ÖRNEK BİR MİLLİ MÜCADELE : NURİ DEMİRAĞ

Türkiye'de Nuri Demirağ adında bir işadamı tarafından 1936 yılında kurulan ilk uçak fabrikası, İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde CHP tarafından çeşitli bahanelerle kapatıldı.

Türkiye'de Nuri Demirağ adında bir işadamı tarafından 1936 yılında kurulan ilk uçak fabrikası, İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde CHP tarafından çeşitli bahanelerle kapatıldı.Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni kurulduğu dönemde ismi öne çıkan Mehmet Nuri Demirağ, Türk havacılık tarihinin de en önemli isimlerinden ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları inşaatının ilk müteahhitlerindendi. Mehmet Nuri Demirağ, Türkiye'de ilk uçak fabrikasının kuruluşu, ilk sigara kağıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi ilkleri gerçekleştirdi. İstanbul Boğazı üzerine köprü yapılması, Keban'a büyük bir baraj yapılması düşüncelerini ilk kez gündeme getirdi.

Cumhuriyet'in ilanından sonra, Fransızlar üstlendikleri demiryolu yapım işini 1926 yılında bırakınca; mühendis kardeşiyle birlikte bu işi devraldı. Kısa zamanda 1250 kilometrelik demiryolunu tamamlayınca yıldızı parladı. Bu nedenle 1934 yılında kendisine Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Demirağ" soyadı verildi. O dönemde hem Türkiye'de hem de dünyada ekonomik sıkıntı had safhadaydı. Orduya uçak ve benzeri ihtiyaçlar ancak halkın bağışları ile alınabiliyordu.

1932 senesinde böyle bir kampanya başlatılınca önce Ankara'nın en zengin adamı Vehbi Koç'a gidildi. O da çıkarıp 5 bin lira verdi. Abdurrahman Naci Bey ise 120 bin lira verdi. Aynı şey Nuri Demirağ'a da söylenince, "Benden bu millet için bir şey istiyorsanız en mükemmelini isteyiniz. Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim" deyip hazırlıklara başladı.

1936 yılında, Beşiktaş Nuri Demirağ Uçak Atölyesi'nin temeli atıldı. Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi'nin yanında atölye binası inşa edildi. Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy'deki Elmaspaşa Çiftliği satın alındı ve üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atölyesi yaptırıldı. Uçuş sahası, Avrupa'nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde idi. Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılıyor. Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden "Selahattin Reşit Alan" üretilecek uçak ve planörlerin planını çizdi. 1936'da ilk tek motorlu uçak üretildi ve Nu.D-36 adı verildi.

1938'de Nu.D-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. Aynı yıl Türk Hava Kurumu, 65 planör satın almak için sipariş verdi. 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; sipariş edilen NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlandı ve deneme uçuşları İstanbul'da gerçekleştirildi.

Pilot okulu açtı

Yapılan uçakların testi için pilotlara da ihtiyaç vardı. Nuri Demirağ bunu da düşündü ve Gök Okulu'nu açtı. Öğrencilerin bütün masraflarını cebinden karşılayan Demirağ, ceplerine de ayda 150 lira para koydu. İsmet İnönü'nün oğulları Ömer İnönü ve Erdal İnönü de Nuri Demirağ'ın Yeşilköy'deki Gök Okulu'na kaydolmuş ama bir hafta kadar öğrenim gördükten sonra okulu bırakmışlardı. Bu arada, Türk Hava Kurumu'nun siparişi olan ve son olarak İstanbul'dan Eskişehir'e uçan uçakların teslimi için Eskişehir'de bir kez daha test uçuşu yapılması istendi. Selahattin Reşit Alan, uçağıyla iniş yaparken, çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte açılan hendeği görmedi ve buraya düştü.13 Temmuz 1938'deki bu kazada Reşit Alan hayatını kaybetti. Atatürk'ün ölümünden 4 ay önce yaşanan bu kazadan sonra Demirağ'ın bütün işleri ters gitmeye başladı.

THK siparişleri iptal etti

Türk Hava Kurumu bütün siparişlerini iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme aleyhine sonuçlandı. Ayrıca uçakların yurtdışına satılamaması için bir de kanun çıkartıldı. Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1944 yılında kapandı. İspanya, İran ve Irak'tan alınan siparişler engellendi; elde kalan uçaklar hurdacıya satıldı.

Nuri Demirağ'ın davayı kaybettikten sonra hükümet üyeleri ve cumhurbaşkanına mektuplar yazarak yanlışlığın düzeltilmesi için yaptığı girişimler başarısız oldu; fabrika tekrar açılamadı. Nuri Bey, 1941 yılının Eylül ayında 12 uçaklık bir filoyu, Bursa, Kütahya, Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Elazığ ve Malatya rotasında uçurarak halka kendi tayyarelerimizle göklerimizi kendimizin koruyabileceğini göstermek ve onlara inanç vermek istedi. 1939 yılında, Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi Erzincan'da yaşandı. Nuri Demirağ kurtarma çalışmalarına katıldı. Depremde evlerini yitirenlere prefabrik evler yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde bir Uçak Mühendisliği bölümünün açılması için öncülük etti. Türkiye'nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirdi.

1941 yılında, Türk yapımı ilk uçak İstanbul'dan Divriği'ye ilk uçuşunu pilot olarak yetiştirdiği oğlu Galip Demirağ'ın kullandığı uçakta yaptı. 1942 yılında, yapımcılığını üstlendiği Sivas Çimento Fabrikası hizmete girdi.

Havaalanı elinden alındı

1944 yılında, Nuri Demirağ'a ait uçak pisti, fabrika ve etüd merkezinin bulunduğu alan istimlak edildi. 1953 yılında da Yeşilköy Havalimanı olarak hizmete açıldı. Büyük fedakarlıklarla elde edilen savunma sanayi imkan ve kabiliyetleri yaşanan olumsuzlukların ardından kaybedilmeye başlandı ve askeri fabrikalar ile sivil teşebbüsler Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün emriyle 15 Mart 1950'deki kanunla kapatıldı.

CHP dönemlerinde büyük sıkıntılar yaşayan Nuri Demirağ, yaşadığı haksızlıkları duyurabilmek için 1945 yılında, siyasete atıldı. Milli Kalkınma Partisi'ni kurdu. Türkiye'nin çok partili hayata geçişini hızlandırdı. 1946 yılındaki seçimlere katıldı. Ancak başarı gösteremedi.1948 yılında bir radyo istasyonu kurmak istedi. Buna da izin verilmedi.1954 yılında, Demokrat Parti listesinden Sivas milletvekili oldu. "Makam ve memuriyet güçlerini kötüye kullanarak kamu düzenini çiğneyen ve genel ahlakı bozanlar hakkında cezai yaptırım " isteyen yasa önerisini meclise sundu.

13 Kasım 1957 tarihinde İstanbul'da şeker hastalığı nedeni ile 71 yaşında öldü. Nuri Demirağ'ın Beşiktaş'taki fabrikasında yapılan ve hiç bir arıza göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye'de olduğu kadar yurt dışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Türkiye'nin uçak üretmemesi için 1941-44 yılları arasında ABD Türkiye'ye 95 milyon dolarlık savaş malzemesi verdi. CHP döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Zeki Doğan, Nuri Demirağ'a şu ibretlik sözleri söyledi:

"Amerikan yardımından bedava uçak almak dururken uçak fabrikanıza sipariş verirsem yarın bu millet beni asar."

Fakat bedeva alınan bu hibelerin daha sonra bizim kasamızdan 10 katı daha fazla maliyeti olduğundan habersizdi.

Haber: Ali Yumni

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haberleri