Daha önce kalp kapakçıkları değiştiği gerekçesi ile anne olamayacağı söylenen ve bu sebeple iki bebeğini aldıran kadın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde doktor gözetimi altında ikinci çocuğunu kucağına almanın mutluluğunu yaşıyor.
2009 yılında aort ve mitral olmak üzere iki kalp kapakçığı da değişen Cennet Gaga (22), 2013 yılında evlendikten sonra çocuk sahibi olmak istedi. Doktorlarla görüşen Gaga, bazı doktorların kalp rahatsızlığı nedeniyle anne olamayacağını söylemesi üzerine hamile kaldığı iki bebeğini aldırmak zorunda kaldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran ve ilgili uzmanlarla görüşen Gag, anne olabileceğini öğrenince mutluluğu ikiye katlandı. 1,5 yıl önce ilk annelik duygusunu yaşayan gaga, bundan bir ay önce de ikinci annelik duygusunu tattı.
KALP HASTASI OLAN KADINLAR DOĞUM YAPABİLİR, KENDİNE GÜVENSİN
Kalp kapakçıkları değişen ve hamile kalamayacağı endişesi yaşayan kadınlara seslenen Gaga, kendi hikayesini şöyle anlattı:
“2009 yılında kalp kapakçıklarım değişti. Sonra bana kalp hastası olduğum için doğum yapamayacağımı söylediler. 2013 yılında evlendim. Eşimle çocuk düşündük çok doktora gittik. Dış merkezlerde iki çocuğumuz aldırmak zorunda kaldım. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde gebelik takibinin yapıldığını öğrenerek başvurdum. Daha sonra kardiyoloji uzmanı Hüseyin Uğur Yazıcı ve Kadın Doğum Uzmanı Mete Tanır bana doğumun olabileceğini ve takip edebileceklerini söylediler. 1,5 yıl önce bir oğlumu, bundan bir ay önce de diğer oğlumu kucağıma aldım. Şuanda eşimle çok mutluyuz ve doğum gerçekleştiği için emeği geçenlere teşekkür ederim. Bu tür hastalar Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne başvurmalarını rica ederim çünkü kalp hastası olan bir kadın doğum yapamayacağını zannetmesin, doğum yapabilir, kendine güvensin.”
KALP KAPAĞI AMELİYATI GEÇİEN GEBELER RİSK TAŞIYOR
Cennet Gaga’nın hamilelik dönemlerini yakından takip eden doktoru ESOGÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Tanır ise, kalp kapakçığı değişen kadınların anne olabileceğini ve gebelik döneminin daha sıkı kontrol edilmeleri gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Tanır, “Günümüzde kalp hastalıkları ile gebelik sık görülen gebeliklerden biridir. Bunların içinde de en önemlisi kapak replasmanı olan gebeliklerdir. Multidisiplinal ekip içerisinde izlenmesi lazım. Kapak hastalıkları olan gebelikler riskli gebeliklerdir ve perinotoloji ile kardiyoloji tarafından ortak olarak takip edilmesi gerekmektedir. Kapak replasmanı gebeliklerinin başarısı, bu gebeliklerin en erken dönemde tanısı ve gebelik sırasında kullanılan kan sulandırıcı ilaçların düzgün ayarlanarak kalp fonksiyonlarının her hafta rutin olarak muayene edilmesi gerekmektedir” dedi.
KALP KAPAĞI GEÇİREN ANNELERİN İLAÇLARI İYİ AYARLANMALI
Annenin içtiği kan sulandırıcı ilaçların daha dikkatli ayarlanması gerektiğine değinen Prof. Dr. Tanır, “Kapak replasmanı geçiren bir gebenin, gebeliğin ilk haftasından itibaren ilaçlarının düzgün ayarlanması önem taşımaktadır. Bu ilaçlar bebeğin yapısal fonksiyonlarını bozduğu için ilaç değişimi burada çok önem taşımaktadır. Bununla birlikte bu gebeliklerin belli aralıklarla düzgün takibi gerektirmektedir. Kendi kliniğimizde de son 3 yıl içinde 2 kez gebe kalan ve başarılı vajinal doğumu olan bir olgumuz oldu. İlaç dozunu ayarladık, kalp fonksiyonlarını yakın takip ettik ve başarılı iki doğumumuz oldu” şeklinde konuştu.
KALP HASTASI OLAN GEBE HASTALAR İÇİN ESOGÜ’DE ÜNİTE KURULACAK
ESOGÜ’de kalp hastalığı olan gebe hastalar için Kardiyoloji ve Kadın Doğum Bölümleri olarak bir ünite kurmayı hedeflediklerini söyleyen Prof. Dr. Tanır, “Bu gebelikler Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Kardiyoloji ve Perinatoloji bilim dallarının ortak izlediği olgulardan biridir. Refere hastane olduğuz için bu olguları başarı ile takip edebilmekteyiz. Bu tür gebelikleri ilgili kardiyoloji uzmanları ile izlemekteyiz. Bir ekip işi olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu konuda da bir ünite ya da merkez olacaktır. Türkiye bazında hastalara bize refere olacaktır diye düşünüyorum. Öte yandan kapak replasmanı geçiren gebelerin gebeliğin başından itibaren kilo alımlarının dikkatli izlemi gereklidir. Aynı zamanda diyetleri ve ilaçlarının düzgün olarak ayarlanması gerekmektedir. Gebelikte kalp fonksiyonları değiştiği için kapak replasmanı geçiren gebelerin takibi daha dikkatli ve özenli olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
ESOGÜ KALP HASTASI ANNE ADAYLARININ TAKİBİ KONUSUNDA TEK MERKEZ
Cennet Gaga’yı gebeliği döneminde yakın takibe alan ESOGÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Uğur Yazıcı da, kalp hastalığı bunan anne adaylarının kalp ve damar sisteminde değişiklikler yaşandığını, ilaçlarının ve gebelik dönemindeki kalp işlevinin iyi takip edilmesi gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Yazıcı, “Gebelik döneminde anne ve bebeğin artan metabolik ihtiyaçlarını karşılamak için annenin kalp ve damar sisteminde bazı değişiklikler olur. Protez kalp kapağı gibi bir kalp hastalığı olan gebelerin doğru takibi özen gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu tür hastaların takibi gebelik ve kalp konusunda özelleşmiş hastanelerde yapılmaktadır. Üniversitemizde de Kardiyoloji ve Perinatoloji bilim dalları olarak özel bir ünite içerisinde bu tür hastaların takibini yapmaktayız. Bu açıdan hastanemiz ülkemizde tek merkez olma özelliği taşımaktadır” diye belirtti.
BU TÜR GEBELİKLERDE HASTA-HEKİM İLİŞKİSİ ÖNEMLİ
Gebelik süresince hasta-hekim ilişkisinin iyi olmasını ve takip edilen hastaların hekimlerine kolayca iletişim sağlaması gerektiğine değinen Doç. Dr. Yazıcı, “Normal fonksiyon gösteren protez kalp kapakçığına sahip kadınlar gebeliği rahatlıkla tolere edebilirler. Bu durum vitral ve aort kapak değişimi geçiren kadınlarda geçerlidir. Kalp kapakçığı değişen bir kadın hamile olduğunda bu durum karşısında sevinmeli, endişeye gerek olmadığını bilmeli ve gebelik ile kalp konusunda uzmanlaşmış bir kadın doğum ve kardiyoloji uzmanı ile iletişime geçmelidir. Gebelik 40 hafta gibi uzun bir dönemi kapsadığından bu dönemde çok iyi bir hasta-hekim ilişkisi olması şarttır. Biz merkezimizde takip ettiğimiz hastalar için telefon, internet ve mesaj üzerinden iletişim kanallarını sürekli açık tutuyoruz” ifadelerine yer verdi.