YAZARLIK SANATTIR

Mustafa Cemal TOMAR

YAZARLIK SANATTIR

Geçenlerde sabah mutfağa girmiştim. Dolapta gıda üzerine pek malzeme kalmamıştı. Bir avucun içini dolduracak kadar ince acısız biber, bir adet patlıcan, bir iki buzlmaya yüz tutmuş domates, bir iki yemek kaşığı kadar tere yağı, biraz da kaşar peyniri vardı. Duvara asılı bir kaç günlük bir adet de bayat ekmek görünüyordu.

Önce dışarı çıkıp bir lokantada bir çorba içmeyi düşündüm. Bir ara kahvaltı için daha önce bildiğim ve yemeklerini beğendiğim bir lokantaya gitmiştim. Mercimek çorbası istemiştim. Lokantanın esas işletmecisi yoktu orda. Ekşi bir yüzle karşılaştım, yağsız avuç içi kadar bir çorba, yarı pişmiş ekmek, limin-kara biber-pul biber ve tuzla çorbayı tatlandırmaya çalışmıştım. Maya bozuk olunca ne yapsan nafile. Doğrusu keyfsiz ve tatsız bir kahvaltıydı. Dışarda çorba içme fikri aklıma takılınca o "çorba" aklıma gelmişti.

Ayrı bir formü düşünmeliydim. Biraz da öğrencilik ve gurbet yıllarından kalma aşçılığım da yok değil. Eldeki malzemelerden bir menü hazırlamalıyım dedim. Malzemeler bir kaç gün daha kullanılmazsa belki israf olacaklardı. İsraf da dinimizde haramdır.

İsmini henüs koymadığım net menü hazırladım. Önveliklr malzemeleri çıkardım, yıkadım, incevbiberleri yarım parmak uzunluğunda kestim, domates ve parlıcanları da misket misali parçaladım.Sonrsteflon tavanın içine bir çorba kaşığı kadar tereyağı koydum. Tereyağı bir taraftan erirken içine biberleri koydum, biraz kavrulduktan sonra patlıcanları ???? menünün içine kattım. Bir taraftan da menüyü odun kaşıkla karıştırıyorum. ????'lar yağı ve suyu erken emer, bu sefer daha önce dilimlediğim damatesleri menüye kattım. Tere yağı ???? duyu ile pişen ???? ve biber mis gibi bir koku etrafa salıyordu. Menünün üzerine bir miktar pul biber serptim, tuzunu kattım. Arkasından kaşar peynirini küçük küçük dilimleyip menünün üzerine serptim. Bayat ekmekleri dilimleyip menünün üzerini örtecek şekilde dizdim, üstüne de tavaya uygun tencere kapağı ile örttüm.Tüpün kısık ayarında bir-iki dakika bekledikten sonra süreci noktaladım. Demlenen çayla beraber keyfli bir kahvaltı oldu. Hem malzemeleri değerlendirdik hem tadına vararak bir kahvaltı oldu. Tavsiye ederim.

Bu anlatımlarından aslında vurgulamak istediğim önemli bir konu vardır. O konu da yazarlık konusudur. Yazar aslında bir anatkârdır. Önüne konulan malzemeleri kullanarak bir şah eser ortaya koymaktadır. Yazar için her malzeme bir konu sayılır. Kırıntıları,döküntüleri bulur, işler, onarır, birbirine katar, bir yapıt ortaya çıkartır. Bu yapıtını gördükçe mutlu olur, insanlar o yapıttan istifade ettiği sürece de mutluluğu katlanarak artar.

Alfabemizdeki 29 harften heceler, hecelerden kelimeler, kelimrlerden cümleler, cümlelerden paragraflar, paragraflardan makaleler, makalelerden kitaplar, kitaplardan kütüphaneler oluşturmak yazarın işidir. Yazar geçmişi, gğnümüzü ve geleceği kalemiyle, duygu ve düşünceleriyle, yorumlarıyla kayıt altına alan kimsedir.

. Yazar, empati kurup sevenlerin sevgisini anlatan, yakınlarını ve sevenlerini kaybedenin acısını kalbinde hissedip olayı kendisi yaşamış gibi dizelerle ve satırlarla anlatan, kahramanlık destanları bu millete yaşatan ecdadımız için destanlar yazan, kırsallarda alın teri göz nuru, bin bir emeğiyle helâl ekmeğini kazanıp mehmetçikleri yetiştiren eli öpülesi analarımızın meşekkatli hayat hikâyesini satır satır yazan yazarlarımızdır. Gerçekleri olduğu gibi yazan yazarlarımıza selâm olsun.

Yazarlar toplumun yüreğidir, sesidir, derdidir, ızdırabıdır, hasretidir, özlemidir, acısıdır, mutluluğudur, umutudur, heyecanldır, yazar, kozmonun, dağın- taşın, yağmurun bulutun, dağın tepenin, güneşin ayın, gök kuşağının yedi renginin, yerde sürünen hayvanların, semada uçuşan kuşların, denizin derinliklerinde yaşayan emvai çeşit deniz hayvanlarının hulâsa aklımızın ve hayalimizin ulaştığı âlemin sesidir, nefesidir.

Yazar, basit gibi görünen ve deforme olan malzemeleri kullanarak herkesi hayrete düşürecek ürünler ortaya koyabilendir.

O itibarla yazarlara değer verelim. Kıymetlerini bilelim. Bir satır yazı da olsa kolay yazılmıyor. O satırın arka plânında emek vardır, tecübe vardır, bilgi vardır, araştırma vardır. Böyle bilinmelidir. Selâm ve Duâ ile...

16.11.2023

M. Cemal TOMAR

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.