Yahudilik dindir. Türklük ise IRK. Irkını değiştiremezsin. Atadan gelir. Din ise seçimdir. Ailenin etkisi olsa dahi, insan seçimini her zaman yapabilir.
Hazar Türkleri, din olarak MUSEVİLİĞİ tercih ettiler. Karahanlılar ise Müslümanlığı tercih ettiler. Anadolu Türkleri SELÇUKLUNUN devamıdır. Büyük Selçuklu Devletinin kurucusu Tuğrul Bey, Sünni HALİFENİN koruyucusu olmuş ve İslamın Sünni MEZHEBİNİ tercih etmiştir.
ANADOLU SELÇUKLU da bu geleneği devam ettirdi. Selçuklu yıkılınca, yerini OSMANLI aldı.
Fatih Sultan Mehmet’in iki oğlu vardı. Cem Sultan ve Bayazıt. Bayazit İktidara geçince, Cem Sultan yurt dışına kaçtı. Fransız Kralı, Cem Sultanı elinde tutuyor ve Sultan Bayazıt’dan fidye alıyordu.
Ispanyol Kraliçesi, Fransız Kralının kardeşi idi. Kardeşinden, Ispanyadaki Yahudilerin Osmanlı ülkesine göc etmeleri için yardım istedi. Fransız Kralı Sultan Bayazit’ın zayif tarafını biliyordu. Nitekim, Cem Sultan karşılığında aldıği fidyeyi her yıl artıriyor. Bayazıt’ın sesi çıkmıyordu. Yahudilerin göç etmeleri için Bayazıtı kolayca ikna etti.
1491 yılında, Osmanlı donanması, Ispanyada ne kadar Yahudi var ise ülkeye taşıdı. Gelen Yahudiler, Başta Selanik olmak üzere, Edirne ve Istanbula yerleştiler.
Yahudiliği tecih eden Hazar Türkleri, Rus zulmünden son derece rahatsız oluyordu. Sürekli, Batıya göç ediyorlardı. Osmanlı, yahudilere kucak açınca, umutları Osmanlı ülkesi oldu.
Rusyadaki Karaim Yahudileri, Istanbul Karaköye yerleştiler. Ispanyadan gelen yahudiler Şişhane Sinagog’unu kurmuştu. Şişhane Sinagog’u, Karaimlere “siz Türksünüz” diyerek kabul etmedi. Karaimler de Karaköyde kendi Sinagoglarını kurdular. Karaköy adı, Karaimlerden geliyor.
Rusyadan Osmanlıya Yahudi göçü devam etti. Osmanlı, Yahudilerin Filistine gitmelerini önleme politikası uyguladı. Rusyadan gelen Yahudileri Bağdat ve Basraya yerleştirdi.
Rusyadan gelenler, Hazar Türklerinin devamıydı. EŞKENAZ Yahudileri olarak tanımlanıyordu. Ispanyadan gelenler ise SAFARAT Yahudileri olarak tanımlanıyordu. Bu ayrılık halen devam ediyor.
Osmanlı, 1917 Gazze Savaşını kaybedince, Arabistandan çekildi. Bağdat ve Basra’dan çekilirken, petrol yatakları gibi ne kadar devlet malı varsa, Bağdat Basra’ya yerleştirdiği Yahudilere tapusunu devretti. Amaç şuydu. Uluslararası hukuk, işgalci ülkenin özel mülkiyete dokunmasını engelliyor.
Bağdat ve Basrayı işgal eden Ingilizler, petrol shalarının Yahudilere ait olduğunu görünce şaşırdılar. Ingilizlerin etkisiyle, 1920 yılında, Paravan Faysal Hükümeti, petrol yataklarını millileştirdi. Yahudi malları devlete geçmeye başladı. Bağdat ve Basra Yahudileri isyan ettiler. Isyanı durdurmak amacıyla, Ingilizler Bağdat ve Basraki Yahudileri Filistine taşıdı.
Siyonistler, Ortodoks Yahudileri devlet kurmaya ikna edemiyordu. Bağdat ve Basradan gelen Yahudiler ise Eşkenazdı. Siyonistler, Eşkenazları devlet kurmaya ikna etmekte zorlanmadı. Çok geçmeden Eşkenazlar, Israil Devletini kurdular. Ancak bir sorun var. Ortodoks Yahudiler “Devlet kurmaya” karşılar. Bu itiraz halen devam ediyor.