MÜLKÜN GERÇEK SAHİBİ ALLAH TEALA'DIR.
Mülkün gerçek sahibi Yüce Allah Teâlâ olduğu Kur'an'ı Kerim'in onlarca ayet-i Kerimesi'nde beyan edilmektedir. Hadid Suresi 2. Ayeti Kerime sinde Cenab-ı Hak "Ve lillahi mülkü sSemavati velerd" "Yerin ve göğün mutlak sahibi Hak Teâlâ'dır" buyur aktadır.
"ملك يوم الدين"Fatiha Sursinde de Rabbimiz buyuruyor.
Din gününün ,sahibidir. Evet "Din Günü"nün sahibi de odur. Her şeyin mutlak sahibi Allah Teâlâ olduğu hususunda zerre şüphemiz yoktur.
Bize Tapu Müdürlüklerinden arsa, ev tapusu veriyorlar. Noter tastikli araba alıyoruz vs. Bu tapuların manası aslında, gayri menkulleri geçici bir süre için kullanma hakkı sana veriliyor demektir. Her ne kadar tapu sende olsa bile nasibin kadar ancak kullanabilirsin aynı zamanda. Dünya'da baki olan hiç bir şey yoktur. Bugün başkansın, gece sarayındasın,kuş yünlü yataktasın, ecel geldiyse kapına, Sultanlığın da biter, hükmün de. Diğer akşam mezarda olabilirsin. Kapkaranlık bir mezar. Ne acayip bir durum değil mi?
Şair ne de güzel terennüm etmiş.
“Nehirler aktı geçti, kurudu vakti geçti. Nice Han, nice Sultan, tahtı bıraktı geçti. Şu dünya bir pencere, her gelen baktı geçti”
Yukardaki dizeler hakikati güzel dillendirmiştir. Bize biçilen ömür nispetinde dünyada yaşarız, bir daha hiç dönmeyecek şekilde bu diyardan gidiyoruz. Dünyalık olarak kazandık zannettiğimiz her ne varsa mirascılara belli bir süre emanet kalıyor. Onlar da kendilerinden sonra gelecek olan mirasçılara bırakıyorlar. Bu devran böyle dönüp gidiyor.
Hak Teâlâ'nın yoktan var ettiği ne var ise, tekrar yok olmaya mahkümdur. Sonradan yaratılan bizler ve diğer varlıklar ne bir şey varedebilirler, ne de bir şey yok edebilirler. Yaratmak da var etmek de, yok etmek de Hak Teâlâ'ya mahsustur. Zira "O her şeye kadirdir". Bu evrende mahluk olarak her ne varsa yok olacaktır.Rahman Suresi'nde Rabbimiz;
26 -" Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.
27 - Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır.
28 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz". buyurmaktadır.
Yüce Allah'ın "ezeli-ebedi" sıfatları vardır.Hadid Sûresi 3: "O ilktir, sondur, zahirdir, bâtındır. O herşeyi bilendir".
هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ ﴿٣﴾
buyurulmaltadır.
Geçici bir dünyada yaşıyoruz. Her gün ömür sermayemizden bir yaprak kopup gitmektedir. Bu dünyanın hiç bir şeyi bizim değil, her şey emanettir. Bedenimiz ve ruhumuz da dahil olmak üzere.
Yolcu mesabesindeyiz. Resulullah (sav)'in tabiriyle "Yolculuğumuz ahiret yurduna doğrudur. Bir ağacın gölgesinde dinlenen yolcu gibiyiz".Esas yurdumuza doğru yol almaktayız. Buradan sadece Salih amellerimiz eşlik edecektir. Cenazemize iştirak edenler ve malımız, tefin işlemlerinden sonra geri dönecektir.
Öyle ise salih ameller işleyelim ve bu amellerimiz gelsin bizim sevap kefemize konsun, hesabımızı kolaylaştırsın. Devlet kurumlarının verdikleri tapulara asla güvenmiyelim. Onlar hepsi geçici şeylerdir. Yunus Emre'nin dediği gibi: "Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan".
Elveda bu dünyaya derken "Hoş bir seda bırakarak gitmek niyazıyla.....
24.06.2023
Başöğretmen
M. Cemal TOMAR