- Usta be!
- Efendim?
- Epeydir görüşemedik değil mi? Nasılsınız?
- Çok şükür iyiyim. Sen nasılsın?
- Bildiğin gibi…
- İyisin o zaman…
- Usta be?
- Efendim?
- Bu Eylül ayının özel bir anlamı var, biliyor musun?
- Elbette…1922 yılında Eylül ayının 9’unda İzmir kurtulmuş.
- Evet, öyle diyorlar… Biz de arkadaşlarla bu konuyu tartıştık.
- Tarihte şüpheniz mi var?
- Evet. Şöyle ki bazı kaynaklarda Türk Ordusu’nun İzmir’e 11 Eylül’de girdiğini yazıyormuş. Öte yandan İzmir’in kimden kurtarıldığı da tartışmalı…
- Ne fark eder ki? Boş ver sen tartışmalara…
- Nasıl etmesin usta? Türk ordusu, İzmir’e gelmeden, uzaklardan ışınlama yolu ile mi Yunan’ı denize döktü?
- Eeeee…
- Öte yandan bir türlü anlamış da değilim İzmir'in kimden kurtulduğunu...
- Allah Allah, sende bir gariplik var. Toplantınızdan çok etkilendiğin anlaşılıyor. Toplantıda kim ne dedi onları da öğrenmek isterim.
- Yine ses kayıt cihazına aldım ve deşifre ederek buraya getirdim. Madde madde okuyayım da senin de kafan karışsın.
- Peki, hadi başla, bakalım.
- Topluluğumuza ilk sorum şöyleydi: İzmir, kimden kurtuldu? Satır başları ile verilen cevaplar şöyle oldu:
* Osmanlı’dan kurtuldu.
* Bence Rumlar bizden kurtuldu.
* İki kelime ile: Müslüman Türkler’den kurtulmuştur. Başka bir izahı da yoktur.
* Hocam belli değil mi bugünlerde kimden kurtulduğu?
* Bunu bilmeyecek ne var? Efeler’den kurtuldu. Onların yerine Sabatayist kırmalar yerleştirildi.
* İzmir’in meşhur ismi halk arasında, ‘Gâvur İzmir'dir. Hâlâ Rumlar, Ermeniler ve Yunanlılar yaşar. Yüz yıl geçti ama hâlâ Türk ve Müslüman olamadılar. Demek ki; kurtuluşu hikâye... Göz boyama... Buna ancak ilkokul çocukları ve beyni dumura uğramışlar inanır.
* Eyvallah çok doğru kimden kurtulmuş anlamak mümkün değil…
* Çok cahilsiniz. Sahi kimden kurtuldu? İzmir'in kurtulduğu falan yok hocam.
* Peki öyleyse, yani kurtulmuşsa, şehre hâlâ ‘Gavur İzmir’ denir mi?
* Bende anlamış değilim. Bu İzmir’i niye kurtarmışlar? İzmir’de Yunanlıların yerine gerçek dindar Türkleri mi denize atmışlar? Yunanlılar İzmir’de mi kalmış? Ben de yıllardır anlamış değilim.
* Bunu en güzel İzmirliler bilir. Onlar mı kurtuldu? Yoksa Yunanlı orda mı kaldı tartışılır…
* Bilmiyor musunuz? Yonan, İzmir’i 7 Eylül’de hiç acele etmeden, hatta koyun kuzuları da gemilere yükleyerek terk etti. Muhteşem ordumuz (!) da İzmir’e 9 Eylül’de girdi. Bir gariplik yok mu? Yani İzmir, ‘kurtulmuş’ falan değil… Hepsi bunların göz boyama…
* Eeee… “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri”, dedi ATA… Biz de İzmir’de denize döktük Yunanı… İşte Körfez’in her zaman pis pis kokmasının sebebi de bu… Her tarafta hâlâ Yunan askerlerinin cesetleri var. Her ne kadar etlerini balıklar yemiş olsa bile fosilleri koku yayıyor…
* Safsataları bırakın arkadaşlar… ‘Denize dökme’ olayı tamamen hurafedir. Ama o denize Yunan’ın temas etmişliği vardır ve koku nedeni onlar olabilir…
- Daha okuyayım mı?
- Yeter, yeter… Siz biraz daha çalışın.