REGAİB GECESİ
Recebin ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Perşembeyi cumaya bağlayan gece, Regaib gecesidir. Her cuma gecesi de kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor.
Allahü teâlâ bu gecede müminlere ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevablar verilir.
Bu gece, Peygamber efendimizin babasının evlendiği gece değildir. Böyle söylemek yanlıştır. Resulullahın dokuz aydan önce dünyayı teşrif etmiş olduğunu bildirmek olur ki, bu da, noksanlık ve kusurdur. Her bakımdan, her insanın üstünde ve her bakımdan kusursuz olduğu gibi, Âmine validemizi nurlandırdığı zaman da, noksan ve kusurlu değildi. Bu zamanın noksan olması, tıp ilminde kusur sayılmaktadır.
Bu geceye mahsus bir namaz yoktur. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, tesbih çekip, tevbe istiğfar etmeli. Mübarek gecelerde ve her zaman, ilim öğrenmek çok faziletlidir. İlmihal bilgileri en kıymetli ilimdir.
Perşembe günü oruç tutup gecesini de ihya etmek çok sevabdır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir. Regaib gecesi, Perşembe günü öğle namazından sonra başlar, imsak vaktine kadar devam eder. Günü ise Cuma günüdür, imsak vaktinden başlar ve güneş batana kadar devam eder.
Cuma günü oruç tutmak isteyenler, Perşembe Cuma veya Cuma Cumartesi günleri tutabilirler. Bu bakımdan Perşembe günü oruç tutup Cuma gecesini de ihya etmek çok sevabdır. Perşembeyle birlikte, Cuma günü de oruç tutmak daha iyidir.
Yalnız Cuma günü oruç tutmak mekruh olur da denildi. Cuma günü oruç tutmak isteyenin, Perşembe veya Cumartesi günü de tutması iyi olur. Çünkü, Yalnız Cuma günleri oruç tutmak ve yalnız Cuma geceleri teheccüd kılmak mekruhtur. Sünnet veya mekruh denilen bir işi yapmamak lâzımdır. (Tam İlmihal)
Birkaç hadis-i şerif:
(Receb ayında çok istigfar edin, çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.) [Deylemî]
(Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder.) [Gunye]
(Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Recebin hepsini tutmuş gibi sevap verilir.) [Miftah-ül-cenne]
(Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Ya’la]
(Regaib gecesi, Şaban ayının 15. gecesi, cuma gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gecesi yapılan dualar kabul olur.) [İbni Asakir]
(Receb büyük bir aydır. Allahü teâlâ bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allahü teâlâ istediğini verir.
15 gün oruç tutana, bir münadi, "Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.) [Taberani]
(Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutana, oruç tutulan günler dile gelip "Ya Rabbi onu mağfiret et" derler.) [Ebu Muhammed]
(Receb ayının ilk Cuma gecesini [Regaib gecesini] ihya edene, kabir azabı yapılmaz. Duaları kabul edilir. Yalnız, yedi kimsenin duası kabul olmaz: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan.) [Seadet-i Ebediyye] [Bunlar, bu günahlardan vaz geçmedikçe, tevbe etmedikçe, duaları kabul olmaz.]
Receb ayında edilen dualar kabul edilir, hatalar affedilir. Günah işleyenin cezası da kat kat olur.
Hazret-i Hüseyin (radıyallahü anh) anlatır:
“Kâbe’yi tavaf ederken yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona dedim ki:
− Sen kimsin, vaziyetin ne böyle?
− Menâzil bin Lâhık... Ben çalgı çalmakla, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan'ın artisti denilen ünlü bir kimseydim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum.
Recep ve Şaban aylarında bile bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, (Allahü teâlânın azabı şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikayet ediyorlar) dedi.
Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, (Bu aylarda oruç tutar, geceleri ibadet ederim. Beytullaha gidip şerrinden korunmak için Allahü teâlâdan yardım dilerim) dedi.
Bir hafta oruç tutup Kâbe’ye giderek, (Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu mübarek yerlerde yapılan duaları reddetmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu felç et) diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu. Bunu görenler, (Baba bedduasına uğramış kişi) derler.
− Baban bu haline ne dedi?
− Babamdan af ve özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile Beytullaha gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.
Babam Hazret-i Ali, bu gence dua etti. Recebde yaptığı bu dua bereketiyle Allahü teâlâ ona şifa ihsan eyledi.”
Regaib gecesi, kandili
Sual: Regaib gecesinin, kandilinin zamanı ve bu gecenin kıymeti, önemi nedir, nasıl ihya etmelidir?
Cevap: Regaib gecesi, Receb ayının ilk cuma gecesidir, çok kıymetlidir. Fakat, Resulullah Efendimizin babasının evlendiği gece değildir.
Çünkü Peygamber Efendimizin babası hazret-i Abdullah’ın evlendiği sene, ayların yeri değişikti. Receb ayı, Cemâzil-âhır ayının yerinde, yani bir ay ileride idi. Nûr-i Nübüvvetin, hazret-i Âmine validemize intikali, şimdiki Cemâzil-âhır ayındadır, Regaib gecesinde değildir.
Receb ayının ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Receb ayının her gecesi kıymetlidir. Her cuma gecesi de kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha da kıymetli olmaktadır. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ihsanlar, ikramlar yapar. Bu gece yapılan dua reddolmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, kat kat sevap verilir. Bu geceye hürmet edenleri affeyler.
Receb ayının ilk cuma yani Regaib gecesini ihya edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ kabir azabı yapmaz, dualarını kabul eder.
Cuma, Arefe, Bayram, Kadir, Berat, Mirac, Aşûre, Mevlid ve Regaib gecelerinde ibadet etmek çok sevaptır. İmâm-ı Nevevî hazretleri, Ezkâr kitabında buyuruyor ki:
“Gecenin oniki kısmından bir kısmını yani bir saat kadar ihya etmek, Kur’ân-ı kerim okumak, namaz kılmak, dua etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir.” Fıkıh kitaplarında saat demek, bir miktar zaman demektir.
Regaib namazı, Recebin ilk cuma gecesi kılınan nafile namazdır. Hicretin dörtyüzsekseninci senesinde meydana çıkmıştır. Birçok âlim, bunun çirkin bidat olduğunu yazmaktadır. Çok kimsenin kılmasına aldanmamalı, sünnet sanmamalıdır. Regaib, Berat ve Kadir gecelerinde kılınan nafile namazları, cemaatle kılmak mekruhtur.
Regaib gecesine farklı anlam vermek
Sual: Peygamber Efendimizin anne, babasının evlendiği geceye Regaib gecesi diyenler var. Böyle bir şeyin aslı var mıdır?
Cevap: Türkiye’de ve birçok İslâm memleketlerinde, bir asırdan beri, Peygamber Efendimizin babası hazret-i Abdullah’ın evlendiği geceye, Regaib kandili ismini veriyorlar. Regaib gecesine böyle mana vermek doğru değildir.
Resulullah Efendimizin dokuz aydan önce dünyayı teşrif etmiş olduğunu bildirmek olur ki, bu da, noksanlık ve kusurdur. Her bakımdan, her insanın üstünde ve her bakımdan kusursuz olduğu gibi, hazret-i Âmine validemizi nurlandırdığı zaman da, noksan ve kusurlu değildi. Bu zamanın noksan olması, tıp ilminde ayıp ve kusur sayılmaktadır.
Peygamber Efendimizin babası hazret-i Abdullah’ın evlendiği sene, ayların yeri değişik idi. Receb ayı, Cemâzil-âhır ayının yerinde idi. Yani bir ay ileride idi. O hâlde, nûr-i Nübüvvetin, hazret-i Âmine validemize intikali, şimdiki Cemâzil-âhır ayındadır, Regaib gecesinde değildir.
Sual: Bazı kimseler, Regaib gecesi gibi mübarek gecelerde cemaatle toplu namaz kılıyorlar. Böyle yapmanın dinimizdeki yeri nedir?
Cevap: Regaib, Berat ve Kadir namazlarını cemaatle kılmak mekruhtur.
Regaib namazı, Recebin ilk Cuma gecesi kılınan nafile namazdır. Hicretin dörtyüzsekseninci senesinde meydana çıkmıştır. Birçok âlimler, bunun çirkin bidat olduğunu yazıyor.
Çok kimsenin kılmasına aldanmamalı, sünnet sanmamalıdır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Berat ve Regaib geceleri, camilerde toplanarak cemaatle namaz kılan yüzlerle kişi, bu toplantılarla sevap kazandıklarını sanıyorlar ise de, bunlar fıkıh âlimlerinin söz birliği ile mekruh dedikleri işi işlemektedirler. Mekruhu iyi bilmek ise, büyük cinayetlerdendir.
Çünkü, haramı mubah bilmek, küfür olur. Mekruhu mubah bilmek, ondan bir basamak aşağıdır. Bu işin çirkinliğini iyi anlamalıdır.
Nafile ibadetleri gizli yapmak lazımdır. Böylece, riya ve gösteriş tehlikesi olmaz. Cemaat ile kılmak böyle değildir. Farzları açıkça yapmak, herkese göstermek lazımdır.
Çünkü farzlarda gösteriş lekesi olmaz. Bunları cemaat ile kılmak, bunun için uygundur. Bundan başka, cemaatin çok olması, fitne uyandırır.
Hadîs-i şerifte; (Fitne uykudadır. Bunu uyandırana, Allah lanet eylesin!) buyuruldu.”