ŞARTLARA GÖRE GÜNCELLEME YAPMA
Dün bir yazı yazmıştım. Gün kelimesiyle yazıya başladım. Gün kelimesinden "güncel ve güncelleme" kavramları ve örnekleri hakkında yazı yazacaktım. Yazı akışı içerisinde yazı başka konulara evrildi/ çevrildi.Bugün nasip olursa " güncelleme" konusunu işleyeceğim. Değerli okuyucularımla beraber bu konuyu irdelemeye çalışacağız inşallah.
Esasen güncelleme konusu çok geniş bir konudur. Hayatımızın her alanını kapsamaktadır. Mutlak ve kati bilgiler dışında günün şartlarına göre olayları ve olguları güncellemek doğanın tabiatına aykırı değildir.
Dinimizde içki yasağı bir anda gelmedi. Şartların ve ortamın durumuna göre önce, ibadete içkili yaklaşılmaması gerektiği vurgulanmış, daha sonra fayda ve zararlarına vurgu yapılmış, içkinin zararları faydalarından çok olduğu belirtilmiş, daha sonra da içki kesin emir ile yasaklanmıştır. Diğer bir ifade ile toplumun yapısına göre hüküm getirilmiştir.
Motorlu araçlar icat edilmeden önce yolculuğa çıkan müslümanlara kolaylık olsun diye "seferilik" konusu bütün ayrıntılarıyla fıkıh kitaplarında açıklanmıştır. Motorlu araçlar devreye girdikten sonra yolculuk konforlaşmış, kolaylaşmıştır. Seferilik sebeplerinin nedenleri ortadan kalkınca seferiliğin hükmü günümüzde uygulanmamalıdır şeklinde yapılan açıklamalar aslında günün şartlarına göre güncelleme yapma anlamına gelmektedir. Ehli sünnet Vel Cemaat'a kati şekilde bağlı olanlar güncellemelerin çoğuna karşıdırlar. Lâkin farkında olmadan onlar da güncelleşiyorlar.
Çok geriye gitmeye gerek yok. 30 yıl öncesi Türkiye ile şimdiki Türkiye aynı mıdır? Evlerimizin tipi, konforu, eşyaları, teknik donanımları, güvenliği, sağlamlığı, A'dan Z'ye değişmiştir. 50 yıl önce evlerine televizyon almaya karşı olanlar şimdi nerede ise bütün odalarına televizyon koymuş durumdalar. Eskiden televizyonlar daha muhafazakar yayınlar yaptıkları halde durum böyleydi.
Siyara içmenin hükmü 750'li yıllarda mekruh diye fetva verilmiş. Her hastalığın başı sigaranın olduğu bilinmiyordu. Tıp sigaranın zararlarını ortaya koyduktan sonra DİB sigara içmenin haram olduğunu söylemesi bir güncellemedir ve destekliyorum.
Fakirlik ve zenginlik kavramları günümüzdeki şartlara göre güncelleniyor. Günümüzdeki en fakir insan 100 sene önceki yaşam şartlarına göre zengin sayılır. Geçmişte enflasyon diye bir kavram yoktu ekonominin literatüründe. Enflasyon oranında fiyatlar güncellenmesi haktır, güncellenmemesi zulümdür. Güncellenmeye karşı çıkanlar hayat şartlarının döngüsünden haberleri yok. Bir hoca efendiye cemaatten birisi sorar.
- Beş yıl önce bir adama 100 lira verdim. Adam parayı beş seneden beri vermedi. Şimdi bana 100 lira mı vermeli"?
Hoca Efendi;
-100 lira almalısın der.
Beş yıl önce bir ekmek bir liraydı. 100 lira ile 100 ekmek alınıyordu. Şimdi 10 ekmek alınabiliyor. 90 ekmek parayı verenden alıyor, parayı alana peşkeş çekiyor. Bu adalet mi? Böyle fetva olur mu?
Güncellenme deyince sanki yeni bir din ihtas edilecekmiş gibi gösterilip karşı çıkılıyor. İslâmın temel esasları asla değiştirilemez. İnanç esasları, ibadetler, helâl ve haramlar, adalet mekânizması, hukuk kuralları, ahlâki değerler, büyük günahlar...vs. İçki, kumar, faiz, haksız yere adam öldürme, yalan konuşma, iftira atma, şirk koşma, riya, kibir, haramdır. Gram değişiklik kabul etmez. Örnekleri çoğaltabiliriz.
Büyük tefsir alimleri yüzyıllar önce Kur'an ayetlerini geçmişteki rivayetlerle ve o zamanındaki bilimle açıklamışlar. Şimdi insanlığın hafızasına bilimsel anlamda geçmişe göre devasa bilgiler girmiştir. Kur'an ayetleri için yeni tefsir kitapları yazma gereği hasıl oldu demek gerekmez mi?
Eskiden dünyanın bir başka ülkesinde kurban kesmek mümkün müydü? Devletler arasında günümüzde olduğu kadar ithalat- ihracat ilişkileri var mıydı? 1,5 milyar müslüman 500 sene önce dünyada var mıydı? Silah türleri bu kadar çeşitli miydi? Kısaca hayatın her alanı çok değişti. Eskiden dikilen elbiseler dar geliyor. Elbiseler yenilenmelidir. Esasına dokunmadan şartlara uyarlamalar yapılmalıdır. Yani ağacın köküne ve gövdesine dokunmadan gerektiği zaman dal ve budaklarda budama ve temizlik yapılmalıdır ki ağaç daha canlı hale gelsin.
Z kuşağına medrese eğitimindeki eğitim- öğretim tekniklerini yenileyerek çağdaşlaştırarak modernize ederek, teknolojik imkanları da dahil ederek kullanalım. O zaman başarılı oluruz. Aksi halde çağdaş uygarlık seviyesine ulaşan ülkelerin çok gerisinde kalırız.
Gerekli güncellemeleri ve uyarlamaları yapamayan müslüman ülkeler maalesef ecnebi ülkelerin her birisinin gerisinde kalmıştır.
Müslüman yönetilen değil yöneten olmalıdır. Müslüman ülkeler, sömürü ülkelerine faiz ödeyen değil, fakir ülkelere yardım eder halde olmalılar. Müslümanlar emir alan değil, Osmanlı Devleti'nin gelişme döneminde olduğu gibi emir veren durumunda olmalıdır. Bu durum maddi ve manevi yönden zengin olmakla mümkündür. Bilim ve teknolojiyi elinde bulundurmakla mümkündür. Cenab-ı Hakk'ın çağlara göre insanlığa sunduğu imkanları keşfedip hayata uyarlamakla mümkündür. Selâm ve Dua ile...
29.05.2924