SINIF ÖĞRETMENLERİNİN DEĞERİ NİHAYET ANLAŞILDI
2023-2024 eğitim-öğretim yılı 11.09.2023'te resman başlayacaktır. İlkokullarda 1. Sınıf öğrencileri "okula uyum haftası" çerçevesinde 04.09.2023 tariğinde okula başladılar. Ben deniz de nasip olursa bu yıl 1. Sınıf okutacağım. 05.09.2023 tarihinde Samsun/ İlkadım, Sakarya İlkokulu'nda yeni veli ve öğrencilerimle tanıştım. Yılların öğretmeni olsak da öğrenci ve veliler gibi heyecanla işe başladık. Rabbimiz bütün öğrencilerimize başarılı bir dönem geçirmelerini nasip eylesin inşallah.
Yıllar önce Milli Eğitim Bakanı Prof.Dk. Nabi AVCI, böyle bir eğitim-öğretim yılının başında Ankara'da bir toplantıya katılır. Salon çok kalabalıktır. Oradakilere;
-Lisedeki Tarih öğretmenini hatırlayanlar parmak kaldırsın der.
40- 50 parmak havaya kalkar. Coğrafya, İngilizce, Matematik, Fizik... öğretmenlerini hatırlayanlar parmak kaldırsın der. Lakin sonuç pek değişmez.
- Bu sefer bakan, salona;
- Sınıf öğretmenini hatırlayanlar parmak kaldırsı deyşnce,
Salonda bulunan yüzlerce insanın tamamı parmak kaldırır.
Bakan: "Sınıf öğretmeninin kıymeti burada belli olmuştur, başka bir şey anlatmaya gerek yoktur" der.
. Eskiden sınıf öğretmenlerine daha çok köy öğretmeni diyorlardı. Bir akrabamın oğlu lise öğretmenliğini kazanmıştı. Ben ise 1986 yılında Giresun Eğitim Yüksekokulu'nu kazanmıştım. Akrabama "bu delikanlı hangi üniversiteyi kazandı sorusu sorulduğunda" kazandığım okulu güçümcercesine! " öğretmenliğin en küçüğünü kazandı ufak puanla, oraya üniversite denmez" demişti.
Anadolu Lisesi'nde görev yapan bir öğretmenle beraber gezinirken, birisine kendimizi tanıtırken; "Ben filân filân okulda filân branj öğretmeni diye tanıtırken, bu da ilkokul öğretmeni" demişti.
İlk görev yerim Urfa-Viranşehir- Alakonak Köyü İlkokul'u idi. Merkezde Milli Eğitim Müdürlüğü'nün düzenlediği bir çok etkinliğe köy öğretmenlerini katmıyorlardı. Köylerdeki sınıf öğretmenlerine bakış açısı böyleydi.
Sekiz yıllık temel eğitime başlandığında branj öğretmenleriyle aynı çatı altında çalıştık. Bizlere bir çoğu tepeden bakıyorlardı.
Bu misalleri vermemdeki amacım; toplumda geçmişte, sınıf öğretmenlerine olan bakış açısını yansıtmaya çalışmaktır.
Son zamanlarda nihayet bu bakış açısı yanlış olduğu farkedilmiştir. Toplumumuz eski bakan Nabi AVCI'nın vurgulamaya çalıştığı "sınıf öğretmeninin önemini fark etmiştir. Toplum bu noktada bilinçlenmiştir.
Vatandaş, en kıymetli varlığı olan evladını 4 yıl boyunca emanet edecek olduğu sınıf öğretmenini seçiminde itina göstermektedir. Zira, sınıf öğretmeni, hayatı, temel bilgileri, genel ahlâk kurallarını, okumayı yazmayı, matematiksel temel işlemleri ...öğrencilerine öğreten kimsedir. Geleceğin mimarlarını, mühendislerini, doktorlarını, yöneticilerini... yetiştiren kimsedir. Minicik yavrularımıza sevgiyle yaklaşan, bazen anne kucağı gibi sıcak, bazen baba ocağı gibi şefkatle yaklaşan, kendisine emanet edilen öğrencilerine hayatını atayan, davranışlarıyla örnek olan bir yiğittir öğretmen.
. Sınıf öğretmeni, hakikaten talebelerini yetiştirmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmaktadır. Öğrencilerinin her derdiyle ilgilenmektedir. Öz evlatlarını ihmal eder, öğrencilerini ihmal etmez. Hasta olur, rapor almaz, rapor doktor verse, mümkünse onu da kullanmaz, önemli işleri dahi olsa, mesai saati dışında görmeye çalışan bir değerdir öğretmen. Öğrencilerinin başarılarından en az anne-baba kadar mutlu olur öğretmen.
Anne- baba çocuklarının başarısına,
Öğretmem- öğrencilerinin başarısın,
Komutan da askerlerinin başarılarına asla kıskanmaz. Tam aksine iftihar duyarlar.
Bir kaç gün önceydi. Öğretmenler odasında bir grup öğretmenle oturuyorduk. Sol tarafımda 60 yaş çivarında bir bayan öğretmen oturuyordu. Çaylarımızı da yeni içmeye başlamıştık. Öğretmenler kapısı açıktı. Bir öğrenci kapıya gelerek öğretmenini görünce
- Öğretmenim diye seslenince;
O yanımdaki bayan öğretmen nasıl da kalkıp kapıya yöneldiğini ve çocukla ilgilenmeye başladığını görseniz şaşırırsınız. Başka hangi meslekte böyle bir fedakârlık görebilirsiniz?
İşte! Sınıf öğretmeni bu! Eli öpülesi sınıf öğretmenlerim. Ben de sınıf öğretmenimi ve ilkokuldaki.arkadaşlarını hiç unutmadım. Unutmuyorum. Sınıf öğretmenim İbrahim GÜNAYDIN ; buradan sevgi ve saygılarımı, hürmetlerimi sunarım. Tabiki burada her şeyi sınıf öğretmeni yapıyor demek istemiyorum. İlkokulun devamında branj öğretmenlerimiz, üniversitelerde akademisyenleri izin insan yetişiminde payı büyüktür. Eğitim-öğretimde sınıf öğretmenlerimizin yerinin hiç bir şeyin dolduramayacağını vurgulamak istiyorum. Asla diğer meslekleri ve branj öğretmenlerimizi yermek diye bir niyetim olamaz.
. Değerli velilerimiz;
Çocuğunuzu seviyorsanız öğretmenlerini de lütfen sevin. Çocuğunuzun geleceğini düşünüyorsanız öğretmenlerine azami saygıyı gösterin. Güçleri dolayısıyla öğretmenleri ezmeye çalışanlar bilsinler ki geleceklerini eziyorlardır da haberleri yoktur. Çocuğunuzun öğretmenini dinlemeden sadece çocuğun ifadesiyle öğretmeni yargılamaya kalkmayınız. Öğretmenin tek bir silahı vardır. Bilgisi ve kalemidir. Bilgi ve kalemden daha güçlü silah kıyamete tek hiç bir bilim ve teknoloji üretemeyecektir bilesiniz. Rabbimizin bize olan şu muhteşem öğretisiyle sözlerimi noktalamak istiyorum." Hiç bilenlerle, bilmeyenler bir olur mu"? Hayırlı cumalar dilerim.
08.09.2023
Başöğretmen
M.Cemal Tomar