Son zamanlarda “Kadına şiddet ve cinsel istismar” vakıalarının çoğalmasıyla birlikte özellikle planlanarak yapılan birçok hareketle karşı karşıya kaldık. Bunlardan bir çoğu İslami kimlik sahibi şahıslara yapılmış ve özellikle desteklenmiştir.
Bundan önce olduğu gibi bundan sonrada, “İslam karşıtı” görüş sahibi olan birçok gazete, televizyon ve İnternet sitesi tarafından bu eleştiriler gerek birebir yapılarak gerekse destek verilerek suni bir gündem oluşturulmak çabası içerisine girilmektedir. İslam’a karşı sergiledikleri tavırlarında direk bir saldırı yerine bu şekilde suni bir gündem oluşturarak bu düşüncelerini kusma faaliyeti içerisine girmeye cesaret etmektedirler.
Özellikle belirli bir kesim tarafından izlenen bu yol, halkımızın bilinçlenmesine ve dindar bir neslin yetişmesinin önüne geçilme çabaları olarak kendini açıkça belli ediyor. Dini konuların orta yerde konuşulmaması adına, din muhalifi çevreler tarafından tertip edilen ve desteklenen bu ahlak dışı çalışmalar neticesinde dinin yaşanmaması ya da en azından sadece evlerde ve camilerde yaşanması adına birçok provokatif eylem tertip edilmiştir.
Tertip edilen bu ahlaksız komplolar, İslam ve İslam’a dair konuşmalar yapan kişi yada kurum ayırmaksızın yapılmakla birlikte, özellikle son dönemlerde toplumumuzun problemleri ve kardeşlik hukukunun gerektirdikleri, daha genel bir pencerede de toplumumuzun parçası olduğu büyük ümmet perspektifine dair meseleler üzerine yıllardır mesai harcayan Sosyal Doku Vakfı kurucusu Nureddin Yıldız Hoca Efendiye karşı gerçekleştirilmektedir.
Yapılan tüm saldırılara bakıldığı takdirde çok iyi bir şekilde kurgulanmış ve organize edilmiş olaylar zincirinin yavaş yavaş plana sadık kalınacak şekilde Nureddin Yıldız’a uygulanmaya başlanmıştır. İlk olarak birçok söylentiler ortaya atılmış, aslı astarı olmayan birçok yalan, düzmece ve çarpıtmaya dayalı bilgi gazetelerde, haberlerde, İnternet sitelerinde gerçekmiş gibi lanse edilmiştir.
Nureddin Yıldız Hoca Efendinin konuşmalarındaki belirli bölümleri anlatımı değiştirecek şekilde kesip birleştirerek yayınlamak suretiyle Hocamızın anlatımını çarpıtmaya çalışmakta, kendi yalanlarını dayanak gösterip topluma hocamızı çocuk ve kadın istismarcısı olarak göstermeyi hedeflemekte ve dolayısıyla aslında dinimiz ve din adamlarımız ile ilgili olumsuz ön yargı oluşturma gayretini sürdürmektedirler.
Nureddin Yıldız Hoca Efendi ile ilgili olarak açılmış olan birçok dava sonucunda TAKİPSİZLİK KARARI verilerek yargı tarafından reddedilmiştir. Fakat “çamur at, yapışmazsa izi kalsın” mantığını yürüten bu Din Muhalifi çevreler, açılan davaların sonuçlarını beklemeden bile kendi haber köşelerinde birçok iftira ve yanlı haber yaparak hocam efendiyi toplum karşısında haksız duruma düşürmeye gayret etmişlerdir.
Toplum vicdanına yapılan bu çok büyük operasyonlar, halk tarafından kabul görmeyip aksi yönde tepki verince de daha şiddetli iftiralara yer verilmeye başlanmıştır. Fakat halkımız kendi vicdanlarında, yaşananların gerçek yüzünü görerek yapılan iftiralara tenezzül etmemiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir takım amacı malum medya çevrelerinde ve İnternet sitelerinde ısrarla paylaşılmaya devam edilen konuşma metinlerini bütün olarak incelemiş ve kesinleşmiş olan takipsizlik kararında bu hususu açıkça belirtmiştir. Hocamız hakkında verilen kararın sonuç kısmı şu şekildedir;
“mal uğruna, cinsellik uğruna çocukların heder edilmemesi için küçük yaşta evliliğin önüne geçilmesi gerektiğini belirttiği anlaşılmıştır. Bu sebeple anlatılan hususların öncelikle şikayette belirtildiği şekilde bir anlatımdan çok bu tür erken evliliklerin yapılmasına karşı bir tavırla anlatıldığı, konuşmada başlangıçtan itibaren zaten bu düşüncenin savunulmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, iddia edildiği şekilde şüphelinin şikayete konu küçük yaştaki evlilikleri savunmaktan ziyade, gerçekte konuşmasının bunu eleştirmeye yönelik olduğu anlaşıldığından Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına …karar verilmiştir”
bu takipsizlik kararı ile Hocamızın, malum çevrelerin iddialarının aksine, çocuk ve kadın istismarının engellenmesine yönelik konuşmalar yaptığı yargı kararıyla sabit olmuştur.
Yapılan iftiralar, açılan davalar her zaman toplum vicdanında ve resmi makamların yaptıkları araştırmalar sonucunda reddedilse bile malum çevre tarafından pişirilip pişirilip servis edilmesi sonucunda, suni bir algı oluşturarak gerçek amaçları olan İslam’a karşı duruşlarını sergilemeye devam etmektedirler.
Bu saldırılar ve çirkin iftiralar hoca efendinin son konferansı olan Sinop’ta da sahnelenmiş ve provokatif birkaç kendiniz bilmezin sergilediği tutum karşısında konferans iptal ettirilmiştir. Tüm resmi izinler alınarak planlanan konferansın iptal edilmesi sonrasında gayet olumlu ve ılımlı bir açıklama yapan Nureddin Yıldız Hoca Efendi olayların daha da şiddetlenmesinin önüne geçmiştir.
Yaşanan olaylar sonrasında Sosyal Doku Vakfı tarafından bir basın açıklaması yapılmıştır. Bu basın açıklamasının son kısmını sizlerle paylaşıyor ve yapılan çirkin, yanlı ve yalan iftiralı şiddetle kınıyor, Hocamızın her zaman yanında olduğumuzu bildiriyoruz.
“…Nureddin YILDIZ hocamız ile ilgili tek elden çıktığı anlaşılan aleyhe söylemlerin ve hakkında yürütülen iftira kampanyasının bugüne kadar farkındaydık. Sessizliğimiz hakaretleri kabullendiğimizden değil, dinimizin bize verdiği edeptendir.
Ancak unutulmamalıdır ki; Milli şairimiz Akif’in de söylediği üzere,
“ Yumuşak baslı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum”.
Hiç kimse, bundan sonraki süreçte, pervasız bir şekilde hocamıza saldırma cüreti içinde olmamalıdır. Yapılacak olan tüm çirkin saldırılar hakkında tüm yasal yolları kullanacağımızı ve faillerin cezalandırılmasının takipçisi olacağımızı açıkça beyan ediyoruz. Hocamızın sevenlerine de açıkça mesajımız şudur : Endişeniz olmasın… Hocamız yalnız değildir.”