TCMB politika faizini bir kez daha indirdi. Daha önce de indirmişti. Şimdi haftalık repo faiz oranını %14 den 12 ye düşürdü. Bu gidişle tek haneye, belki de beşin altına kadar gidecek. Çünkü Türkiye ekonomisi Gezi ile başlayan baltalanmadan önce bu oran 4,60 seviyelerindeydi. Ondan sonra gelişen ekonomiye yönelik türlü saldırılarla %30 ların üzerine çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan karşı durmasaydı Türkiye ekonomisi bir kez daha 2001 tuzağına düşürülüyordu. Hatırlayalım; 2001 krizinde gecelik faiz %6500 lere kadar çekilmiş, Türkiye soyulup soğana çevrilmişti. O Hainlik, halk tarafından cezalandırıldı ve 2002 de AK partiyi iktidara taşıdı.
O krizde kitap atma olayı, fayın kırılmasını tetiklemişti sadece. Aslında stres, yıllardır özenle biriktirilmişti. Hep Ahmet Necdet Sezer suçlanır ama o haklıydı. Bütün bu soyguna dikkat çekmişti, fakat neredeyse alaya alınmıştı. 'Sen de kimsin, otur oturduğun yerde, senin bu işlerle ne ilgin ne de sorumluluğun var' tutumu takınılmıştı. O da yetki ve sorumluluklarını hatırlatmak için anayasa kitabını önlerine sertçe bırakmıştı. Alttan alttan yapılan soygunu durdurmak istemişti Ahmet Necdet Sezer. Bunu başaramadı ama soygunun açığa çıkmasını sağladı.
Bu gün benzer süreç durdurulmuşsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dirayetli duruşu sayesinde olmuştur bu. Ali Babacanlara, Mehmet Şimşeklere kalsaydı şom ağızlıların dediği gibi hem dövizi fırlatmışlardı 10 liranın üstüne hem de faizi %50 nin üstüne. Erdoğan'ın onlara bunu yapmamalarını söylemekten dilinde tüy bitti ama sözünü geçiremedi. Çünkü güçlü bir faiz lobisi bir yandan dövizi şişirirken diğer yandan da 'dövizi durdurmak için faizleri yükseltmek lazım, bunun tek çaresi odur' diye yoğun bir propaganda yapıyordu. Bu yolda devam edilseydi ne olacaktı? Birikimler dövize ve faize akacak ve üretim durma noktasına gelecek, Türkiye'nin kalkınması engellenmiş olacaktı. Tabi diğer yandan ikisi birden, hatta enflasyonla beraber üçü birden bileşik kaplar misali yükselmeyi sürdürecekti. Bu yolla da iktidar yıpratılıp Erdoğan düşürülecekti. Olan da 2001 Krizinde olduğu gibi yine halka olacaktı.
Damat bu işten ne anlar diye aşağılamaya çalıştıkları Berat Albayrak'ın geceli gündüzlü çalışması sayesinde bu süreç engellendi. Ekonomi kendini toparlamaya başladı. Önümüzdeki günlerde bu saldırıyı atlatmış olmamızın sonuçları daha net görülecek. Erdoğan MB Başkanını görevden aldığı zaman kıyamet kopmuştu. Tek adamlıktan tutun da MB nın bağımsızlığı zedeleniyora kadar türlü çeşitli yaygara koparılmıştı. Çünkü bu hamle oyunu bozuyordu. Hem iktidarı zayıflatma hem de soygun düzeni kurma girişimleri sekteye uğruyordu.
Yanılmıyorsam MB üçüncü kez faizleri indirdi de şimdi ne oldu peki? 6 Liraya doğru yürüyüşe geçen dolar durdu ve gerilemeye başladı. Enflasyon ise planlanmış hedeflerin altında. Çünkü dünya çapında faizler geri gidiyor. Öyle bir ekonomik konjonktür var ki yeterli üretimin sağlanabilmesi ve arttırabilmesi için bunu yapmak şart. Dünya ancak bu şekilde içinde bulunduğu krizi atlatabilir ve bir büyük savaş tehdidi engellenebilir. Dünya bunu başarabilir mi göreceğiz ama Türkiye adımlarını bu yönde atıyor.
Bu konjonktür içinde Türkiye'nin de zorlukları var elbette. Muhalefet bu zayıflığı kendi iktidarına basamak yapmaya çalışıyor ama Türkiye olumlu adımlar atıyor. Bu zorlukların aşılabileceği yönünde benim umudum var.