Bir zamanlar C†P'den ayrılan Emin Tartana, parti (Ana Partisi) kurduktan sonra akıbeti ne oldu?
Ortamlar 'steril' hale geldikçe, siyasi partilerdeki mikropların hareketliliği artar ve ortamı terk etmeler başlar...
Ortamlar 'steril' hale geldikçe kendilerini partileri içinde saklayan ‘hainler’ ve sahte ‘dâvâ adamları’ belirgin hale gelirler...
Siyasette siyasetçiler bol keseden söz verirler. Hani demem odur ki; 'Namusu' olmayanın 'namus sözü' vermesi geçersizdir.
Genel Başkanlığını Heydar Kelle'nin yaptığı Bağımlı Türkiye Partisi (2001) yaşıyor mu? Lideri (!) hayatta mı? Bilen var mı?
Bir zamanlar, kamuoyunda 'Tuzluk Partisi' olarak bilinen Demokrat Gelişim Partisi'nin Genel Başkanı İdrit Ballı, nerelerde biliyor musunuz?
Akparti'nin seçmeni dışında hiç bir partinin seçmeni kendi partilerini eleştirmezler. Bu sebepten Akparti'nin seçmeni ‘gerçek’ bir seçmendir.
C†P mensubu insanlara, partilerinin yaptığı hiç bir ‘rezilliğe’ yanlış dedirttiremezsiniz. Dinlerini inkâr edebilirler ama partilerine toz kondurmazlar.
Bizdeki kronik muhalefet var ya… 1 metrekarelik bir resmin ortasına 1 santimetrekare ebadında bir kare çizer ve içine bakarak bütün hakkında bir hüküm verir ve yanılma ihtimali yüzde yüz olur.
Partilerine ‘ideolojik’ bakarak bağlanıp destekleyenleri, partileri kanalizasyon içinde yüzse bile, partilerinden vazgeçiremezsiniz. Beyaza 'siyah' demişlerse, hiç bir şekilde siyaha 'beyaz' dedirtemezsiniz. Boşuna uğraşmayın!
Uzun yıllar 'adam' sanılan sonra da olmadığı anlaşılınca partisinden ayrılmak zorunda kalan ve ''Türkiye Partisi''ni kuran, sonra da kendi partisinden bile aday olamayan birileri vardı, adını unuttum, şimdi kimin kucağında oturuyor, kimin kanatları altında hayat sürüyor? Bilen var mı?
Ne günlerde kaldık Rabb’im! Başka işi gücü kalmayan ve turşu kurma kabiliyeti bile olmayanlar, siyasi parti kurmaya çalışıyorlar. Çünkü ülkemde en kolay iş parti kurmaktır. Hiç bir riski yoktur, havası çoktur. (Değerlendirmenin gündemli ilgisi yoktur. Tilki altında Aslan aramayın. Aklıma geldi de yazdım).
Milletler de yanılırlar veya aldatılabilirler... Bir dönem baş tacı edilen, sevgi bağlarına gömülenler, sürekli olarak orada kalacaklarını sanmasınlar. Foya ortaya çıktıktan sonra bu türler milletin ayak sildiği paspas bile olamazlar...(Değerlendirmenin gündemli ilgisi yoktur. Bit altında logarin altında holştayn aramayın. Aklıma geldi de yazdım).
‘Sülük’ nedir bilir misiniz? (Fizik sülüklerden özür) Elbette bilirsiniz ama ben yine de açıklayayım: Sülük, solucan benzeri bir canlıdır. Başka canlıların bedenine yapışır, oradan bir delik açar ve o canlının kanını emer. Doyduklarında gövdeleri iyice şişer ve tutundukları canlıyı bırakırlar. Acıkınca tekrar yeni bir bünye arar ve ona yapışır. Orada da aynı tür faaliyeti icra eder. ‘Sülük’ örneği sosyal hayatta da geçerlidir. Sosyal hayattaki sülükler ‘rantçı’ olarak bilinen insan müsveddeleridir. Doyuncaya kadar birilerine yapışırlar, orada emecek bir şey kalmayınca orayı terk edip yeni bir alan ararlar... ( Not: bu değerlendirmenin gündemli ilgisi yoktur. İnek altında sinek aramayın. Aklıma geldi de yazdım. O kadar).