PAPA; İSLAM DÜNYASI, TÜRKİYE VE DİNLER ARASI DİYALOG

İbrahim Halil ER

2006 (yanlış hatırlamıyorsam) yılında papalıkla ilgili yazdığım bir yazı... maalesef benden yazı talep eden dergiler bile bunu yayınlamadılar... ben de eski yazıları karıştırırken gördüm ve burada yayınlamaya karar verdim.. gerçi artık konu anlaşılmış olsa da biz yine de burada yayınlayalım..

Papa; İslam Dünyası, Türkiye ve Dinler Arası Diyalog

Papalık, batı adına doğu blokunu teslim aldı. Yani yirminci yüzyıldaki misyonu komunizmi etkisiz hale getirmekti. 21. yüzyıldaki misyonu ise islamla savaşmak, etkisiz hale getirmek ve hristiyanlaştırmaktı. Fakat Müslümanların zihninda hala haçlı seferi anıları canlı olduğundan bir türlü istenen diyalog sağlanamıyordu. Yapılan bütün çalışmalar tepkiyle karşılanıyordu. Bunun üzerine daha sivil ve daha az tepki çekecek bir kavram ürettiler. Bunun adı “dinler arası diyalog” idi. Böylece misyonerliğin adı diyalog olmuş oldu. Onlar, bu iç için özel eğitilmiş elemanlarını gönderirken bizim aydınlarımız, olayı bir hoşgörü olarak nitelendirmeye ve İslam’ın da bir hoşgörü dini olduğunu yumurtlamaya başladılar. Ayrıca, çeşitli baskı mekanizmaları sonucu gerekli yasal düzenlenmeler de yapıldı. Böylece her mahallede apartman kiliseler doğmaya başladı. Ekonomik zayıflık ve islami eğitimin yasak olması onlara geniş bir hareket alanı bırakmıştı. Bol para ve güçlü batı desteğiyle ülkemde cirit atmaya başladılar. Diyalog masalıyla hristiyanlara karşı duyulan tepki kısmen azaltılmıştı.

Aslında onların amacı bizim hristiyan olmamız değil, dinimizden ayrılmamızdı. Diyalog, aynı kulvarda olan düşünceler arasında yapılır ve daha sonra ortak bir zeminde buluşulurdu. Diyalogun nihai amacı ortak bir paydada buluşarak o paydada beraber yürümekti. Fakat dinler için böyle bir şey söz konusu olamazdı. Çünkü o zaman ortaya yeni bir din çıkmış olurdu. Buna diyalog değil karşılıklı hoşgörü ve hatta sevgi de denilebilinirdi. Fakat diyalog asla denilmezdi. Bu kilisenin ve misyonerlerin yeni bir tuzağıydı. Amaç, İslam dünyasını yozlaştırmak ve yok etmekti. Silahla yapılmayan dinle yapılacaktı. Bu çalışmalar aynı zaman büyük Ortadoğu projesinin de parçasıydı. Askeri ve dini alanda her zaman olduğu gibi beraber hareket edilmiş olunuyordu. Hatta Irak’ın işgali de bir hristiyan Evanjelist projesi değimliydi. Irak’da yoğun bir hristiyanlaştırma çalışması yapılıyordu.

Dinlar arası diyalog, Papanın haleflerine miras olarak bıraktığı en önemli projeydi. Yeni papayı, bu kavrama ve İslam dünyasına olan yaklaşımı belirleyecekti. Yeni papanın misyonu da bu çerçevede olacaktı. Kim ne derse desin, önümüzdeki yüzyıl boyunca Hristiyan dünyasının İslam dünyasına karşı yeni bir haçlı seferi gerçekleşecektir. İşte bu dönem için de yeni ll.Urban’lar gereklidir. Bu misyonu yerine getirecek olan kişiye Papalık koltuğu verilecektir.

Amerikalı kardinallerin, yeni papanın kim olacağına ilişkin tercihlerini belirlerken, ''adayın, İslam dini ile diyaloga verdiği önemi'' birincil derecede dikkate alacakları açıklandı. Chicago Kardinali Francis George da İslamiyet ile devam eden diyalogun, bir sonraki Papanın önem vermesi gereken en önemli konulardan biri olduğunu belirtti. Washington kenti kardinali Theodore McCarrick, "İslamiyet ile birlikte nasıl yaşayacağımızı, İslamiyet ile diyalogu öğrenmeliyiz'' dedi.

Papa ll.Jean Paul ve Türkiye'ye İlgisi

Asıl adı Karol Jozef Wojtyla’dır. 18 Mayıs 1920'de Polonya’da doğdu. 1 Kasım 1946'da rahip oldu. İlahiyat ve Felsefe eğitimi aldı. Altıncı Paul'ün ölümünün ardından Vatikan'daki papalık seçimi, 26 Ağustos 1978'de tahta Birinci Jean Paul'ün oturmasıyla sonuçlandı. Ancak yeni papa, bu görevde sadece 33 gün kalabildi. Vatikan'a göre 28 Eylül'de Papa eceliyle vefat etti. Neticede kardinaller yeni papayı seçmek için tekrar bir araya geldiler. Yapılan seçimde iki İtalyan Papaz’ın oyları eşitti. Bu durumda yeni bir aday gerekliydi. İşte o anda Karol’un adı öne sürüldü. Hiç kimse böyle bir makama İtalyan olmayan birisinin seçilmesini beklemiyordu. 455 yıldır bu makama İtalyan olmayan birisi gelmemişti. Hatta onun seçilmesi ilk anda şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı. Yeni Papa kendisine mesleki ad olarak halefinin adını seçti. Böylece ll.Jean Paul olarak tahta oturdu. (16 Ekim 1978)

Türkiye’ye karşı özel bir ilgisi vardı. Seçildikten sonra ilk ziyaret ettiği ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. 1979'da Türkiye'yi ziyaret eden Papa, Vatikan'daki Türkiye Büyükelçisi'ne yazdığı mektupta bu seyahatini, "Ülkenize yaptığım ziyaret, sizlerin farklı kültürler arasındaki ruh uyuşumu olarak tanımladığınız, değişen bir dünyada farklı kültürlerden insanların bir arada nasıl yaşabileceğini bizzat görme imkanı tanıdı. Ziyaretim, topraklarında Hıristiyanlığın doğuşunun ilk tohumlarının atıldığı ülkeye saygılarımı sunma imkanı da sağladı. Aziz Paul burada doğmuştu, İncil'i yazan diğer Azizler de bu topraklardan geçmişti. Hıristiyanlık inanışını şekillendiren ilk Konseyler bu topraklarda yapılmıştı. Yaptığım ziyaret sırasında Türkiye'nin sadece tarihine değil, millet olarak günümüzde başardıklarına da hayran kalmama neden oldu" diyerek özetliyordu.

İlginç olan, bu ilgi de karşılıksız kalmadı. 13 Mayıs 1981'de halka hitap etmek için San Pietro Meydanı'na gelen Papa bir Türk tetikçi olan Mehmet Ali Ağca tarafından vuruldu. Fakat bu süikastten yaralı bir şekilde kurtuldu.

Papalıkla İlgili İlginç Komplo Teorileri

Papalık ile ilgili ilginç komplo teorilerini sizler için derledik. Bunlardan bazılarını sizler için derledik. Umarım ufuk açıcı olacaktır. Bizler de anlatanların yalancısıyız!!!

1. l.Jean Paul’un ölümü: Vatikan’ın resmi açıklamasına göre eceliyle ölmüştür. Fakat, dedikodular onun zehirlenerek öldürüldüğünü söylemektedir. İnsan ağzı bu… Torba değil ki büzesin. Aklına geleni söylüyor işte…Neymiş efendim. Adam sadece 33 gün papalık yapmış ve aniden ölmüş. Ne yani aniden ölünmez mi?... Papa 1.John Paul 1978 senesinde seçildiği zaman masonik etkiyi kırmayı amaçladı. Yaptığı soruşturmalarda P2 mason locasını ve bunlara üye 121 üst düzey din adamını deşifre etti. Bunun dışında Vatikan bankasında aklanan mafya paraları ve P2 bağlantısını da bulmuştu. Tüm bunlar karşısında dehşete düşen Papa 1.John Paul tüm dünyaya bir açıklama yapmak üzereyken seçildikten 33 gün sonra faili meçhul bir "zehirlenme" suikastiyle öldürüldü. Onun yerineyse Papa 2. John Paul yani şu an ölen Papa geçirildi.

2. Solvay Kimya Fabrikası'nda işçi olarak çalışarak hayatını ikinci dünya savaşı yıllarında geçimini sağlamıştır. Bazı kaynaklar, bu fabrikanın Yahudilere karşı kullanılan kimyasal gazları ürettiğini iddia etmişlerdir. Biz sadece söyleyenlerin yalancısıyız. Ne de olsa merhumu tanımıyoruz!

3. Papa’nın Yahudilerle ilişki de dikkate değer. 1993 yılında İsrail'i ilk defa resmen tanıması, Kudüs'e gidip ağlama duvarında dua etmesi hatta, Tanrı'nın Kudüs'ü Yahudilere vaat ettiğini söyleyecek kadar 'cesur adım' atması, yüzyılın en büyük dini lideri imajının oluşturulmasında önemli paya sahiptir.

4. Hristiyan ilahiyatı açısından " God killer" olarak nitelenen Yahudilere bu denli sempatik yaklaşmasını aslen Yahudi olduğuna yoranlar bulunmuştur.

5. Papa’nın vasiyetinde adı açıklanmayan bir gizli Kardinalden söz edildi. Şimdi bütün komlocular bu gizli kardinalin İslam ülkesinde etkin birisi olduğunu söylemektedirler.

6. Şaron ayrıca Papa'yla bir kere görüştüğünü ve Papa'nın ona "Israil toprakları Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için kutsaldır ama Yahudiler'e vaad edilmiştir" dediğini belirtti.

7. 1903 yılında Mason Kardinal Rampollo Papa olmak üzereyken Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Josep bu seçimi engelledi. Zaten bu yüzden l. Dünya savaşında Avusturya-Macarsitan İmp. Defteri dürüldü.

8. İlk mason Papa Kardinal Rongalli 23. John olarak Vatinkan’a çıktı.

9. Papa 2.John Paul koltuğa oturunca kendisinden önceki Papa’nın akıbetinden ibret alarak Masonlarla iyi geçinmesi gerektiğini anlatı. İşte bu yüzden Vatikan’ın içinde kurulmuş gizli “Opus Dei _erk Güttes” (Tanrını eseri) mason locasını resmi olarak tanımak ve girilmesi yasak örgütler listesinden çıkardı. Fakat daha sonra bu kişilerden sıkılınca uyarıldı. (Ağca süikastı )

10. Abdullah Çatlı'nın İsviçre'de hapis yattığı dönemlerdeki hücre arkadaşı Etem Karaüzüm, "Bizim Hücre-Ben ve Çatlı" adlı kitapta, Çatlı'nın aslında Brejnevi vurmak istediğini fakat bunu beceremeyince ses getirmesi için papayı vurduklarını söyler.

11. Mehmet Ali Ağca, Papa süikastından Vatikan’ın da sorumlu olduğunu söyledi. Ağca, Vatikandaki Kardinaller ve Papazların desteği olmasaydı onu vuramazdım demiştir.

12. Celal Bayar, papa Roncalli ile olan dostluğu nedeniyle Vatikan’ın Türkiye’de elçilik açmasına izin vermiş ve Papa’yı Vatikan’da ziyaret eden ilk Müslüman lider olmuştur. Bunun mükafatını da 60 darbesinde hakkında idam kararı çıkmasına rağmen Papanın gönderdiği özel temsilci sayesinde kurtulmuştur.

13. Şam'daki Zeytun Kilisesi Papazı Ezidor Battiga, Yahudi lobisinin Papa'nın ölümünden sonra yapılacak seçimlere müdahale etmek isteyebileceğini iddia etti.

14. Murat Bardakçı'nın yazısının başlığı şöyle: "Yeni Papa, seçilir seçilmez delikli koltukta testis kontrolünden geçecek".

15. Akşam'ın "Araştırmacı-yazar Aytunç Altındal"ın yaptığı açıklamaya dayanarak attığı haberin başlığı da şöyle: "İlaç devleri Papa kulisinde". . Altındal, bu konuda da şöyle konuşmuş: "Öldüğü sırada elinde doğum kontrol haplarıyla ilgili bir dosya bulunmuş. Ancak bunun da yok edildiği söyleniyor."

16. Önümüzdeki günlerde belirlenecek PAPA seçimleri, katolik CİZVİT'lerin ve de masonik locaların kıyasıya rekabeti sonucu şekillenecektir

17. Papa haberleri ile ilgili en matrak yazıyı Emin Çölaşan yazdı. Çölaşan’ın yazdığına göre Bakanlar Kurulu oturmuş eni–konu yeni papa kim olacak sorusuna cavap aramış. Hangi papa seçilirse bizim için iyi olurmuş? Onu bir güzel tartışmış hükûmet üyeleri... Alman kardinale kesinlikle olumsuz bakılmış. Hani Alman kardinal “AB Hristiyan birliğidir” demişti ya, o nedenle onun için kırmızı oy çıkmış. Nijeryalı zenci kardinal de benzer gerekçelerle Bakanlardan iyi not alamamış. Sonunda Tayyip Bey’in İtalya Başbakanı ile kurduğu dostluğa güvenerek yeni Papa’nın İtalya’dan çıkması en iyisidir denmiş.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.