SOSYAL MEDYA’DA YAZIP PAYLAŞTIKLARIM ÜZERİNE Prof. Dr. Salih Şimşek
Yıllardır sosyal medyada yazıyor, çiziyor ve paylaşıyorum. Bu kadar zamandan sonra sayfa dostlarıma şöyle bir soru yöneltmek geldi içimden: “Yazıyorum, paylaşıyorum da sorun bakalım, niye böyle yapıyorum” ... Bunun üzerine cevap yağmuruna tutuldum. Onlardan bir demet seçtim ve sizlerle aşağıda paylaşıyorum. Dostlarım iyi ki varlar:
- Can sıkıntısındandır sanırım. Belki de yaşlılıktan…
- Bu sorunun cevabını nefsin sahibi daha iyi bilir üstat... Yan paylaşan kişi daha iyi bilir.
- Boş yere cevap bekleme. Sormuycem ki…
- What? Pardon! Türkçe soracaktım. Sürç ü lisan oldu.
- Emekli olmadan önce kilometre doldurmak, emekli olduktan sonra da gönül eğlemek için olmalı…
- Belki ‘akıllanan olur’ diye… Hani demeniz o ki ‘belki kıssadan hisse alan olur’ sayın hocam!
- Şöyle bir sıralama yapsam: 1) can sıkıntısı, 2) yazma kabiliyetini geliştirme, 3) düşündürmek için, 4) gelecek cevaplarda gülünebilecek argüman bulmak, 5) öylesine, yazmış olmak için yazmak gibi, bir sürü seçenek olabilir hocam…
- Yunus Emre merhum misali… Beni benden sorma benden değilem, bir ben vardır bende benden içerû…
- Bilmiyoruz, açıkça. Mutlak vardır bir sebebi…Sebepsiz olmaz ki…
- Dünyaya söyleyecek sözü olan Adam’sın ondandır, vesselam…
- Hocam sorarız sorun yok da, Şener Şen’in Bilo’yu gandırdığına dönmesin.
- Sormam, çünkü hocam bilmez.
- Niye böyle yapıyorsunuz? Sormurem, her sorduğumda bizi gandiriyosun…
- Çünkü ilgi duyuyorsun. Benim gibi… Yazıp paylaşıyorsan, bir bildiğin vardır elbette…
- Hadi şimdi soruyorum ‘niye?’
- Kim bilir? Soranın hikmetinden sual olunmaz ki… Belki de ‘ilmin zekatını’ veriyorsunuzdur. Ne bileyim ben…
- Kafalar dank eder mi acaba? Sen serbestsin, yaz ağabeyim yaz, biz yazamasak da siz yazın. Bize tercüman olmaya devam edin.
- Ne yaptığını bilmiyorsun da ondandır.
- Analiz mi neyin, pek çok kalıyorsun memleket hasreti mi... Niye hakikaten?
- Niye soralım ki? Koskoca prof, ‘ben bilmez’ diyor. Ben de soru sormayı bilmem.
- Aslında siz zaten biliyorsunuz da biz de ‘bilelim’ diye hocam...
- Sebebini bilmesek de siz yazın hocam, bir gün yazmazsanız arıyoruz.
- İşte ‘eyle’ diyeceğini bilsem de soruyorum, Niye Hocam Niye?
- Estağfurullah size soru sormak... Ne haddimize... Anlayana çok şey, anlamayana makara.....
- Çünkü can sıkıntısı hocam… Belki de canında kaşıntı var....
- Niye ki hocam? Kazanda su dövmek için mi?
- Ben sormuyorum vardır bir sebebi… Ayrıca paylaşımların çok değerli ve kayda değer…
- Niye böyle yapıyorsunuz? Üstelik koskoca profesyonelsin söyle bakalım niye hı?
- Gidişat iyi değil, bu demek oluyor ki Salih Hoca’mı da yavaş yavaş kaybediyoruz.
- Niye? Niye sorayım ki? Sormam…Niye böyle yapıyorsunuz hocam?
- Bu orçocgu yafudi yüzünden içimiz yanıyor onun için başka da bir şey düşünemiyoruz.
- En iyisini sen bilirsin hocam. Sen yazıp paylaşıyorsan, bir bildiğin vardır.
- Haydi soruyoruz bakalım, ‘niye yazıp paylaşıyorsunuz’, birinci elden dinleyelim
- Bizleri bilgilendirmek / gülümseterek rehabilite etmek ve düşündürmek için, diyeyim!
- Bilgi ve birikimler paylaşıldıkça ve kullanıldıkça değerlenmez mi?
- Hocaya sen ne yapıyorsun denmez ki…’Vardır bi bildiği’, diye sormayız.
- Biz sizden memnunuz hocam var ise bize söyleyeceğiniz artı bilgi deyiverin.
- Mardin Ilısu Termal’ine gel. Bir keseci ile siye bir ütü çekeyim Ustad…
- Paylaştıklarınız hep bilgi amaçlı, sormaya gerek yok ki…
- Dayanamıyorsun be hocam İlla yazacaksın zülfü yâre…
- Yapıldıktan sonra sorulmaz Sadece keyfe bakılır. Mutlu olunur.
- Biz sizden memnunuz hocam… Var ise bize söyleyeceğiniz, artı bilgi deyiverin…
- Kâmil insana da bu yakışır. Yazdıklarım ‘muhabbetle okunsun, yüreklere dokunsun’ diye yazıyorsunuz. Allah ilmini artırsın. Bizler de ilgileniyor, istifade ediyoruz, çok sağ olun.
- Biz sarı çiçeğe sormuştuk. ‘Ben bilmem gidin Seyyah’a sorun’ dedi.
- Ben cahilem bilemem hocam…Neden gerçekten? Aslında Hoca’ya ‘sen ne yapıyorsun’ denmez ki…