OKULLAR YAZ TATİLİNE GİRİYOR
4 Eylül 2023'te eğitim-öğretime başlanmıştı. Uzun bir maratondan sonra nihayetinde bugün itibarıyla tüm ilkokul- ortaokul ve liseler yaz tatiline giriyor. 09.09.2024 tarihinde 2024-2025 eğitim-öğretim yılı başlayacak. Öğrencilerimiz 86 gün tatil yapacaklardır. Şimdiden tüm öğretmen ve öğrenci camiasına hayırlı tatiller diliyorum.
Uzun yıllar eğitim-öğretimin içinde bulunan birisi olarak "öğrenciler tatilde neler yapmalı?" sorusuna benim de acizane verecek cevabım vardır.
Bu yazımda biraz da bu konuyu irdelemeye çalışacağım.
Öncelikle tatil nedir? sorusu akla geliyor. Tatil deyince bizim aklımıza hemen, gezmek-eğlenmek-dinlenmek- başka diyarlara gitmek-oteller ya da yazlıklar kiralayıp denize girmek- heva ve hevesine göre yaşamak gibi şeyler akla geliyor. Burada sıralamaya çalıştıklarımın bir kısmı elbette gereklidir. Lâkin herkesin yapabileceği şeyler değildir. Ayrıca ben şahsen tatili biraz farklı yorumluyurum.
Neden okullarda ara tatiller ve yaz tatili uygulaması yapılıyor? sorusuyla başlayayım. Aynı okul, aynı ortam, aynı çevre ve aynı dersler işlene işlene insanoğlunun beyni yoruluyor. Beyin yorgunluğunu atmanın yolu o ortamdan uzaklaşmak, başka aktiviteler yapmak, gezmek-oynamak ve farklı işler yapmakla mümkündür. Asırlardır eğitim-öğrettim camiasında tatil uygulaması mevcuttur. Her ülkenin yıllık tatil uygulama takvimi vardır. Öğretmen ve öğrenciler tatillerden sonra daha bir toparlanıyorlar, enerji kazanıyorlar, derslere motive oluyorlar. Bu uygulama eğitim- öğretimin kalitesini artırıyor.
Bu girişten sonra öğrenciler tatilde ne yapsınlar? sorusu ile ilgili aşağıya tavsiyelerimi maddeler halinde sıralayacağım. Herkes o maddelerden kendine bir pay çıkarabilir.
Tavsiyelerim:
1-Okul tatile girmesiyle okuma-yazma son bulmaz. Zira "Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz" diye buyuran peygamberimiz sav bizlere hiç tatile girmeden hayat boyu eğitim- öğretime davet etmiştir. Bu itibarla tatilde olsak bile okuma ve yazmaya devam edeceğiz. Her öğencimiz düzeyine uygun haftada en az bir kitap okumalı, okuduklarından aklında kalanlarını hafızasında harmanlayarak yazıya dökmelidir.
2- İnsanoğlu eşref-i mahlukat olarak yaratılmıştır. Bir işte beden-ruh yorulduğunda, bir başka iş yaparken beden-ruh dinleniyor. Bu prensipten hareketle her yaş grubuna göre yapılacak işler ve etkinlikler vardır. Bunlardan mutlaka çocuklarımıza uyanlardan yaptıralım. Psikologlar ve sosyologlar çocukların ve gençlerin tatillerde çalışmalarından yanadır. Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN 8 yaşında iken 10 koyunu sabahın erken saatinde önüne katarak mal pazarına götürüp sattığını övgüyle anlatır. İş hayatıyla küçük yaşta tanışanlar hayatta daha başarılı oluyorlar
3- "Ağaç yaş iken eğilir" demiş atalarımız. Her zanaata uygun insan yetiştirmek gerekir. Kâmil bir insan bir çok zanaatın öncüsü olabilir. Birinden ekmek bulunamaz ise öbürü devreye girer. Benim yaş gurubunun bir çok dalda, memuriyetin dışında yan alanları vardır. Köyde doğduk büyüdük. Bugün mesleğimi bıraksam; çiftçilik, bekçilik, hayvancılık, arıcılık, çobanlık, işçilik, karsonluk, şoförlük, çaycılık, inşaat işçiliği yapabilirim. Bizim akranlarımızın her biri de yapabilir. Tatillerde anne-babamızın yanında kalarak bu işleri öğrendik. 5 yaşında iken büyükbaş hayvanların peşine gittiğimi dün gibi hatırlarım. Prof. Nurullah GENÇ ortaokul yıllarında ayakkabı boyacılığı yaparak para kazandığını her vesile ile anlatır. O yüzden çocuklarımızı istidat ve kabiliyetlerine uygun, bir iş yerine göndererek meslek öğrenmelerini sağlayınız, yanında dursun derim.
4- Hemen hemen her eğitim- öğretim kademesinde öğretmenlerimiz öğrencilerine genellikle kitap okuyun derler. Alâk suresinin ilk ayetinin de "Yaratan Rabbinin adıyla oku" Ayet-i Kerime'sini hatırlatırlar. Alâk Suresi'nin 4. Ayet-i Kerime'sine pek atıf yapmazlar. Orada " Kalemle yazmayı öğreten O'dur" buyurularak yazmanın da önemi vurgulanmıştır. Ayet-i Kerimelerden ilham alarak çocuklarımıza hem okuma hem de yazma alışkanlığı kazandıralım derim.
5- "Hayat bir mekteptir" hakikatinden yola çıkarak gün içerisinde gördüklerimiz, gözlemlediklerimiz, yaptıklarımız ve yaşadıklarımız aslında eğitimde "etkinlikler" başlığı altında irdelenmekte, incelenmektedir. Buradan hareketle her günümüzü çocuklarımızla "bir kaç cümle ile de olsa" değerlendirelim, derim.
5- Okumak sadece iki kitap arasındaki satırları okumak demek değildir. Gezip gördüklerimizi, yaşadıklarımızı kitap okur gibi okuyabilir, sonra kendi cümlelerimizi kurarak yazıya döktüğümüzde de bir kitabın satırları, sayfaları olacağını göreceksiniz. Çocuk annesiyle doğduğu ile, oradan ilçesine nihayetinde köyüne gitmiş. Nereye gitti diye sorduğunda gittiği yerlerin isimlerini söyleyemiyor. Halbuki gezilen, görülen yerler, o yerleri canlı okumak demektir. Canlı okumayı amacına uygun yapalım, derim.
6- Tavsiyeler çoktur da 6. Tavsiyemiz yaparak yazımızı nihayetlendirelim. Yaz tatili süresi içerisinde şehrimizde ve çevremizde çok sayıda kurslar- çeşitli aktivitelerin yapıldığı yerler açılmaktadır. Camii ve mescitlerde sıbyan mektepleri, yüzme-resim- tiyadro-saz söz- satranç-spor kursları, okullarda Kur'an kursları ve aklımıza gelemiyecek bir çok faliyetler-aktiviteler çevremizde mevcuttur. Çocuklarımız bu kurs ve faaliyetlerden birkaçına gidebilir. Bu tür kurs ve aktiviteler çocuklarımızın geleceği açısından çok önemlidir. Şiddetle bu yerlere bir eğitimci olarak ailelere, çocuklarımızın katılımını sağlamalarını tavsiye ederim.
Çocuklarımız Hak Teâlâ'dan bize verilen en kıymetli emanetlerdir. Bütün bu eğitim- öğretim faaliyetleri yürütülürken işin her kademesinde Peygamberimiz sav'min "örneklik ahlâkı" olmalıdır. İslâm ahlâkıyla yola çıkılmalı, ahlâk olmadan hiç bir şeyin kıymet-i harbiyesi olmadığı ortadadır.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
"Hiçbir baba, evlâdına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir."
Bu vesile ile devlet ve özel okullarda bugün itibarıyla 18 milyona yakın öğrencimiz yaz tatiline girecektir. Tüm öğrencilerimize güzel ve verimli bir tatil süreci geçirmelerini Yüce Rabbimizden ister ve dilerim. Selâm ve Dua ile...
14.06. 2024