ŞERDE DEĞİL, HAYIRDA YARIŞIN
Bugün yeryüzünde ekonomik ve teknolojik üstünlüğü elinde bulunduran kapitalist ülkeler "şer" üzerinde yarışma içindeler. Eğer "hayır" üzerinde yarışsalardı yeryüzündeki hayat yalancı bir cennet olurdu. Günümüzde maalesef yeryüzü cehennemi andırıyor.
Maide Suresi'nin 2. Ayet-i Kerimesi'nde Cenab-ı Hak;
Ey iman edenler! Allah’ın işaretlerine, haram aya, boyunları bağsız ve bağlı kurbanlıklara, rablerinin lütuf ve rızasını dileyerek Beytülharâm’a yönelmiş kimselere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid-i Harâm’a girmenizi engellediler diye bir topluma karşı duyduğunuz kin, sakın aşırı gitmenize sebep olmasın. İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir. Buyurmaktadır.
Dikkat ederseniz ayet-i kerime' nin son bölümünde emir kipiyle "hayır ve takva" üzerinde yarışmamızı emir buyuruyor. Bu emre uyulmaması nedeniyle dünyanın hali ortadadır
Tabi ki bu dünya bir imtihan dünyasıdır, burada şer de olacaktır, hayır da olacaktır. Öbür dünyada cennet ve cehennem olduğu gibi. Bu münasebetle Zilzal Suresi'nin son iki Ayet-i Kerimesi'nde Cenab-ı Hak; ᅠArtık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. ﴾7﴿Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir. ﴾8 Buyurmaktadır.
Şer üzerinde yaşayan ve yarışanlar cehenneme, hayır üzerinde yaşayıp yarışanlar cennete gireceklerdir.
Eskiden beytü-l male bağışlar yapılıyordu. Sahabeler adeta daha çok bağış yapma yarışındaydılar. Burada bağış yapılan miktar kişinin malı üzerinden hesaplanır. Bir kimsenin 100 milyon lira serveti olur, 1 milyon lira bağışlarsa malının 1/100'ünü bağışlamış olur. Öteki taraftan adamın 100 bin lirası olur, 10 bin lirasını bağışlar, malının 1/10'unu bağışlamış olur. Malının onda birinin bağışlayan biri, dinimize göre ötekine göre daha cömert sayılır. Önemli olan sahip olduğun malın kaçta kaçını bağışladığındır.
Ne kadar çok hayır yaparsak Allah Teâlâ katında derecemiz artar. Müslüman ne pahasına olursa olsun hayır üzerinde yarış içerisine girmelidir. Hayra motor, şerre fren olur. Eğer müslümanlar olarak bunu yapabildek şer odakları o kadar cüretkâr olamazlar.
Bizler maalesef hayır üzerinde yarışma yerine; servet edinme, şehvet, şöhret ve makam yarışına girmişiz. İslâmı da bu arada yaşadığımızı zanneder hale geldik. İslâm laikçiler gibi; sadece namaz,oruç, hac ve umreden ibaret olduğunu zanneder hale geldik. Bu ibadetleri bir kenara koysak diyer yaşayışımız itibarıylä sol parti zihniyetine mensup olanlardan ne farkımız var?
Bir Hadis-i Şerif'te Rasulullah sav.;" Hayra vesile olan hayrı işlemiş gibidir." buyuruyor. Bir kimsenin gidişatının iyi istikamette olmadığını söyleyip hayır istikametine yönlendirmek misali. Zengin birinden para alıp fakirlere dağıtma, hayır kurumlarına yardım etme hususunda insanları teşvik etmek. Seçimde hayır işler yapacak birine destek vermek, oy vermek, Destek olduğu kimsenin kazanması durumunda başkanlığı süresince yaptığı bütün hayırlı işlere kendin yapmış gibi oluyorsun. Yanlışlara da ortak oluyorsun tabi ki. Kazanın doğurduğuna inandığımız gibi,, ölümüne de inanmalıyız.
Hulâsa geçici bir dünyada yaşıyoruz. Gün geçmiyor ki, minarelerden "salah" sesini duymamış olalım. "Salat selâm" okumak peygamberimize duadır. Ona dua etmek aynı zamanda kendimize dua ettiğimize inanırız. O Rasüle ne kadar salat-ü -selam olursak o derece sevap kazandığımıza inanırız. Biz de "selah" okunduğu zaman; "aha biri daha öldü, kim acaba" deriz. Bir gün de bu " Salah" bizim için okunacağı muhakkaktır. Salahımız okunmadan önce ; mal ve makam yarışından vaz geçip hayır yarışına girelim. Ölünce üş şey takip eder bizi. Mal, aile ve çevre, bir de amelimiz. Amelimiz bizle kalır gerisi geri döner. Bize hem bu dünyada hem öbür âlemde bizi hiç bırakmayacak olan "Salih ameller" imizin ziyadeleşmesini Yüce Rabbimden niyaz ederim. Selâm ve Dua ile...
30.01.2024
Başmuallim
M. Cemal TOMAR