MİLİS YARBAY OSMAN AĞA'YA ATILAN İFTİRA.

Ali Şükrü Bey'in cesedi, Nisan'ın birinci günü ikindi vakitleri bulunmuştur. Doktorlar beyanatlarında neden Ali Şükrü Bey'in tabanca ile vurulduğunu söylemediler???.

Ali Şükrü Bey'in cesedi, Nisan'ın birinci günü ikindi vakitleri bulunmuştur. Doktorlar beyanatlarında neden Ali Şükrü Bey'in tabanca ile vurulduğunu söylemediler???.

Ali Şükrü'nün cesedi bulundu haberi Mustafa Kemal Paşa'ya gelir. Mustafa Kemal Paşa Giresun Uşaklar'ndan Yetimin Ahmet'e evladım gidip bakı ver diye emir verir. Yetimin Ahmet olay yerine Ali Şükrü Bey'in cesedi'nin olduğu yere varır cesedi görür inceler.

Gelip Mustafa Kemal Paşa'ya; Paşam Ali Şükrü'yü şakağının altından kulağının yanından tabancayla vurmuşlar, cesedide üzerine elle az bir toprak atmışlar diye anlatır.

1-2 Nisan 1923 Pazartesi gecesi idi. Osman Ağa, o gece kendisine baskına geleceklerini bilmiyordu. Bazı tedbirler düşünmüş isede ne çare ki tatbikine zaman ve imkân yoktu?..

1-Osman Ağa Ali Şükrü Bey'in kendi evinde boğdurdu ise evde neden hiç kan lekesi yoktur?

2-Boynunda bıçak yarası varmış ve şakağının altından kurşunla vurulmuş, peki evde neden hiç kan lekisi yoktur?.

3-Kan lekesi ne kadar silersen sil mutlaka evde iz bırakır.

4-Ali Şükrü Bey'in cesedi neden 30 santim derine, elinin biri dışarıda gömülmüştür?. Asıl gaye bir süre sonra bulunması mı amaçlanmıştır?.

5- Osman Ağa Papazın Bağı'nda iken, Samanpazarı'ndaki evi bir şekilde bu iş için birileri tarafından kullanılmış olabilir?.

6- Osman Ağa'nın bilinen iki adresi var iken neden sadece Samanpazarı'ndaki evi arandı da, Çankaya Köşkü'ne 500 metre mesafedeki Papazın Bağı mevkiindeki konağı aranmamış da günlerce kaçtı, firar etti denilmiştir?...üstelik son ana kadar Giresun Uşakları Çankaya Köşkü'nü korumaya devam etmişler ve başlarında Osman Ağa varken?.

7- Osman Ağa'nın ilk olarak askere ateş açtığı belirtilmekte iken, Giresun Uşakları hatıratlarında; Osman Ağa uyurken birden makineli tüfekle üzerimize ateş açıldı dediklerine göre bu durumda farklı sonuç ortaya çıkmıyor mu?.

8- Türk töresinde ayaktan asma adeti olmadığına göre neden bu yola tevessül edildi.
Meclis birilerine göz dağı verdi.?

9- 1 Nisan 1923 Tarihli İstanbul Gazetesi (Tanin'in) haberinde dikkat çeken bazı açıklamalar bulunmaktadır.
(Tabanca ve bıçakla öldürüldü haberi) ve Cebeci'den geçerke sokakta öldürüldü haberi haberi yayınlanmış. hani Ali Şükrü bey Osman Ağa'nın evinde boğulmuştu,?. İstanbul gazetesi Ankara'daki olayı nereden bilmektedir?

İngilizler İstanbul'da iken?

Mustafa Kaptan'ın anlatımına göre, Ali Şükrü Bey hadisesi; 27 Mart 1923 günü Ankara Kuyulu Kahve'de Trabzon Milletvekili Ali Şükrü ile Osman Ağa'nın adamlarından milis teymen Mustafa Kaptan'ın arasında geçen gerçek şudur;

Osman Ağa, hemşerisi Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey'in daveti üzerine Osman Ağa, Ali Şükrü'yü ziyarete gider. Yanında Tomoğlu İsmail Ağa, Mustafa Kaptan ve Çardaklı Ahmet ile beraber giderler. Yerler içerler ve dönerler..

Osman Ağa'da Ali Şükrü Bey'i davet eder ve Mustafa Kaptan'la haber gönderir. Mustafa Kaptan tek gider yanında kimse yok, Kuyu'lu Kahve'de bekler. Ali Şükrü Bey henüz gelmemiş

Birazdan Ali Şükrü, Rize vekili ve Trabzon (Lazistan vekili) Ziya Hurşit ve bunların iki yaveri ile kahveye gelirler. Mustafa Kaptan'la beraber beş kişi Osman Ağa'nın evine giderler. Türk töresi gereği Osman Ağa misafirlerini kapıda karşılar. Misafirler yerler içerler ve Osman Ağa onları uğurlar. Rıza Nur onları görür, hah işte sizi böyle görecem siz dost arkadaşınız der.

Ali Şükrü geç oldu ben eve gidip istirahat edecem der. yanındakilerle beraber Lazistan mebusu ve Rize mebusu ile ayrılır oradan. Osman Ağa haydi Ali Şükrü kahveye uğrayalım dediyse de gelmez.

Mustafa Kemal Paşa sorar, Mustafa Kaptan'a oda aynen yukardaki olayı anlatır. Mustafa Kemal Paşa soruyor; Mustafa Kaptan'ın suçunu itiraf etti denilen mahkeme tutanağını. ortada yok o diyor ben bilmiyorum öteki diyor ben bilmiyorum tutanak yok ortada.

1926'yılında seçim listesi hazırkanırken, Mustafa Kemal Paşa, Trabzon mebusunu Ziya Hurşut'u listeye koymaz. oda Ankara'ya gelip Mustafa Kemal Paşa'ya sorar. Neden beni eklemedin listeye?

Mustafa Kemal Paşa ona çekmecesinde çıkardığı mahkeme tutanağını gösterir. Ankara cinayet mahkemesi Ali Şükrü Bey'in olayında, sen çağrıldığın halde mahkemeye gelmedin neden diye sorar. ses yok cevap vermez, bu mecliste senin gibilerin yeri yok der.

Not: Ankara cinayet mahkemesinin, Lazistan ve Rize mebuslarına gönderdiği mahkeme tutanakları Genel Kurmay arşivlerinde durmaktadır.

Lazistan mebusu, Ziya Hurşit geçmiş suçlarıyla izmir suikastına katıp astılar. Ingilizler le yazışmaları bulunmuş. Hain olarak asıldı.
Rize mebusu oda kim vurduya gitti.

Kaynak; Atatürk'ün Muhafız alayı fedailerinden Yetimin Ahmet'in Anılarından.

MUSTAFA KAPTAN'A ATILAN İFTİRA;
Ali Şükrü Bey Cinayetinin mahkemesi:
Mustafa Kaptan ve beraberindekileri süpheli olarak Ankara Divan-ı Harp Mahkemesinde idamla yargılar. Mustafa Kaptan ifadesinde;

"Ali Şükrü bey'i Kuyulu Kahve'den alıp, Mahir'in evine ben getirdim. Kendisini Ağadayı çağırmıştı.Taşıdıkları hemşerilik sıfatından ötürü, Osman Ağa ile Ali Şükrü Bey çok samimiydiler. Ali Şükrü Bey fırsat buldukça, Osman Ağa'yı karargâhında sık sık ziyaret eder, birlikte sohbet ederlerdi. Bildiğim hepsi bu kadar demiştir." Ve hepsi beraat etmiştir.

Birileri tarafından, sosyal medya ve yootop kanallarında ve kitaplarda Mustafa Kapta'nın
Ali Şükrü bey cinayetini itiraf ettiği yalanı sürekli yayınlanmakta, Mustafa Kaptan'ın böyle bir ifadesi mahkeme tutanaklarında yoktur.

ALİ ŞÜKRÜ BEY'İN OĞLU BABAMI OSMAN AĞA ÖLDÜRMEDİ DİYOR;
Ali Şükrü Bey,in Oğlu Nuha Doruker: " Babamı Osman Ağa öldürmedi, Babama Ait Not Defterlerinden ve şifreli Mektuplardan Biz işin aslına vakıfız".

Giresun'da çıkan Karadeniz gazetesinin 26 Ekim 1959 tarihli nüshası. Giresun'a gelen Ali Şükrü Bey'in oğlunun, babasını Osman Ağa'nın öldürmediğine dair beyanatı ve Osman Ağa'nın kabrini ziyareti anlatılıyor.

Ali şükrü bey,in Oğlu Nuha Doruker, 23 Ekim 1959 Cuma günü Giresun,a gelerek, Osman Ağa,nın Oğlu İsmail Bey ile birlikte kaleye çıkıp Osman Ağa,nın mezarını ziyaret etmiştir.Nuha Doruker, Karadeniz Gazetesi ile yaptığı söyleşide "Babamı Osman Ağa öldürmedi, Babama ait not defterlerinden ve şifreli mektuplardan biz işin aslına vakıfız demiştir".

Merhum Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey,in Oğlu Nuha Doruker süvarisi bulunduğu Yalçın Vapuru ile Cuma günü şehrimize gelmiş, İsmail
Feridun ile beraberce kaleye çıkıp ,Osman Ağa ,nın kabrini ziyaret etmiş, ve geminin çarkcı başı Hacı Eşrefle birlikte Osman Ağa,nın ruhuna dua etmiş ve kabrin başında resim çektirmiştir. Hafız bir talebesi de müsaade isteyerek dua okumuştur.

Kendisi ile konuştuğumuz Ali şükrü bey,in Oğlu, tarihi bir sırrı ifşa ederek sunları söylemiştir:

Giresun,a geldim.Ismail Feridun Beyi arayıp buldum. Kucaklaştık. Benim Ali şükrü bey,in Oğlu olduğumu duyanlar bu vaziyete hayret ettiler. Halbuki bunda hayret edilecek hiçbir cihet yoktur. Çünkü babamı Osman Ağa,nın öldürtmediğini ben çok iyi biliyorum. Hatta bu iki aile arasında öteden beri hiçbir husumet yoktur. Babalarımız İstiklal Mücadelesinde bir kardeş gibi biri Mecliste , biri cephe de canla başla çalışarak kendilerine düşen Vatani vazifelerini yaptılar. Babamın öldürülmesinden sonra, gerek gazetelerin gerekse kitap şeklindeki neşriyatların hepsi hakikatten uzaktır.

Babamı Osman Ağa öldürmedi. Bizden yaşlılar, Osman Ağa ile Ali Şükŕü Bey arasındaki eski dostluğu bilirler. Onun için gerek Trabzon,lulur gerek Giresun,luların meselenin iç yüzüne vakıf oldukları için, kanaatimce bu hareketimizin gayet tabii ve hoşnutlukla karşılayacaklarını tahmin ediyorum. Bütün Giresun,lulara selam ve sevgiler.

Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey'in hadisesin de.
Tanık diye kabul ettikleri Enver Behnan Şapolyo
Doğruyu yazsaydı, Osman Ağa ve 12 Giresun Uşakları ölmeyecekti.

Ali Şükrü Bey’i en son görenlerden biri de Enver Behnan Şapolyo idi. Şapolyo olayların gelişimini şöyle anlatmaktadır:

“O zamanki gazetecilerin toplandığı yer, Karaoğlan’daki Merkez Kıraathanesi idi. Ali Şükrü de nargile içmek için buraya gelirdi. Ben Çarşamba günü saat dört sıralarında kıraathaneye gelmiştim. Ali Şükrü Bey nargile içiyor, Sabri Ethem’in ‘Ismarlama Mücahitler’ adlı makalesini okuyordu. Ben de yanlarına oturdum. Biraz sonra İleri gazetesi muhabirlerinden Muhsin adındaki gazeteci de halkaya dahil oldu. Çok geçmeden kahvenin kapısında Çankaya muhafızlarından olan Topal Osman’ın adamı Mustafa Kaptan göründü. Ali Şükrü Bey ‘geliyorum’ diyerek dışarı çıktı. Ben de arkalarından çıktım. Her ikisi de balık pazarına doğru gittiler. İki gün sonra gazetesine gittiğim zaman Sabri Ethem ‘Ali Şükrü tagayyüb etti’ dedi. Ben de Mustafa Kaptan’la gittiğini söyledim. ‘Öyle ise bunu gazeteye yaz’ dedi. Ben de yazdım. İşte bu zaman BMM’nde kıyamet koptu.” (Şapolyo1969: 203-204)14

Gerçek olan şudur; "Mustafa Kaptan Kuyu'lu Kahve'de; Ali Şükrü Bey, Lazistan mebusu Ziya Hurşit, Rize mebusu ve bunların iki yaveriyle birlikte oradan ayrılıp hep beraber Osman Ağa'nın evine giderler. Mustafa Kaptanın ifadesi budur ve Genel Kurmay arşivlerinde durmaktadır".

İSMAİL HAKKI TEKÇE'NİN VURULMASI;
Osman Ağa'yı puştlukla vuran, İsmail Hakkı Tekçe, vurularak bir tarafı Felçli bırakıldı.

1935 yılında Osman Ağa'nın arkadaşları'ndan biri tarafından, sağ karın boşluğundan vuruluyor. Mermi omiriliğine yakın olduğu için, doktorlar mermiyi çıkartamamış, ölüm tehlikesi var diye.

İsmail Hakkı Tekçe ölene kadar, bir tarafı felçli yaşadı. Ağrılarını dindirmek için yurt dışından Almaya'dan morfin iğnesi getirtmiş o bile fayda etmemiş kurşun ölene kadar onu ağrıdan maf etmiş acı içinde kıvranarak 5 Ekim 1975'de ölmüş. Naaşı Zincirli Kuyu mezarlığında.

Kaynak: Milis Yarbay Osman Ağa ve Giresunlu Fedailer

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Haberleri