Ey Nefsim! İyi ki varsın. Sen olmasaydın var ya; ben, nasıl imtihan olurdum?
Bilinen tarih şimdiye kadar tersini yazmamıştır, eşkıyanın da, zalimin de, katilin de saltanatı biter.
Bazıları inanmasa da iyi ki Cehennem var... Yaşasın tüm dünyadaki zalimler ve katiller için Cehennem.
Edinin, edinin... Ne edinirseniz edinin ama kâfirleri dost edinmeyin! Hatta onlara sempati bile beslemeyin.
Şu garip âlemde var ya... ‘Sorumluluğu’ olanlar var ya... Sorumluluk sahibi hiç kimse sorumluluklarından kaçamaz
Okçular Tepesi’ne bir kısım sahabe sahip çıkamadı. Sahip olanlar içimizden çıkacaktır, Rabbim isterse... Biz talip olalım da...
Evet, evet… İnanıyorum ki insanlar ‘yaradılışın gayesini’ bilseler ve sık sık tefekkür etseler, şu fani hayat daha bir yaşanabilir hale gelecekti…
Evet, evet... Baktığınızda dünya tektir ama aslında üzerinde yaşayan insan sayısı kadar çoktur. Çünkü herkesin dünyası farklıdır ve diğerine benzemez...
Bir fâni, bir zamanlar şöyle demişti: Otomobil tamir ederken düşürdüğünüz bir parça, daima aracın en ulaşılmaz yerine kaçar. Bu hüküm ‘doğru' mudur?
Hiç düşündünüz mü bilmem... Ben düşünmemiştim de... Meğer en büyük ön yargımız, etrafımızdaki herkesi 'insan' saymamız olmuş da haberimiz bile olmamış...
Allah'ın kullarından biri, bir zamanlar şöyle demişti: Allah rızası için kurulan dostluklar kıyamete kadar sürer... Menfaat ve çıkar için kurulan dostluklar ise bir gün biter...
‘Manyak’ birinin düşüncesi bile ‘manyak’ olur. Bir söz, bir ‘manyak’ tarafından söylenirse ‘manyakça’ olur. Manyaklar da düşünür, ancak onların düşüncesi ‘manyakça’ olur.
Son 40 senede âlâ-yı vâlâ ile kurulmuş partilerin genel başkanları ve partilerinin adını dahi hatırlamıyorum. Hepsi siyasi partiler çöplüğünde kaybolup gittiler… Yenileri de geliyor yakında…
Hani demem odur ki; Bazı dostlar vardır, dünyanın öteki ucundadır ama orada 'var' oluşlarından mutluluk duyarsınız. Bazıları da vardır ki çok yakınınızdadır ama onların 'yakın'lığı size mutsuzluk verir
Bazen öyle olur ki; İnatları uğruna siyaset bataklığında debelen, eski can düşmanlarına 'dost' olmuş, ehl-i küffar ile aynı kulvarda yürüyen, aklı iflas edip çalışmasını durdurmuş, muhakeme yeteneği dumura uğramış ve geçmişteki tüm hassasiyetlerini kaybetmiş 'Müslüman Kimlikli' bazılarına verilebilecek en iyi cevap, hiç cevap vermemektir.
Uzunca sayılabilecek bir zamandır sosyal medyada, çok farklı konuda resim, yazı, heykel ve karikatür türü paylaşımlarda ulunuyorum. Nedendir bir türlü anlamış değilim. Zaman zaman 'hayatın içinden', başlığı altında, dünyanın değişik yerlerinden elde edilmiş ve paylaştığım görüntü ve fotoğraflar, bazı dostların hoşlarına gitmiyor, memnun olmuyorlar. Bunlar fiilen var, insanların bunları görmezlikten gelmesi onları ortadan kaldırmıyor. Dünya, sadece bizim içinde bulunduğumuz coğrafya parçası da değil... Hoşunuza gitmediği için görmek istemediklerimizi, gözlerimizi kaparsak, görmeyiz ama onlar ortadan kaybolmazlar ki...