Günümüz tüketim kültürü, insanların dikkatlerini "neye sahip olduklarına" değil de "neye sahip olmadıklarına" yönlendirdiğinden, insanların hayat memnuniyetini ve şükrü gitgide azalıyor.
Tüketim çağında ne kadar tüketirseniz o kadar mutlu olursunuz dense de insan, sahip olduğu eşyaya belli bir zaman sonra alışıyor.
Buna hedonik kanıksanma deniyor.
Yani elde etmek için geceyi gündüze kattığınız eşyalar sıradanlaşıyor değersizleşiyor.
Size zevk ve mutluluk vermez hale geliyor.
Piyango talihlileri arasında yapılan araştırmada bile bir anda büyük bir varlığa sahip olan insanların bu mutluluklarının ömür boyu sürmediği ortaya çıkmış.
Oysa biz onların ömür boyu çok mutlu olacaklarını sanıyoruz değil mi?
Durum hiç öyle değil.
Brickman ve arkadaşları piyango talihlileri arasında araştırma önemli bir yapmışlar
Büyük ikramiye kazanan talihlilerin hayatlarının nasıl değiştiğini incelemişler.
Sonuç şu: Talihliler zengin olmalarına rağmen artık hayattan ve günlük olaylardan daha az zevk alıyorlar ve kesinlikle daha mutlu değiller.
İngiliz bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmada ise, piyango talihlilerinin yüzde 44’ünün kazandıkları tüm parayı sadece beş yıl içinde harcayarak tükettiklerini tespit etmişler.
2008’de Kaliforniya Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada da büyük ikramiyeyi kazananların mutluluğunun yalnızca altı ay sürdüğü anlaşılmış.