Türkleri biliyoruz. Dünyanın en eski Milleti. Din konusuna gelince, bir parça açıklama yapmak lazım. Zira, din konusu tartışılamıyor.
Dinin iki işlevi vardır. Birincisi İZAH ETMEK, ikincisi DÜZENLEMEK dir.
Din, sosyolojik bir olgu. Sosyolojik olduğu için, toplumun gelişmişlik aşamasına bağlı şekilde değişiyor. Gelişmenin üç aşamalı olduğunu biliyoruz. Üretim yapısına göre sınıflandırılır. Bunlar; TARIM TOPLUMU, SANAYİ TOPLUMU ve BİLGİ TOPLUMU dur.
Din, TARIMSAL ÜRETİM AŞAMASININ vaz geçilmez sosyolojik olgusudur. Sanayi üretim aşamasında, din, önemini kaybediyor. Zira, Sanayi Toplumunda; dinin İZAH işlevinin yerini BİLİM alıyor. DÜZENLEME işlevinin yerine HUKUK geçiyor. Tarımsal Üretim aşamasını yaşayan toplumların mutlaka bir dini olacaktır.
Tarımsal üretim, üç aşamalı dır. 1. Avcı-Toplayıcı toplumlar. 2. Çoban Toplumları, 3. Yerleşik Toplumlar.
İnsanlık tarihinin en uzun aşaması ''avcı-toplayıcı dönemi'' olmuştur. Milyonlarca yıl olarak hesap ediliyor. Avlanan hayvanların bozulduğunu gören insan oğlu, onu bir süre canlı tuttu ve korudu. Mucizeyi fark etti. Hayvanlar doğuruyor. Bu kez, hayvanları doğum ile çoğaltıp, gütmeye başladı. Çobanlık aşamasına geçti.
Çobanlık aşamasında, kendi yaşamından çok hayvanların yaşamı önemliydi. Yazın yaylaya çıkıyor, kışın kışlağa dönüyordu. Nerede ot var ise oraya göç ediyordu. Daha sonra, otlardaki mucizeyi fark eti. Buğday, mısır gibi bitkilerin tohumları ekilerek çoğalabiliyordu. Bunları yetiştirecek verimli topraklara ulaşınca, yerleşik düzene geçti.
Tarımsal üretimdeki üç aşamanın, kendine özgü dinleri kendiliğinden oluşmuştur.
Avcı ve Toplayıcı Toplumların Totemleri vardı. Totemlerin onları ''kötü ruhlardan'' koruyacaklarına inanırlardı.
Çobanlık aşamasına geçen toplumlar, Gök Tanrıya inandılar. Uzunca bir süre, Türkler, Çoban Toplumu olarak yaşadılar. Bu nedenle, Türklerin ilk dini TENGRİZM dir. Tengri, Gök Yüzünde oturuyor. Evreni idare ediyor ve her şeyi düzenliyor. Tengri'nin kuralları vardır. Tek bir tanrıya inanacaksın. Her obanın tek hakanı olacak. Her erkeğin tek kadını olacak...
Tengri Dininde, öyle bir kural var ki Türklerin yaşam biçimini tayin etmiştir. O da ''Toprak anadır, ölüleri gömme dışında kazmayacaksın'' hükmüdür. Tengri, toprağı kazmayı yasak ettiği için, Gök Tanrı dinine inanan göçerler, SAVAŞÇI olmuşlardır. Türkler ve Moğollar gibi.
Türklerin din seçimi UYGURLAR ile değişti. Uygur Türkleri yerleşik düzene geçmişlerdi. Toprağı kazıyorlardı. Toprağın kazılmasını yasak eden Tengri Dini devam edemedi. 740 yılında, Uygur Türkleri Mani Dinini kabul ettiler. Mani dini uzun süremedi. Zira, Mani Dini, insanların savaşçı kabiliyetini yok ediyordu. Uygurlar Mani dininden vaz geçtiler ve bir kısım Uygur Türkü Budist oldu. Yakut Türkleri halen Budisttir.
Hazar Türkleri, Bulan Han döneminde MUSEVİLİĞİ, din olarak seçtiler. 1030 yılında Hazarlar dağıldı. Hazar Türkleri, museviliğe inanmaya devam ettiler. Kendilerini AŞKENAZ olarak tanımladılar. Günümüzde Aşkenaz Musevilerinin kökenleri Hazar Türklerine dayandığı, genetik olarak ispat edilmiştir.
Peçenek Türkleri, Hristiyanlığı tercih ettiler. Peçenekler, paralı asker olarak Bizans Ordusunda görev yapıyordu. Bizanslılar, askere almadan önce ''Hristiyan'' olmalarını şart koşuyordu. Hristiyan peçenekler, Hristiyanlığın etkisinde kaldılar. Yok olup gittiler. Anadoluda yaşayan son PEÇENEK TÜRKÜNÜ ''Rumsun'' diyerek 1924 yılında Yunanistana gönderdik.
Bulgarlar ve Macarlar (Hunlar) Hristiyanlığı tercih ettiler. Bulgarlar, dinin etkisinde kaldılar ve Türk kimliklerini kaybedip Slavlaştılar. Slavca konuşuyorlar. Macarlar, Hristiyanlığın etkisinden yeni-yeni kendini kurtarıyor. Türk olduğunu fark ediyor.
Karahanlı Türkleri 924 yılında İslamı din olarak tercih etti. İslam, dünyaya indikten 312 yıl sonra Türkler tarafından kabul edildi. Ancak, bu tarihlerde İslam iki başlı Halife ile temsil ediliyordu. Türklerin bir kısmı Şiiliği, bir kısmı Sünniliği tercih ettiler. Din yüzünden, 1400 yıldan beri süregelen İslam dinindeki Şii-Sünni ayırımcılığının tarafı oldular.
1054 yılında, Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyin ''Sünni Mezhebi'' tercih etmesi nedeniyle, Türkler arasında ''Sünni İslam'' başat din haline dönüştü. Osmanlı, tercihini Sünnilikten taraf yaptı. Cumhuriyetin diyanet işleri başkanlığı ''Sünni Mezhebe'' göre fetva veriyor.