OKULLARDA AKRAN ZORBALIĞI

Mustafa Cemal TOMAR

OKULLARDA AKRAN ZORMALIĞI !!!

Sevgili Çocuklar ve Kıymetli Gençler!

Geçen sohbetimizde yardımlaşmanın öneminden bahsettik. İyi işlerin her aşamasında yardımlaşma ve dayanışma olmalıdır demiştik. Güzel davranışları kazanmanın en etkili yolu okul ve ailedir. Konumuzu böylece özet olarak hatırlattık.

Okullarda , eğitim kurumlarında ve çevrede zorbalık diye bir kavram vardır. Bu kavramı çok duymuşsunuzdur.

Zorbalık, daha güçlü kişi veya grupların daha az güçlü kişi ve gruplara tekrarlanan fiziksel ve psikolojik baskı uygulamasıdır. Zorbalığın görülme sıklığı ülkelere, kültüre, öğrencilerin yaşlarına ve kullanılan ölçüm araçlarına göre değişiklik göstermektedir.

Zorbalık, kültür seviyesi düşük, ekonomik yönden zayıf, bir şehrin arka mahallelerinde daha çok görülmektedir. Zorbalık önce ailede, daha sonra sokakta görülmeye başlar. Zorluk başka, zorbalık başka kavramlardır Bu kavramları karıştırmayalım. Evde, sokakta, zorbalık altında yetişen çocuklar, bu yapılanmayı maalesef okula da taşıyorlar.

"Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede, it iti dakkada bulur" misali, bu zorbacı- torbacı öğrenciler okulda dakkada birbirini bularak ekiplerini oluşturuyorlar. Stratejilerini hemen oluşturup faliyete geçiriyorlar.

Ne yapıyorlar peki?

Zayıf buldukları öğrencileri avcı gibi önce keşf ediyorlar. Paraları olup olmadığını çaktırmadan araştırıyorlar. Sonra da:

Öğrencilerin harçlıklarına el koyuyorlar, paranı vermezsen seni haşlarız diyorlar.

Eşyalarına zarar veriyorlar. Sözlü tehtit ve şantaj cümleler kuruyorlar. "Seni fena yaparım, sana okul çıkışı gösteririm, sen kimsin...gibi" cümleler kurarlar

Zorbacılar ve torbacılar şahsi işlerini zorbalık uyguladıkları öğrencilere yaptırıyorlar: " Git bana simit al gel, sıramı temizle bakıyım, lân buraya gel, bana filânı bul getir bakıyım yanıma, git filânı döv gel, filân çocuğun şu esyasını çal getir bana, filân öğrenciye ceza verdim, onunla konuşmayacaksınız, sen ne anlarsın mal gibi bir çocuksun"...gibi diğer ôğrencileri maraban olarak kullanıyorlar.

Bu zorbacılar sokak dilini de okula taşıyorlar. Velilerimizden zaman zaman şikayetler alırız. "Benim çocuk hiç küfür bilmezdi, okuldan küfür öğrenip eve dônüyor" derler. Veliler haklılar. İşte bu küfürlerin kaynağı nereden geldiğini fark etmiş olalım.

Zorbalık akranlar arasında da oluyor. Aynı sınıftaki öğrencilerin iletişimi çok fazla olduğundan sınıf içindeki akran zorbalığı da çok önemlidir. Öğretmen bu durumları en kısa zamanda fark edip neydanı boş bırakmamalı, gerekli önlemleri hemen almalıdır. Bu konuda rehber öğretmenlerden ve okul idaresinden de faydalanmalıdır.

Zorbalık, akranlar arasında olduğu gibi , sınıflararası da oluyor. Senin sınıfın benim sınfım, senin takımın benim takımım, senin partin benim partim, senin dinin benim dinim gibi toplumunuz bölümlere ayrılmıştır. Böyle bir kültürden gelen çocuklarımız bölünmeye ve kutuplaşmaya müsait hale geliyorlar. Sınıflar arasındaki zorbaliklar da göz ardı edilemez gerçeklerdendir.

Sevgili Çocuklar ve Kıymetli Gençler!

Yazımın satır başlarında "torbacı" kelimesini kullandım. Evet evet, bu kelimeyi bilerek kullandım. Ülkemizde "madde bağimlılığı, uyuşturucu, esrar-eroin, alkol, kokain, xanax " yer almaktadır

Bir araştırma raporu:

Arizona Madde Bağımlılığı Programımıza kabul edilen 281 gencin yer aldığı çizelgeler arasında, 2020-2022 yılları arasında genel olarak en çok kullanılan 5 uyuşturucunun şunlar olduğunu bulduk:

Kenevir – %100 Alkol – %90, LSD – %63 , Xanax – %59., Kokain – %44 olarak görünüyor. Bu istatistik bilgileri ülkeden ülkeye değişiyor. 2024 yılının sonuna yaklaştık. Bu rakamlar maakesef daha da arttı.

Geçenlerde bir arkadaşım aradı. Evlâdı ortaokula gittiğini, uyuşturucu ve madde bağımlılığının artırılması için bazı şebekeler tarafından ortaokul çocuklarını kullandıklarını ifade etti. Madde bağımlılığı ülkemizde ilkokul ve ortaokul yaşlarına kadar indiğiği bir gerçektir.

Bu satışlar yapılırken şeker, çikolata, cips, sakız şekline büründürülerek satışa sunuyorlar. Şeker alıp emdiğinizi, sakız alıp çiğnediğinizi, kurabiye alıp yediğinizi, meyve suyu alıp içtiğinizi, oyuncak alıp oynadığınızı sanarsınız. Bir bakmışsınız ki madde bağımlısı olmuşsunuz.

Aman dikkat çocuklar! Dünya çok güzel ama zehirli tarafları çoktur. Öğretmenleriniz ve velileriniz sizi her yerde koruyamaz. Korumaları da mümkün değildir. Muhafaza yani koruyucu melekler hepimizi görünmez kazalardan, belâlardan koruyor. Görünen kazalardan, belâlardan ise aklımızı kullanarak kendimizi biz koruyacağız, ilgililerden yardım alacağız.

Tanımadığımız bilmediğimiz hiç bir şeye yaklaşmayacağız, yemeyeceğiz, içmeyeceğiz. Güven duymadığımız birinin uzattığı sakızı, şekerı, tedellayı asla almayacağız. Zorbacı ve torbacı öğrenciler okulda azınlıktadırlar. Bunlar kendi aralarında birlik kurdukları için güçlü gibi görünüyorlar. Çoğunluk olan sizler bir ve beraber olursanız kimse size zarar veremez. Hakkınızı aramasını bilin. Sıkıntınızı ve derdinizi öğretmenlerinize anlatmaktan çekinmeyin.

Bir örnek vererek sohbetimi noktalıyor ve başka konuya geçeceğim.

Geçmiş yıllarda 3. Sınıfta Bedirhan isminde bir öğrencim vardı. Gözüne kestirdiği öğrencilere zorbalık uyguluyor, dövüyordu. Özellikle benim sınıfın karşısında 4. Sınıf vardı. Fırsat buldukça o sınıfa dalar, bir kaç kişiye samrar, kendi gücünü ortaya koymaya çalışıyordu. Bütün ikaz ve tetbirimize rağmen Bedirhan zorbalık ve fiili saldırısına devam ediyordu. Sonra ne oldu derseniz;

4. Sınıf öğrencileri birlik oldular, "Bedirhan sınıfa girer birine saldırırsa hep beraber haddini bildireceğiz" dediler. Beklenen an geldi. Bedirhan teneffüste sınıfa girdi. Birine saldıracağı her halinden belliydi. Organize olmuş çocuklar biri sağdan, bir soldan Bedirhan'a haddini bildirdiler. Bedirhan o gidişle bir daha o sınıfın yanından geçemedi.

Zorbalık uygulayan öğrencilerin hakkı kötektir.

Ziya Paşa'nın dediği gibi:

“Nush İle Uslanmayanı Etmeli Tekdir, Tekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir." Zorbacılar nasihatten anlamaz. Direk anladıkları şey kötektir.

Sevgili Çocuklar ve Kıymetli Gençler!

İçkinin dinimizce yasaklandığını, haram kılındığını bilirsiniz. Size ödevim şudur. İçki ayeti ve numarasını ezberlemek, ayet üzerinde güzel bir yazı yazmanız olacaktır. Hazır mıyız?

Maide Suresi'nin 90. Ayet-i Kerimesi' nde Cenab-ı Hâk; Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. buyurmaktadır.

Sizi seviyoruz. Çünkü "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." Selâm ve dua ile...

16.11.2024

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.