ÖNCE AHLÂK VE MANEVİYAT

Mustafa Cemal TOMAR

☘️ ÖNCE AHLÂK VE MANEVİYAT☘️

Milli görüşün elli yıllık sloganı "Önce ahlak ve maneviyat"tır. Bu kısa cümlenin engin derecedeki anlamını gün geçtikçe daha iyi anlıyorum.

Bir milleti ayakta tutan, teknolojik gelişiminden ziyade ahlâk yapısıdır. Ahlâktan yoksun olanların adamlığından ne olur? Bir milleti yok etmenin yolu, milli ve manevi değerlerinden uzaklaştırmakla yani ahlâki değerlerini yok etmekle mümkündür.

Her geçen gün maalesef bu değerlerden uzaklaşıyoruz. Bir toplumun ahlâkı bozulduysa; güvenlik güçleriyle, polisiye tedbirlerle, adliye saraylardaki hakim ve savcılarla o bozulmanın meydana getirdiği zararları önleyemezsiniz. O yüzden, ahlâk ve maneviyat çok önemlidir.

İnsan denilince akılda iki kavram birlikte canlanır: Beden ve ruh. Beden için “suret”, ruh için ise “sîret” tâbirleri kullanılır. Meseleyi yaratılış açısından ele aldığımızda, bedenin yaratılışına “halk”, ruhunkine ise, “hulk” tâbir edilir. Hüsn-ü hulk, yahut hüsn-ü sîret terkipleri insanın bu iç dünyasının güzelliğini ifade ederler.

Bu kısa açıklamalardan sonra, ahlâk ile ilgili bir kaç Hadis-i şerife yer verelim.

Bütün müminlerin annesi Hz. Ayşe’ye (r.a.) sorarlar: Resûlullah’ın (asm.) ahlâkı nasıldı? Aldıkları cevap şu olur:

“Siz Kur’anı okumadınız mı? Resûlullah’ın (asm.) ahlâkı Kur'an’dı.”

Nitekim Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuştur.

Güzel ahlâktan maksat, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ahlâkıyla ahlâklanmaktır. O’nun ahlâkı, Rabbimiz tarafından Kur’ân-ı Kerîm’de:

“Şüphesiz ki Sen, yüce bir ahlâk üzeresin.” (el-Kalem, 4) buyrularak te’yid ve tekrîm edilmiştir.

İnsanoğlu için ahlâkın ne kadar mühim olduğunu Ayet ve Hadis-i şeriflerlerden anlıyoruz. Güzel ahlâkı tamamlamak için âlemlere rahmet olarak gönderilen ve bütün insanlığa "üsve-i hasene" timsali olarak bize "rasulunu" gönderen Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun. Her işimizde O'nun örnekliğine ihtiyacımız vardır. Bir iş yapacak olduğumuzda Allah Teâlâ bu konuda ne buyuruyor? Peygamberimiz sav bu olay karşısında nasıl davranırdı? Sorusunu kendimize mutlaka sormalı, ona göre rotamızı, yol haritamızı çizmeliyiz.

Kalbim temizdir, inandım-iman getirdim demek yeterli değildir. Olaylar karşısında göstereceğin tavır önemlidir. Rüşvete karşıyım, rüşvet haramdır, hayatta yaklaşmam demek kolaydır. Bir an düşün ki önemli bir görevdesin, karantili, çok tatlı ve değeri yüksek bir rüşvetle karşı karşıyasınız. O anda ne yapacağınız önemlidir.

Milli Eğitimde öğretmen atamaları için mülakat komisyonunda olduğunuzu düşünün. Önünüze gelen listeye göre mi hareket edersiniz, yoksa ahlâki ve vijdani kanaate göre mi? Oradaki tavrınız sizin ahlâki değerinizi ortaya koyar. Vijdanı bozulmamış, ilhamı islâmdan alan bir anlayış, asla listeye göre hareket etmez, edemez.

Gördüğüm kadarıyla, makamım elimden gitmesin diye , hak eden öğretmen adaylarımızın hakları ellerinden alınmış, listedeki isimlere verilmiştir. Bir de peşine fetvası da verilmiştir. Gerçek ahlâk sahibi bir insanın vijdanı böyle bir haksızlığa asla imza atamaz. Geçenlerde gözüme ilişen bir haber dikkatimi çekmişti. İhalesi bir milyon liraya alınan bir iş, işçilere 50 bin liraya yaptırılmış. 950 bin lirayı aracılar kendi aralarında kırışmışlar. Muhtemelen bu zevatlar, namaz da kılarlar, oruç da tutarlar. "Feveylun Lil musalliin" lerden olanlar ancak böyle yaparlar.Bana göre böyle davranışlar tam bir ahlâksızlık örneğidir.

Sistem toplumu ahlâksızlığa zorluyor. Önce sistemi düzeltmek gerekir. Bir ihale yasası 20 yılda 200 kere değişmez. Bu değişime parmak kaldıran vekiller kendilerini sorgulamalıdırlar, tövbe etmelidirler. Kamu malını adil bir şekilde, herkesin eşit şekilde yararlanacağı biçimde paylaşım yapılır. Ahlâka, vicdana, imana ve manevi değerlerimize uygun olan budur.

Teknoloji gücü eline geçiren emperyalist güçler ahlâk ve vicdan yoksunu oldukları için, dünyayı kan gölüne çevirmişler. Bu siyonların adaletine örnek verelim. Dünya ekonomisi bunların elinde. Zengin ülkelerin milli geliri ör/ İrlanda: 146 bin dolar iken, Burundi'nin sadece 276 dolar civarındadır. İslâm ahlâkı olsa bunlarda böyle bir paylaşım yapabilirler miydi? " Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" anlayışı ve ahlâkıyla ahlâklansa insanlık âleminde böyle sonuçlar ortaya çıkar mıydı hiç?

Özet olarak;

islâm ahlâkıyla ahlâklanmayan bir millet,

reva olur ona her türlü zillet.

huzur bulmak istiyorsan ebet,

İslâm ahlâkı her işin başı elbet.

Selâm ve Dua ile....

24.12.2023

M. Cemal TOMAR

Başöğretmen

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.