ŞIRNAK İdil'den kaçan sağlık personeli yaşadıklarını anlattı

Bölgede yaşanan olaylar sebebiyle Şırnak’ın İdil ilçesinden Batman’a göç edenler, yaşadıkları mağduriyeti anlattı.

Bölgede yaşanan olaylar sebebiyle Şırnak’ın İdil ilçesinden Batman’a göç edenler, yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
 

Şırnak’ta yaşanan olaylar nedeniyle İdil’den Batman’a taşınmak zorunda kalan sağlık memuru F.Ç, şiddet olayları nedeniyle yaşadığı mağduriyeti anlattı.

Çatışmaların yaratmış olduğu olumsuzlukların halka büyük mağduriyet yaşattığını belirten F. Ç, İdil'de yaşamın çekilemez bir noktaya gelmesi sebebiyle ailesini alıp ilçeyi terk ettiklerini söyledi. Kendisinin de Kürt olduğunu ve çok iyi Kürtçe konuşup yazabildiğini belirten F. Ç, yaşanan olayların Kürtlere büyük zarar verdiğini ifade etti.

PKK’nin bölgede kara propaganda yürüttüğünü dile getiren F.Ç, şunları söyledi: “Özellikle bölgede gerçeğe uymayan kirli bir propaganda geliştiriliyor. Bu kirli propagandalar insanlar arasında dolaştırılıyor ve herkese de bunu söyleyip tasdik ettirmeye çalışıyorlar. Karşılarındakinin onların düşüncelerinden olmadıklarını anladıkları andan itibaren de başka görüşlere hayat zorlaşıyor.” dedi.

Yaşanan bu olumsuzluklardan dolayı evini İdil’den taşımak zorunda kaldığını dile getiren F.Ç, “Yaptıkları olumsuzlukları desteklemediğim için İdil’de bir gece vakti yüzleri kapalı bazı şahıslar tarafından saldırıya uğradım. Bıçak ve kafama aldığım darbelerle yaralandım. Beni vuran kişiler bana hakaretler ettiler. Bazı konuşmalarımdan dolayı beni öldürmek istediler. Bu saldırıya ben karşı koyamadım. Çünkü birkaç kişiydiler. Saldırı neticesinde çaresiz bir şekilde kendimi yere atarak ölü numarası yaptım. Yoksa bende şu an ölmüş olabilirdim. Her gün ölen diğer insanlar gibi rutin bir şekilde çoktan unutulup gitmiştim. Bu durumdan dolayı akrabalarıma orada kalmamızın  artık mümkün olamayacağını söyleyip ilçeden ayrıldım.” diye konuştu.

“Kürdün göç ettiği bir Kürdistan’da nasıl bir ‘öz yönetim’ olabilir”

Fırsatını bulanların İdil’den kaçtığını belirten F.Ç, “Ben bir Kürdüm, başka bir Kürt memleketinde çalışıyor iken orada barınamadım ve kendi memleketime dönmek zorunda kaldım. Kendilerinden olmayan herkese hain gözüyle bakıyorlar. Batıda ise tüm Kürtler potansiyel PKK’lı olarak lanse ediliyor. Her iki tarafta da bir hain algısı oluşturuluyor. İnsanlar bir kıskaç altına alınıyor. Kürdün hayatı artık çekilemez bir noktaya geldi. Kürdün göç ettiği kaçtığı bir Kürdistan nasıl özgür bir Kürdistan olabilir. Nasıl bir öz yönetim olabilir. Böyle bir kargaşa bütün bölgeyi Suriye'ye çeviriyor. Bu savaşlar, hendekler, yol kapatmalar ne getirecek?” diye sordu.

PKK’lilerin dindar Kürtlere yönelik devamlı olarak kara propaganda yürüttüklerini dile getiren F.Ç, şunları ifade etti: “Önceleri PKK’lılar tarafından dindar insanlara yönelik ‘siz El-Nusracı, El-Kaideci’siniz’ diyorlardı. Sonra IŞİD çıktı ve bu defa kendilerinden olmayan herkese IŞİD demeye başladılar. Akıl almaz baskıcı ve kirli propagandalar yapıyor ve tasdik istiyorlar. Tasdiklemediğiniz zaman ise sorun yaşanıyor.”

Kürt çocuklarının molotofla, yol kapatmayla, taşla, sopayla, bıçak ve bomba ile özgür olmayacağını ifade eden F.Ç, “Herkes bilir ki özgürlük kalemle, kitapla ve okumakla olur. Ben de bir Kürt’üm. Türk, Arap ve Fars için ne varsa bende hepsini eksiksiz olarak istiyorum. Ben bunu isterken ırkçı olmuyorum. Bütün bunları ben molotofla, yol kapatmakla, taşlamakla ve kepenk kapatmakla istemiyorum. Ben okuyorum, yazıyorum, öğreniyorum bu yönden bana imkân tanınmasını istiyorum. Biz İdil’den taşındık, kaçtık. Yarın öbür gün buradan da gitmek durumunda kalabiliriz. Nereye gideceğimizi de bilemiyoruz. İdil’in hemen hemen bütün sokakları kapalı, kocaman kayalar konulmuş, hendekler kazılmış durumda. Bir ev büyüklüğünde siperler yapılmış, siperlerin hemen yanına hendekler kazılmış, hendeklerin içine konulan bombalar da gözle görülüyor. Çocuklar geçiyor, kadınlar geçiyor. Evine gideceksen arabanla gidemiyorsun o yüzden sokak başında araba duruyor, hendeklerin arasından, siperlerin arasından gidiyorsun ki evine varasın.” dedi.

“Kapını kapatsan da kapatmasan da can güvenliğin yok”

PKK sayesinde mahremliğin kalmadığına dikkat çeken F.Ç, konuşmasının sonunda şunları söyledi: “Gece olduğu zaman kapıları kapatamıyorsun, bahçe kapını kapatman yasak, ev kapını kapatman yasak. Kapattığın anda senin evdeki can güvenliğin de tehlikeye girmiş oluyor. Mahremiyet kalmadı artık. Gündüz aydınlığında fazla bir olay olmuyor fakat geceleyin insanları evlerinden çıkartıp nöbet tutmalarını istiyorlar. Buna da hayır diyemiyorsunuz. Şu an İdil de bazı yerlerde evinizin kapısını geceleri kapatamazsınız. Çünkü olası bir operasyon esnasında kaçmak için herkesin evini, bahçesini kullanmak istiyorlar. Sokaklar kapalı, hava karardığı andan itibaren şehir tamamen sessizliğe bürünüyor, herkes evine sığınıyor. Bu büyük bir sıkıntı ve bu bölgeler artık büyük bir cezaevine dönüşmüş.” (M. Sait Çelik – İLKHA)  

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haberleri