BİR DÖNEM DAHA BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPMAK İSTERİM
Belediye Başkanı Feyat Asya, bir dönem daha Belediye Başkanlığı yapmak istediğini, ne olursa olsun zam yapılması kararını doğru bulmadığını ifade ederken, Muş’un sporuna destek verip vermeyeceği, eski Muş Devlet Hastanesine ait arsanın akıbeti, şehir stadyumu, belediyeye bağlanan köyler, proje aşamasındaki çalışmalar, Zafer Mahallesindeki “Sarı Bloklar”ın durumu, duraklar, toplu taşıma, çöp sorunu, yüksek katlaşma, en beğendiği yönü ve kendi partililerin eleştirileri konularında açıklamalarda bulundu.
Belediye Başkanı Feyat Asya ile makamında önceki gün gerçekleştirdiğimiz röportajın ikinci kısmı...
Eski Muş Devlet Hastanesi'nin bulunduğu alan Belediyeye devredildi mi? Siz orada tam olarak ne yapacaksınız, ne zaman başlayacaksınız?
Her şehrin kendisine has, özdeşleşmiş meydanları vardır. Meydanlar, şehirlerin adeta kimliği konumundadır. Başbakanımızın talimatı doğrultusunda Eski Muş Devlet Hastanesine ait olan yer Belediyemize devredildi.
Biz burayı Muş için ciddi manada eksiklik olduğunu düşündüğümüz kent meydanı yapacağız.
Burada farklı şeyler yapılması konusunda çeşitli düşünceler dile geldi, biz hepsine saygı duyduk ama sonunda yaptığımız anketlere göre Muş'un kendisine has bir meydanı olması gerektiği düşüncesi öne çıktı. Bu nedenle burası kent meydanı olacak, şu anda projeler üzerine çalışıyoruz.
Peki eski şehir stadyumunun yeri konusu ne oldu? Belediye orayı da aldı mı? Orada ne yapacaksınız?
Şu anda Karasu Nehri kenarında yapılan futbol sahasının mevcut tribünleri bitti ancak stad tamamlanamıyor. Çünkü ihalesi iptal edildi. Bal Liginde oynayan bir futbol takımımız var, bu takımımızın maçlarını oynaması için mevcut stada ihtiyacı var. Yeni stad tamamlandıktan sonra mevcut stadı Cumhurbaşkanımızın da talimatları doğrultusunda şehrimize “Gençlik Parkı” olarak kazandıracağız.
SPORA ELİMDEN GELENİ DESTEĞİ SUNACAĞIM
BAL’de mücadele eden Muş Spor takımına destek verecek misiniz?
Futboldan çok iyi anlayan birisi değilim, fakat Muş Spor'un maçlarına gittiğimde o gençlerin coşkusuyla ben de coşuyorum. Dolayısıyla insanların sosyal alanda mutlu olduğu bir şeye bu ilin belediye başkanı olarak duyarsız kalmam söz konusu olamaz. Onursal başkanlık bir payedir. Herhangi bir resmiyeti yoktur ancak dün tesisleri dolaştığımda bir resmimin altına onursal başkanımız diye yazmışlar, bu da benim için bir şereftir. Kendi çapımızda onlar için yapabileceğimiz ne varsa inşallah yapacağız.
ZAM KARARI DOĞRU DEĞİL
Biz yazdıktan sonra özellikle sosyal medyada toplu taşıma ücretlerine yapılan zamlara vatandaş çok büyük tepki gösterdi. Sizce yapılan zam doğru muydu?
Ben öncelikle şunu söyleyeyim, zam ne olursa olsun doğru değildir. Çünkü en nihayetinde vatandaşın cebine yansıyor. Bu durum hiç kimseyi mutlu etmediği gibi bizi de, beni de mutlu etmiyor. Ancak burada en nihayetinde bir şehir yönetiyorsunuz, şehrin bütün katmanlarını göz önünde bulundurma zorunluluğunuz var. Biz geldiğimizde uzun süre zam yapılmamıştı. Biz de iki sene zam yapmadık, direndik. Sonra dolmuşçular kendi bilançolarını getirip önümüze koydular ve bir bütün olarak bizim Belediye Meclisimizi zam konusunda ikna ettiler. Çünkü görülen tabloda zarar ettiklerini ıspatladılar. Biz yeni güzergâhlar açtık, şu anda şehrin hemen hemen her tarafına giden araçlarımız söz konusu. Tabi bunu yaparken ister istemez bir külfet oluşuyor. Bu külfete katkı sunma adına da yüzde 10’u aşmamak üzere belediyemiz meclisince büyük tartışmalar sonucu oy birliği ile zam yapılmasını kararlaştırmak zorunda kaldık.
BU KÖYLER YENİ HATLAR DA DAHİL HER TÜRLÜ HİZMETİ ALACAK
Bağlar ve Güzeltepe Köylerinin Belediyeye bağlanması durumu nedir? Bu insanların hayatlarında nasıl bir değişiklik olacak.
Biz göreve geldiğimizden beri 9 tane köy mahalle statüsüne alındı. Bunlar mücavir alanda olan köyler. Dolayısıyla bunlar ne köy durumundaydı ne de mahalle. Biz geldiğimizde, bu köylerimize tebliğimizi yaptık. Sütlüce Köyüne, Bağlar Köyüne, Güzeltepe Köyüne, Soğucak ve Karaköprü Köylerine dedik ki gelin şehre dahil olun, şehre dahil olan köyler bize ek bir külfet getiriyor mu? Evet getiriyor. Buralara alt yapı, üst yapı, içme suyu gibi çalışmalar yapılacak. Dolayısıyla bu talebimize geçen sene olumlu karşılık verildi ve dediler ki bir sıkıntı yaşıyoruz, özellikle içme suyu konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Biz il idare kuruluna gönderdik. Bu yönlendirme ile ilk önce imza topladılar ve ardından referanduma gittiler, buradan da evet kararı çıktı. Bununla birlikte Sütlüce’yi merkeze bağladık. Buralar şehirle bir bütün olmuş, haliyle köy demek çok doğru değil. Dolayısıyla Güzeltepe ve Bağlar Köyü de aynı şekilde imzalarını topladılar referanduma gittiler referandumdan evet çıktı. Allah nasip ederse 1 Ocak 2018 tarihinde bu köyler mahalle statüsüne alınacak ve şehir merkezine hangi hizmetler verilecekse o köyler de aynı hizmetlerden yararlanacak. Bağlar Köyü’ne yeni bir ulaşım hattı da verilecek. Çalışmamızı yaparak, güzergâh belirleyeceğiz ve bu mahallelerimize de dolmuş hatları koyacağız.
Bu köylerden her seçimde iktidar partisine yüksek oranlarda oy çıkıyor. Sizin bu köyleri merkeze bağlamanızın asıl nedeninin bir seçim yatırımı olduğu söyleniyor. Gerçekten böyle bir şey var mı?
Biz bugüne kadar hiçbir zaman popülist bir siyaset yürütmedik. Az önce de söylediğim gibi biz 7 tane köyümüze tebliğimizi yaptık. Vatandaşlarımız da kabul ettiler, referanduma gittiler. Dolayısıyla bunu bu şekilde dile getirenlere de saygı duyuyorum. Bu mutlak bir kabul olsun ki bizim iki gayemiz var, üniversiteyi şehre entegre etmek. Kaldı ki biz bu şehirde referandumda yüzde 66’nın üzerinde oy aldık. Bizim seçim handikapımız bu şekilde olsaydı başka hesaplar içine girerdik. Ama yüzde 66 bizi çok çok güçlü kılmıştı diyebilirim. Bu görüşlere saygı duyuyorum ancak böyle bir düşüncemizin olması mümkün değil.
BURADA ÇALIŞANLARIN HEPSİ KADIN OLACAK
3 yıllık Belediye Başkanlığı döneminizde size göre bu şehirde karşılaştığınız en büyük problem neydi? Bir diğer nokta ise sizin yaptığınız en iyi, en başarılı çalışmanız sizce nedir?
Biz, üç sene önce geldiğimizde bu şehrin uzun kısa ve orta vadede çalışmalar yapmak üzere planlamalarını yaptık. Kısa vadede kendi imkânlarımızla geliştirebilecek işler oldu. Bu şehir hayvancılık şehri, biz geldiğimiz zaman bir mal meydanı yoktu. Biz geldik hazır bir proje vardı onu çabuklaştırdık, kendi imkânlarımızla şu anda engellisine ayrı, kadınına ayrı, erkeğine ayrı lavabosu, abdesthanesi, idare binası, veterineri olmak üzere çok güzel bir mal meydanı yaptık. Bu durum beni oldukça mutlu etti. En nihayetinde hayvancılıkla uğraşan bir kesim var ve bu kesim ihtiyaçlarını giderme noktasında, sağlıklı et yeme noktasında bir iş görmüşüz. Bu çok güzel bir duygu. Şu anda modern bir mezbahanemiz var, burada sağlıklı ortamlarda et kesiyorlar ve bu bizi çok mutlu ediyor. Sebze ve meyve halimiz yoktu, geldiğimizde o çalışmamızı hızlı bir şekilde yaptık ve bitirdik. Vatandaşlarımız oraya taşındı. Ben bütün bu eserleri gördüğün zaman mutlu oluyorum. Bu çalışmaları yaptığımız zaman yaşadığımız en büyük sıkıntı bürokratik sorunlar oluyor ama bu durum bizi yıldırmıyor aynen çalışmaya devam ediyoruz. Şu an yapmayı planladığımız çalışmalardan biri eski subay gazinosunun yerine kadınlar için bir yer açmak. Burada çalışanların hepsi kadınlardan oluşacak. Kadınlar burada meslek edinme kurslarına gelecekler çevre edilecekler, ayda bir de olsa buraya gelip günlerini yapacaklar.
MODERN DURAKLAR YAPACAĞIZ
Kışın soğuktan, yazın da sıcaktan korunmak için modern duraklara ihtiyaç var. Böyle bir çalışma yapacak mısınız?
Şu anda yaptığımız altyapı çalışmaları ile şehrin altı üstüne geliyor diyebilirim. Bu çalışmalarımız bittikten sonra öyle bir çalışma yapmayı düşünüyoruz. Kapalı duraklar, yeri geldi mi açık duraklar, klimalı duraklar, sürdürülebilirlik noktasında bir sıkıntı yaşatır mı yaşatmaz mı bilmiyorum ama altyapı çalışmalarını bittikten sonra o tarz bir çalışmamız olacak inşallah.
GAYRETİMİ SEVERDİM
Sade bir vatandaş olsaydınız Belediye Başkanı Feyat Asya'nın en çok hangi yönünü beğenir ve onu hangi konuda eleştirirdiniz?
Gayretimiz seviyorum. Yani yaptığım bir hizmet başarılı olduğu zaman mutlu olma yönümü seviyorum. Kendi şahsım için istemekten çok imtina ettiğim, belki olmaz, bunu nasıl isterim dediğim şeyi memleketim için isteme noktasında bürokrasi, siyasi parti büyüklerimizi rahatsız etmekten hiç çekinmeme yönümü seviyorum. Ben bir vatandaş olsaydım Feyat Asya’dan ne isterdim?.. Ben bir anket yaptırdım, siz belediye başkanı olsaydınız ne yapardınız diye. Yüzde 80’in üzerinde bir katılımcı alt yapı sorununu giderirdim demiş. Bu anketin sonucuna baktığım zaman doğru yolda olduğumu fark ettim. Dolayısıyla kendimi zaten vatandaşların taleplerinde buluyorum.
BÜTÜN MUŞ’U BİR AİLE OLARAK GÖRÜYORUM
Sizi muhalif kesimden çok kendi partidaşlarınız eleştiriyor, bunu neye bağlıyorsunuz?
Ben belediye başkanlığına geldiğim günden itibaren Muş Ailesi kelimesini çok kullandım. Hâlâ da bu kelimeyi kullanıyorum. Siyasi partilerimiz farklı olabilir, felsefi anlayışlarımız farklı olabilir, ailelerimiz ayrı olabilir ama Muş Ailesi kavramımız var. Bu anlamda böyle bir ayrışmaya hiç gitmedik. Muş’ta birbiri ile bağı, birbirine bağlamı olmayan hiç kimse yok. Herkesin bir biriyle akrabalık bağı vardır. Dolayısıyla bir ayrıştırıcı dil kullanmaktan hep imtina ettik. Biz genelde Muş Ailesi kelimesini kullanacağız. Bizi eleştirenleri de herkesi olduğu gibi başımızın üstünde tutmaya devam edeceğiz. Yeter ki Muş kazansın.
TAHAMMÜLLÜYÜM
Sizi diğer Belediye Başkanlarından ayıran ne ya da öyle bir ayrım var mı?
İnsanları çok seviyorum. İnsanların birbirlerine tahammül etmelerini çok seviyorum.
20 MİLYON ÖZ KAYNAK OLUŞTURDUK
Parasal sıkıntı yaşıyor musunuz? Belediyenin parası var mı?
Belediyede en önemli kavram para yönetimidir. Çünkü en nihayetinde özel bütçeli bir kurum yönetiyorsunuz ve hizmet üretmek zorundasınız. Biz belediyemize geldiğimizde bizim belediyemizin personel gideri çok fazlaydı. Yüzde 43 civarında bir personel giderimiz vardı. Biz bunu yüzde 30 civarlarına indirebildik. Yani emeklidir, bazı çalışanlarımızın bankamatik memurlarımızın ilişkilerini kesme noktasında çalışmalar yaptık. Allah’a hamdolsun ki onu bir seviyeye getirdik. Belediyemizin çok ciddi manada SSK borcu vardı. Biz bu borcumuzu da belediyeye ait bir arsayı kafa kafaya takas ederek ödemiş olduk. Ve belediyemizi o borçtan kurtarmış olduk. Bunun dışında yaptığımız bazı çalışmalarla kendi öz gelirlerimizi 20 milyon civarına çıkarttık. Bu nedenle şimdiye kadar parasal sıkıntı çektik diyemeyiz. Paramız var.
EN FAZLA 8 KAT
Muş deprem bölgesi ve Muş'ta yüksek katlı binalar var. Bu yapılaşma doğru mu?
Ben teknik bir belediye başkanı değilim. En nihayetinde ben bir kamu yöneticisiyim. İktisat Fakültesi mezunuyum. Teknik manada değil de, psikolojik manada yüksek katlı binalara çok ciddi bir karşıtlığım vardı. Fakat 2014 mahalli seçimlerinden önce Muş Belediyesi kendi plan notlarını değiştirmiş ve alan genişliğine göre kat yüksekliği belirlemiştir. Ben de bir çalışma içerisine girdim ve değişik hocalardan istifade etmek suretiyle 2015 yılında bir plan değişikliğine gittik. 2016 yılında ise biraz daha radikal bir karar aldık. Şu anda yüksek katlarımızı, 2013 yılındaki alan genişliğine göre istediği kadar kat verebilen bir anlayıştan, en fazla 8 kat yapacak bir anlayışa sabitledik.
ZAFER MAHALLESİ VE SARI BLOKLAR
Sarı blokların akıbeti ne olacak?
Biz göreve geldiğimiz günden bu yana Allah da biliyor çok hassasiyetle üzerinde düşündüğümüz çalışmalardan biri de sarı bloklar meselesi. Yani oradaki vatandaşın 70 metre karelik daireleri vardı, biz onu yaşanabilir bir yer haline getirmeye çalıştık. Müteahhitlerin oraya girmesi ve hak sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için biz bir çalışma yaptık orayı 3 kattan 8 kata çıkarttık. Orada özel bir çalışma yapıyoruz. 18’inci madde uygulaması yapacağız oralarda. Peki, nedir bu 18 madde oradaki bütün arsaları hamur haline getirip ondan sonra yolları, parkları, oyun alanları, yani cetvelle kesmeyi kapsıyor. Şimdi burada çalışma yaptığımız zaman, imar politikalarını göz önünde bulundurmak zorundasınız. Yani bu kimsenin elinde değil, işte daire 120 metrekare değil de 150 metre kare olsun demek. Fakat mağduriyetleri gidermek adına son dönemece kadar çalışmalarımızı o minval üzerine yapıyoruz. Dolayısıyla askı süresi bittiği için de 18’inci madde uygulaması yapacağız ve oradaki hak sahiplerinin mağduriyetini önleme noktasında Muş Belediye Meclisinin yapabileceği en ince noktasına kadar göz önünde bulundurmak suretiyle çalışmalarımız son aşamaya geldi. İnşallah orada hiçbir vatandaşımız mağdur olmayacak. En azından hak sahipliği noktasında hakkını alabilmek için çalışmalarımız bu minval üzerinde sonlandırmak üzere çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız sonuçlandığında Zafer Mahallesindeki Sarı Blokların olduğu alan belki de Muş’un en modern yerlerinden birisi haline gelecek.
BİR DÖNEM DAHA YAPMAK İSTERİM
Gelecek seçimde yeniden aday olacak mısınız?
Daha önce de toplumsal olayların içerisinde kendimizi görmek, yaşam biçimimizdi. Taziyesinden, düğününe, hasta ziyaretinden, barış ziyaretlerine kadar hemen her şeyin içerisindeydim. Bugün ise halk daha fazla beni yanlarında görmek istiyor. Asli işim olduğu gün daha erken başlarım işime, ardından belediye işleri ve varsa düğün, barış, hasta ziyareti derken o gün iyi bir iş yapmışsam, daha huzurlu ve erken eve gidip çoluk, çocukla yüzleşebilirim. Onun dışında iyi geçmeyen bir gün de eve yansıyor, eve gitme saatime yansıyor, dolayısıyla evdekiler de bu duruma alışkındır. Şahsen bir dönem daha bu şehre hizmet yapmak isterim. Başlattığım projeleri tamamlamak isterim.
ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN HAYATLARINA DOKUNDUK
Engellilerimiz ile ilgili çalışmalarınız var mı?
Bugüne kadar yaptığımız birçok düzenleme ve çalışma ile engelli kardeşlerimizin hayatlarına dokunduk. Daha önce öğretmenevi güzergahında yaptığımız umumi WC'de hizmete sunduğumuz engelli asansörü vatandaşlarımız tarafından beğeni topladı. Restore ettiğimiz ek hizmet binamızda da engelli kardeşlerimizi unutmadık. Belediye hizmetlerinden rahat bir şekilde faydalanabilmeleri için ray sistemli engelli asansörü kurduk. Bugün engelli kardeşlerimizin bu sistemi kullanarak hizmet alabilmelerini görmek bizleri ziyadesi ile memnun ediyor. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına sahip çıkmak, doğru ve kalıcı çözümler üretmek, onların yaşama sevincini yitirmeden mutlu bir yaşam sürmeleri için çaba göstermek, devlet ve toplum olarak en önemli sorumluluklarımızdan biridir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hayata geçireceğimiz projelerde bu kardeşlerimizin bütün hassasiyetlerini göz önünde bulundurmaya devam edeceğiz. Özellikle bugünlerde kazı çalışmalarının devam ettiği altyapı projemizin tamamlanması ile uygulamaya alacağımız üst yapı projesinde de engellilere yönelik düzenlemelerimiz olacak. Projemizi hazır hale getirdik. Allah'ın izniyle bunu en kısa sürede hayata geçirerek engellilerimizin ihtiyaç duyduğu bütün kolaylıkları sağlayacağız.
ÇÖPÜ ARTIK ORADA DEPOLAMAYACAĞIZ
Sungu Beldesi karşısındaki çöp depolama alanı ile ilgili çok ciddi şikayetler var bu konuda bir çalışmanız var mı?
45-50 yıldır belki vahşi depolama sistemi dediğimiz, memleketin çöpünün hepsi şu anki çöp alanımıza dökülüyordu. Burada metan gazi oluşuyordu. Son 10 yıldır orada her zaman metan gazı patlaması oluyordu. Biz şu anda orada bir mobil istasyon kurduk, çöpümüzü artık orada depolamayacağız. Kendi çöpümüzü depolamak için Kümbet civarında 550 dönümlük bir arazide yeni tesis yapıyoruz. Bu projemiz hayata geçinceye kadar da Bitlis Belediyesinin katı atık bertraf tesisini kullanmak üzere anlaşma yaptık. Projemiz hayata geçinceye kadar Bitlis’in katı atık deposunu kullanacağız. Bundan sonra vahşi depolama denilen sistemle çöp yığınları olmayacak. Halkımızı da bu eziyetten kurtaracağız.
Röportaj Haber: Tuncay ÇANGA