her yıl için ayrı stand- by anlaşması uygulanmıştır.
Swap Nedir?
Swap, finansal enstrümanların veya sözleşmelerin değiştirilmesini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Genellikle riskleri azaltmak, faiz oranlarını değiştirmek ya da finansal pozisyonları optimize etmek amacıyla tercih edilir.
. Kapitalis sisteme göre fazin tanımı ve çeşitleri nelerdir?
Faiz Nedir?
Temelde bir sermayenin kullanımı karşılığında alınan bedel faiz olarak isimlendirilir. Genellikle yüzdelik bir oranla ifade edilir ve kredilerde, mevduat faiz hesabı veya diğer finansal işlemlerde ortaya çıkar. Ekonomik işleyişin can damarı olan faiz, bir kaynağın geçici olarak başkasına devredilmesi durumunda talep edilen maliyettir.
Faiz Çeşitleri Nelerdir?
Faiz, farklı uygulama şekilleri ve hesaplama yöntemleriyle karşımıza çıkar. Faiz türleri:
Basit Faiz: Temel borç üzerinden hesaplanan en temel faiz türüdür.
Nominal (Bileşik) Faiz: Faizin anaparaya eklenmesiyle artan miktarın da faize tabi olduğu faiz türüdür.
Sabit Faiz: Vade boyunca sabit kalan faiz türüdür.
Değişken Faiz: Piyasa koşullarına göre değişen faiz türüdür.
Reel Faiz: Nominal faizden enflasyon etkileri çıkarıldığında elde edilen faiz oranıdır.
Üst Faiz: Kredi başvurusu sırasında belirlenen faiz oranıdır.
Etkili Faiz: Bileşik faizi yıllık olarak ifade eden etkili faiz oranıdır.
İndeksli Faiz: Belirli bir finansal endekse bağlı faiz oranıdır.
Prim Faizi: Riskli borçlanmalarda ek maliyeti temsil eden faiz türüdür.
Bugünkü yazımızı da kopyala yapıştır sonra biraz kendine uyarla biçiminde olmuştur. Genellikle böyle bir yöntem kullanmam hiç. Bugün biraz farklılık olsun diyorum.
Genellikle ekonomi ile alakalı kavramları paylaşmaya çalıştım. Bu ve benzeri kavramların anlamını bilmeden ekonomi ile ilgili haberleri okuyup anlayamayız, dönen dolapların farkına varamayız. İktisatçı olmazsak bile bilinçli bir yurttaş olarak biraz da olsa ekonomi bilmeliyiz. Kârımızı zararımızı hesaplayabilmeliyiz. Eski tabirle " farz-ı ayın" olan bilgiler içerisinde bu bilgiler de mevcuttur. Ekonomiyi düşman, silah olarak üzerimizde kullanıyorsa halk olarak bilinçlenmeliyiz. Bu bilgileıri edinmek zorundayız.
Kredi çekerken dikkat edilmeli. Değişken faiz diye bir şey var örneğin. Bir de sabit faiz var. Bu iki kavrama mutlaka dikkat edilmelidir.
Bir de politika faizi vardır. Hükümetler bankacılara, yandaş kuruluşlara ve şirketlere hatta şahıslara verdikleri düşük faizli kredilere politika faizi denmektedir. " Nas" denilip yüzde 8,5 lara indirilen faiz meğersem bu faiz türüymüş. Merkez bankasından % 8,5' tan al. Arka kapıdan hazineye % 26' tan ver. Halka yönelik bir faiz türü değildir. Görüldüğü üzere.
Çok okumalı, çok araştırmalıyız ki hakikat bilgilerini elde edelim. Yoksa sürüngen bir hayata devam ederiz. Saygı ve selamlarımla...
15.08.2024