Günlerden cuma idi.
Fransız askerleri hamamdan çıkan müslüman türk kadınlarının başörtüsüne el uzatmıştı.
Oradan tesadüfen geçmekte olan esas ismi Rıdvan olan sütçü imam lakabı ile ünlü Rıdvan hoca hemen oracıkta üç Fransız askerini alnının ortasından vurarak başörtüsüne el uzatmanın hesabını hemen orada kesmişti.
Arkasından camiye geldi.
Duygu yüklü bir konuşma hazırlamıştı
Döndü cemaata dedi ki...
Ey cemaati müslümin
Düşman istilası altında esaret altında ırzımız namusumuz tasullut altında iken bizlere cuma namazı farz değildir.
İşte buyüzden sizlere cuma namazı kıldırmıyorum.
İşte meşhur Maraş'ın kahramanlık destanı bu şekilde başlamıştı.
Araştırın bakalım bu şekilde kaç tane yiğit hoca çıkar?
Gazze'de ırz namus kalmadı. Yetmedi kalanlarda çoluk çocuk açlıktan telef oluyorlar. Yardım dahi gitmiyor.
Bosnada aynısı oldu.
Groznide aynısı oldu.
Miammarda aynısı oldu.
Bağdat'ta, Şam'da, Basra'da aynısı oldu.
Şimdi canavar yola çıktı bize doğru geliyor.
Peygamber [sav] efendimiz
Hendek savaşına giderken Beni Kurayza, Beni Kaynuka ve Beni Nadir yahudileri ile bir anlaşmaler yapmıştı.
Lakin, yahudiler bu anlaşmalara uymadılar. Özellikle Beni Kurayza yahudileri, savaşın en şiddetli anında on bin kişilik bir Kureyş ordusunun yürüdüğünü görünce hemen Müslümanları arkadan vurmak üzere, harekete geçtiler.
İslam ordusu işte bu yüzden iki ateş arasında kaldı.
Hatta...
Medine'de savunmasız kalan müslüman kadınların başörtüsüne el uzattılar.
Gelen bu haberler hendek de bulunan Allah Rasülünü ve sahabe'i kiramı çok üzmüştü.
Savaş bitip Mekke'li müşrikler evlerine dönünce, Allah’ın Rasûlü, Ahzab gününde “Sakın herhangi bir kimse ikindi namazını Beni Kureyza’ya varmadan kılmasın” demişti.
Bazı kitaplarda ise başörtüsüne uzanan ellerin intikamı alınmadan ikindi namazı kılınmasın diye rivayet edilmiştir.
Hatta...
Cebrail [as] indi ve Hz. Peygamber’e
“Sen neden zırhını çıkardın? Bundan mâzur sayılmazsın. Biz melekler zıhlarımızı hâlâ çıkarmadık”
Yani Beni Kurayza'nın üzerine yürü denmişti.
Bunun üzerine Beni Kurayza yahudileri hakettikleri cezaya çarptırılmış ve müslümanların intikamı alınmıştı.
Şu hadisi şeriflerden yola çıkarsak...
عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) :
“مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِى تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ، مَثَلُ الْجَسَدِ، إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ، تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى.”
Nu"mân b. Beşîr"in naklettiğine göre
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer.”
(Müslim, Birr, 66; Buhârî, Edeb, 27)
Eğer müminler birbirini sevmede bir vücut gibi ise...
Ve...
لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا
İman etmedikçe cennete giremezseniz,
İman etmiş olmazsınız birbirinizi sevmedikçe.” Hz. Muhammed (sav)
Şu iki hadisi şeriften yola çıkacak olursak.
Müslümanların.
Geceleri uyumaması gerek.
Uykularının kaçması gerek.
İştahının kesilmesi gerek.
Günlerce yüzünün gülmemesi gerek.
Amma...
Bu asrın müslümanları..
Fenerbahçe'yi Galatasaray'ı Beşiktaş'ı düşündüğünün onların kaygısını çektiğinin yüzde birini ümmet davası için çekse Allah’ın rahmeti yağmur gelir yağar.
Fakat...
Emekli maaşımda emekli maaşım diye hergün ağlayan bu asın müslümanları Hz Ebubekir in yanından da cennet istemekten de geri durmuyor.
Mescidi Aksa ilk defa gavurların eline geçtiği zaman, Sultan Selahaddin'in yüzüne günlerce tebesüm gelmemiş gülmemiş.
Hoca Cuma günü vaazında der ki...
Gülme sevaptır, tebessüm fazilettir.
Vaazdan sonra yanından geçen hocanın elinden tutar Selahaddin.
Hocam galiba bana vaaz ettiniz der.
Hoca evet deyince...
Allah Rasülünün miraca çıktığı mescit gavurların elinde olduğu müddetçe söyle ben nasıl güleyim der?
Evet onlar gülmüyordu..
Lakin bu asrın müslümanlarını da göbek atmaktan, kahkaha atmaktan, lüks hayattan geri durduramıyorsun.
Böyle oluncada bir avuç yahudinin elinde rezil rüsva oluyorsun.
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az demiş atalar.
Rabbim bizlere şuur versin.