SOKAĞIN SESİNE KULAK VERELİM
Apartmanlarda, köylerde, kasabalarda, mahallelerin arka sokaklarında yaşayan hemen hemen herkes günü birlik sokağa çıkıyor. Kalabalık caddelerde her kesimden insan yığınları görmek mümkündür. Sağcısı-solcusu, A-B-C...partilisi , müslümanı, ateisti, deisti, serserisi, sokaktadır, caddededir. O sokak, o cadde senindir, benimdir diye bir şey yok. Herkes özgürce oralara girer, alışverişini yapar, gezer, bazen tanıdığına rastlar, ayak üstü sohbetini yapar geçer. O yüzden kalabalık cadde ve sokaklarda halkın nabzını yoklamak için gezmeyi severim.
Cadde ve sokaklarda particilik yoktur, herkese açık olan yerlerdir, oralarda gezinmek, gözlem yapmak serbesttir.
Diyebilirim ki cumhurun en bariz taplanma yerleridir sokaklar, caddeler... Ön yargı olmadan, belli bir amaç gütmeden, plânsız ve proğramsız, gelişigüzel herkes toplanabildiği yerler olması münasebetiyle cadde ve sokaklar önemsenmelidir. Her kesimden orada insanlar vardır.
Ben deniz okulların tatil olmasıl münasebetiyle vaktimin bir kısmını hem yürüyüş yapmak, hem de kendi çapımda bir gözlem yaparak, hayat pahalılığı karşısında halkımızın nabzını tutmaya ve değerlendirme yapmak için cadde ve sokaklara çıkıyorum. Bunun da bir hayır olduğuna inanıyorum. Rabbim niyetlerimizi kabul eylesin inşallah.
Cadde ve sokaklarda daha çok emekli ağabeylerimizi ve ablalarımızı görmekteyiz. Çoğu Bağ-Kur ve SSK emeklisidir.Sokaklar, son bir yılda emeklilere yapılan zammın enflasyonun çok gerisinde olduğunu dillendiriyor ve şikayetini ifade ediyorlar. Yıllardan beri AKP' ne oy verenler de hiç memnun değildir. Yapılan % 49'luk zammın % 130 enflasyon karşısında hiç bir şey ifade etmediğinin farkındadırlar. Zira AHaber, TÜİK yetkilileri rakamlarının gerçekliğini ispatlamak için durmadan haber yapsa da hiç biri bu rakamlara inanmıyor artık. TÜİK'e güvenilir kurum gözüyle bakılmıyor arttık.
Sonra benim köylüm, çiftçim yaşadığı şeye bakar. Maaşımla bir yıl önce; "ne kadar nevale alıyordum, şimdi ne alabiliyorum", sorusunun cevabını ve kıyaslamasını çok iyi biliyor.
Evet sokaktaki halkımızdan bir şikayet de ürünlerin gramajının ve kalitesinin düşürülmesi, fiyatlarının artması hadisesidir. Şeytanın aklına gelmeyecek oyunlar bunlar. Üretici ve satıcılardan şikayetçidir halkımız. 100 liralık bir malın kalitesini düşürdüğününde fiyatı iner 70 liraya. Gramajını düşürdüğünde fiyat olur 50 lira esasında. Fakat bu sahtekar üreticiler ve satıcılar, bu mala yaptıkları bu cambazlık yetmemiş gibi fiyatı 130/150 liralara çıkarıyorlar. Yani % 300'lük zammı % 30/50 gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu duruma, "emeğin korunması prensibinden hareketle" devletimiz müdahale etmelidir diye düşünüyorum. Yani bu şeytani tuzaklar bize kuruluyor, bunun önüne geçilmelidir.
Bu yapılanların ekonomiye yeni bir terim kazandırdığını belirtmek isterim.
Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez'in, yüksek enflasyonla birlikte Türkiye'nin 'skimpflasyon' (ürünün kalitesinin düşürülmesi) ve 'shrinkflasyon' (ürünün gramajının düşürülmesi) dönemine girdiğini açıklamasının ardından yeni bir kavramın daha hayatımıza dahil olduğunu açıkladı.
Dikkatinize sunarım.
Sokaklarda siyaset de konuşuluyor. Sokağın sesine kulak verdiğimizde iktidardan daha çok muhalefeti suçluyorlar. Muhalefet iyi muhalefet yapsaydı, iktidarın ipi çoktan çekilir veyehutta hizaya getirilirdi diyorlar. CHP' li kolay kolay liderini eleştirmezdi.CHP'liler bile bu dönemde çiçeği burnunda Genel Başkan Özgür ÖZEL koltuğun hakkını veremediğini, DEM partisine yakın durduğunu, İMAMOĞLU'nun gölgesinde olduğunu, CHP ' lilere bile umut olamadığını, büyük şehirlerin belediye başkanlıklarını bu gidişatla kazanamayacağını, Parti'nin oylarını düşürdüğünü, açık bir şekilde söylüyorlar. Kılıçdaroğlu'nu arar hale geldiklerini de söylüyorlar.
İMAMOĞLU'nun İBB'nı 31 Mart seçimlerinde muvaffak olamayacağını söyleyen CHP'liler de var. Seçimden sonra CHP ikiye bölünecek ve AKP'nin en az 10 yıl daha ülkeyi yöneteceğini söylüyorlar.
Sokaklar işin Türkçesi, ekonomiyi konuşuyor. Verilen zammın çok komik olduğunu seçimden sonra ekonominin gidişatı daha düşük bir seyir içine gireceğini şimdiden tetbir alınması gerektiğini ifade ediyorlar. AKP nin oyları azalsa da önemli belediyeleri kazanacağını söylüyorlar.
Bence sokak ve caddeler milletin nabzını en iyi ortaya koyan yerlerdir. Sokak ve caddelerin sesine kulak verelim. Canlı canlı memleket meselelerini oradan takip edelim. Yandaş medyanın ve gazetecilerinin yorum ve yazılarını okuyup yanılgıya düşmektense, sokağa kulak verelim, hakikati görelim. Selam ve Dualarımla...
27.01.2024
Başmuallim
M.Cemal TOMAR