Şimdi de artık ‘birileri’ düşünsün!
Toplar zaten tekme yemeye hazırdır...
Yok, azizim yok; o, bildiğin gibi değil!
Değişir, değişmesine de sonuç değişmez!
Eeeeee... Şeeyyyy... Haçan N'olacak şimdi?
Çekirgelerin kaderi ayaklar altında ezilmektir!
'Şerefli' makamlarda oturan şu 'şerefsiz'ler var ya...
Beterin daha beteri her zaman ve her şeyde olabilir.
Kişinin en iyi meziyeti, mevcut halini kabullenmesidir.
İstendiğinde geçilmeyecek yol veya geçit yoktur, geçilir...
Hani derim ki; Ben 'ben' olalı, hiç böyle bir 'ben' görmedim...
Demek isterim ki; Seyyah, hep, dostlarını gönlünden kalbi ile öper...
Tarih ve arşivler her şeyi kaydeder, ama zamanı gelince ortaya çıkarır.
Hani demem o ki; Vakit yavaş yavaş geliyor, kimse farkında değil ama...
Gün gelir şahları, gün gelir piyonları da vururlar... Aceleye gerek yok ki...
Günün abuk sorusu: Rüyasında rüya gören kişinin hangi rüyası makbuldür?
Yeni hatıraları olmayanlar, kuyuya attıkları –eğer o da varsa- eskilerini yâd ederler.
Bizim Milletimiz geçmişini çabuk unutur. Bu sebepten herkese bir ‘hatırlatıcı’ gerekli...
Hani derim ki; Geçmişe takılmamak, ama geçmişte olup bitenleri de unutmamak esastır.
Bugün de Güneş doğdu tepelerin ardından görmesi gerekenlerin üzerine Elhamdülillah.
Bazıları kraldan fazla kralcı ve fırsatçı... Şimdi de herkesten önce el öpmeye gidenler var!
Üzülüyorum... Evet, üzülüyorum, ‘üzüm’ ile ‘hüzün'ü karıştıranlara gerçekten üzülüyorum.
Bakmayın siz dışarıdan öyle olduğuna... Ben sevdiğimi severim, sevmediklerimi de hiç sevmem...
Dert, sadece Cennet'te yok... Burada olmasa, burası Cennet olurdu. Burası Cennet değil, imtihan platformu...
Hayatın her anı birer ‘imtihan'dır ve her imtihan zordur. Cennet'i kazanmak için imtihan muhakkak gereklidir.
Yaklaşık 70 yıllık ömrün içinde, bir insanın hatıraları-geçmişi içinde her tür insan yer alabilir... Bunları inkâr etmek nankörlüktür!
Ahh, ah… Artık 'dualara sığınma' dönemi bitti ve cep telefonlarının hafızalarına sığınma dönemi başladı. Allah sonlarımızı hayr eylesin.
Adam, (özür il) kıçına kadar bataklığa saplanmış, gitti gidiyor; hâlâ kuyruğunu dik tutup, 'ben ölmedim' mesajı veriyor... Argo bir tabirle yersen...
Hırsızlar, fiili işlenirken hiç kimsenin görmediğini sanırlar... Hâlbuki her iş, ses veya eylem görünmeyen bir iz bırakır, uzmanlar da zamanı geldiğinde bu izleri okur!