Türkiye’nin tarım başkenti olarak bilinen Adana, son yıllarda büyük oranda gerileyerek tarımda 7’nci sıraya düştü.
Dünya’nın en verimli 3’üncü ovası olan Çukurova’da tarımın gerilemesinin düşündürücü olduğunu vurgulayan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, konuyla ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendirmelerde bulundu.
Tarımın başkenti sayılan Adana’nın son yıllarda tarımda 7’nci sıraya kadar gerilediğine dikkat çeken Karademir, Adana tarımını eski günlerine taşımak için mutlaka çiftçinin desteklenmesi ve tarımda doğru politikalar izlenmesi gerektiğini söyledi
Adana Valisi Mustafa Büyük’ün bir toplantıda yaptığı, “Tarım Sektörü’nde çok güçlü olduğumuzu söyleriz ama rakamlar böyle söylemiyor. Tarım sektörü derken alt bileşenleri olan tarım ürünleri, hayvancılık da kastedilmektedir. Maalesef Adana, tarım sektöründe Türkiye’de 7’nci sıradadır. Konya, Antalya, İzmir, Mersin, Balıkesir, Şanlıurfa bu alanda Adana’nın önünde” şeklindeki açıklamaları, Adana tarımının geldiği son noktayı gözler önüne serdi.
Vali Büyük’ün bu sözleri üzerine bazı kesimler, Adana’nın tarımdan önce sanayi ve turizmde öne çıkması gerektiğini savunurken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, verimli ve bereketli topraklara sahip Adana’da tarım ve tarıma endeksli sanayinin mutlaka desteklenerek eski günlerine döndürülmesi gerektiğini belirtti.
“Tarım ülkesi olduğumuzdan dolayı hiçbir zaman gocunmayacağız”
Karademir, “TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak her zaman şunu söylüyoruz; Türkiye bir tarım ülkesidir. Tarım ülkesi olduğumuzdan dolayı hiçbir zaman gocunmayacağız. Tarımla birlikte sanayi ülkesi de olabiliriz. Önemli olan tarımla sanayinin birbiri ile kombinesidir.” dedi. Karademir, Adana için ise tarımın olmazsa olmaz bir konumda olduğunu dile getirdi.
“Dünyanın en önemli üç ovasından birine sahibiz”
Çukurova’nın 539 bin hektarlık verimli tarım alanına sahip olduğuna dikkat çeken Karademir, “Özellikle tarımsal alt yapısıyla, drenajıyla, sulamasıyla ülkenin gözbebeği, dünyanın en önemli ve verimli 3 ovasından birine, Çukurova’ya sahibiz. Adanalılar böyle bir tarım bölgesinde tarım yapmaktadır. Türkiye’nin en çok soyasının, en çok yer fıstığının, en çok narenciyesinin üretildiği bir bölgede tarımın önemli olmadığını düşünmek doğru olmaz.” dedi.
“Çukurova çiftçisine sağlanan tarımsal destek azaldı”
Adana’da tarımın gerileme sebeplerini tek tek sıralayan Karademir, “Son dönemde Çukurova bölgesindeki çiftçiye sağlanan tarımsal desteklemelerde ciddi oranda azalma söz konusu. Ayrıca enflasyonist politikalar sebebiyle üretimdeki girdiler arttı. Devletten yeteri kadar destek göremeyen ve ektiği üründen kâr edemez hale gelen çiftçi, kara kara düşünür hale geldi. Özellikle Adana ile özdeşleşen pamuk tarımının son yıllarda oldukça gerilemesi de ciddi bir sorun. Ne yazık ki bu sebeplerden dolayı Adana tarımı şu anda Türkiye’de 7’nci sıraya kadar geriledi.” şeklinde konuştu.
“Tarım arazilerimizi daha doğru kullanmak zorundayız”
Adana tarımını eski günlerine taşımak için yapılması gerekenleri de aktaran Karademir, “Tarım arazilerimizi daha doğru kullanarak ve üretim planlamaları yaparak tarımdaki eski günlere dönebileceğimizi düşünüyoruz. Bir kere iklim verilerine baktığımız zaman Adanamızda kesinlikle örtü altı sebzeciliğine, kesme çiçekçiliğine ve iklimin avantajını kullanarak erkenci sert çekirdekli meyvelere yönelmeliyiz. Böylelikle dış pazarlarda daha rahat alıcı bulacağımızı ve tarımda daha katma değerli fiyatlarla Adana ekonomisine artılar katacağımızı düşünüyoruz. Adana tarımında özellikle kesme çiçekçilik, seracılık ve meyvecilik daha öne çıkartılmalı, bu noktada politikalar geliştirilerek Adana tarımı daha üst seviyelere çıkartılmalı.” ifadelerini kullandı.
“Tarımda üretim planlamamız yok”
Türkiye’deki toprak ve iklim şartlarının tarım için en ideal konumda olduğunu ancak doğru tarım planlaması yapılmaması durumunda bazı sıkıntıların oluşabileceğini dile getiren Karademir, “Ülkemiz öyle bir iklim yapısına sahip ki her ürünü istediğimiz koşulda yetiştirebiliyoruz. Bundan dolayı geçen yıl tüketicinin 5 TL’ye aldığı patateste bu yıl üretim fazlalığı oldu ve patates 50 kuruşa kadar geriledi. Bunun böyle olmasının temel esası tarımda bir üretim planlamasının olmamasıdır. Patatesin 5 TL olmadan bir önceki yıla baktığımızda o zaman da ne yazık ki patates stokları tüketilmek üzere hayvanlara sunumu yapılıyordu. Bu durumdaki bir patates ne oldu da bir yıl sonra 5 TL’ye çıkıyor yine ertesi sene 50 kuruşa düşüyor. Patateste olan bu sorunu karpuzda da, kavunda da, domateste de görüyoruz. Bunun gibi olumsuzluklarla karşılaşılmaması için mutlaka tarımda üretim planlaması yapılması gerekiyor.” şeklinde uyarıda bulundu. (Ayhan Kaya-İLKHA)