Sosyal medya ahlakı da olur mu demeyin. Terbiye ve ahlak kurallarının ihlal edildiği her yerde bu konular gündeme gelir. Bu konu dile getirilmeli diye düşünüyorum.
Hemen hemen herkesin sosyal medya hesabı mevcuttur. Örneğin Facebook.
Herkesin duyurmak istediği hususları paylaşmanın yanı sıra beğendiklerini de çevresine sunma ortamıdır. Lakin bazı insanlar var; neyi neden paylaştıklarını kendileri de bilmiyor. Bir kaç beğeni daha fazla alabilmek için her yola başvurmayı mübah sayıyorlar.
Ne zamandan beri dikkatimi çeken ve artık beni aşırı derecede rahatsız eden bu paylaşımlardan bahsetmek istiyorum.
Bir paylaşım görüyorsunuz. Savaş bölgelerinden çekilmiş bir video. Bombalama neticesinde
evler yıkılmış vesaire. Oradaki aç insanların durumunu yansıtan bir video. Aynı gün aynı kişi türlü türlü yemek resimleri paylaşıyor. Sofra donatılmış adeta bir kuş sütü eksik, özene özene özellikle hazırlanılmış bir sofra. Tabak, çanak o biçim, özel peçeteler vesaire. İyi de, az önce savaş bölgesinde çekilen eziyet, açlık ve sefalet hakkında millete duygu sömürüsü yapıyordun, ne oldu?
Eskiden insanlar sofradakilerini çevresi ile paylaşırlardı şimdi ise yediklerinin resmini çekip Facebook’ta paylaşır oldu. Peki, bu sofrayı paylaşan hiç mi düşünmez, belki o sofrayı bulamayanlar görecek ve sofradakilerden canları çekecek? Hiç olmadı, aç insanların var olduğunu biliyoruz, hiç mi vicdanı sızlamaz insanın, bunları paylaşırken?
İstismarın başka bir yüzü de sosyal medyalarda cirit atmaktadır. Mesela akıllının birisi, Kâbe’nin bir resmini paylaşıp üzerine “Müslümansan paylaşırsın” diye yazıp insanı hassas noktasından yakalamak isteyen ve bu tuzağa düşen yine bir o kadar saf insanla az karşılaşmıyoruz. Paylaştığı resmin beğeni toplaması bu insanı ne kadar tatmin ediyor düşünün.
O resmi paylaşmazsak demek ki Müslüman değiliz öyle mi? Allah akıl fikir versin.
Ya da, salavat-ı şerife yazan bir resim paylaşılır ve “bunu bir kere paylaşan Peygamberi rüyada görür inşallah”, der. Bu kadar basit olmadığını bile bile bu resmi temiz duyguları ile paylaşanlar sadece bunu istismar edenin ekmeğine yağ sürmektedir.
Sosyal medya hesabı açmak çocuk yaştakilere bile zor değil.
Bazıları Müslümanlara yapılan eziyetler içeren, kanlı kanlı resimler paylaşıp, bu sansürsüz resimlerin çoğalmasına yol açıyorlar ve çocukların gözü önüne sergiliyorlar. Bu gibi resimlere baka baka çocukların ruh sağlığına zarar veriliyor. Bu tarz duyuruları en azından haber cihetinde paylaşın ve duyurun. Ama sansürsüz resimler ile değil. Müslümanın kanı ile beğeni toplamak isteyenleri de yuhluyorum.
Başka bir paylaşımda ise, adamın biri bir ezilmiş köpek resmi paylaşıyor. “Beğenmek adamın karnına tekme, paylaşmak ise adamın karnına yumruk”, diyerek beğeni sayısı dilenen ahmaklara ne demeli? Hadi bunlar egosu alt üst olmuş insanlar diyelim, ya buna inanıp katılanlara ne demeli?
İnsanın vicdanını kullanarak yapılan paylaşımlar da az değil. Mesela vücudu yanmış bir çocuk resmi altında yazı: “Facebook sponsorluğunda Beğeni=10 TL, Paylaşma=15 TL, Yorum=20 TL – Haydi Türkiye!”, gibi bir yazı yazılmış.
Bir bakıyorsunuz ki yüzlerce, binlerce beğeni veya yorum. Bu resmi yayan kişi de kıkır kıkır gülüyor halimize.
Lütfen değerli kardeşlerim bu tarz paylaşımları ne beğenin ne de paylaşın. İtibar etmeyin. Ne imanınız artar ne de cennete gidersiniz. Bu gibi paylaşımlara ne kadar önem verirseniz duygularımızı istismar eden kişileri o kadar desteklemiş ve onların sayılarını arttırmış olursunuz.
Ayrıca yaktığınız mangal, pişirdiğiniz yemekler ve sosyal medyada hava atmak pahasına yapılan paylaşımlardan uzak duralım. O anınızı paylaşmak mı istiyorsunuz? Pişirdiğiniz yemekleri insanlara yedirerek paylaşın. En azından dua alırsınız. Orada burada hava atmanın gereği yok.
Duyguları istismar eden ahmaklara da bir sözüm var.
Allah’tan korkun ve haddinizi bilin. Haddini bilmeyene kader haddini bildirir.