Öncelikle ifade edeyim, Karayollarının Devlet politikası çerçevesinde Türkiye genelindeki yol çalışmalarını beğeniyorum, destekliyorum.
Bu çalışmalarda güçlü olanların sözünün geçtiğini, adil olmadığını söylesem de Karayolları Genel Müdürlüğü güzel yatırımlara imza atıyor.
İşin özü, Bakanlık, Milletvekilliği ve bürokraside güçlü olan bölgelerin yolları, köprüleri, tünelleri daha önce ve kısa sürede yapılıyor.
Bunun en somut örneği Seydişehir de yaşandı yaşanmaya devam ediyor. Alacabel tüneli tamamlanamadı, Tınaztepe tüneli ise tamamen iptal edildi.
Seydişehir-Manavgat arasında kış aylarında kardan, yaz oylarında ise yol ihtiyaca cevap veremediği için tıkanan trafikle sürücülerin korkulu rüyası haline gelen kısmın bölünmüş yol olarak yapılması elzem iken halen ses seda çıkmaması.
Kendim yazıp kendim okumaktan bıkmama rağmen, yol da sokak ta önüme geçen ve ısrarla Tünel ne oldu bir daha yazsana diyen vatandaşları kıramadığım için bir daha gündeme getiriyorum.
Buna rağmen hiç bir yetkiliden kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama gelmiyor.
Doğu da Karadeniz de ve ülkenin bir çok bölgesinde köy ve Kasaba yollarının bile bölünmüş yol olduğu göz önüne alınır ise, Ankara-Konya-Seydişehir-Manavgat-Antalya yolunun, Seydişehir-Manavgat arasının bölünmüş yol olmaması ve Alacabel tünelinin unutulması Konya ve bölgenin kaderi olsa gerek
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
Seydişehir çevre yolunda İncesu, Taşağıl ve Bozkır yol kavşağında meydana gelen kazalar kamuoyunu ciddi anlamda tepkisini çekince sık sık gündeme getirmem sonucu Taşağıl ve İncesu mahalleleri (köyü) geçiş noktalarına üst geçitler yapıldı.
Her ne kadar estetikten ve görsel güzellikten uzak olsa da çaresiz içimize sindirmek zorunda kaldık.
İçime sindiremediğim ve anlayamadığım nokta, Siyasiler ve Bürokratların bu ucube görünüşlü üstgeçitleri içlerine nasıl sindirdiği.
Buna rağmen en azından bu bölgelerde kazalar önlendiği için Taşağıl ve İncesu mahalleleri üst geçitleri faydalı oldu.
Ancak Karabulak ve Bozkır yol kavşağı her nedense unutuldu.
Karabulak ve Bozkır yol kavşağında yaşanan kazalar sebebi ile her gün kulağımız seste.
Nerede ise kazasız bir hafta yok. Kazaların birçoğu maddi hasarlı olduğu için istatistiklere ve kayıtlara geçmiyor.
Son olarak 03.03.2022 tarihinde Bozkır yol kavşağında iki servis minibüsünün çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 14 vatandaşımız yaralandı.
Gerek Karabulak, gerekse Bozkır yol kavşağında meydana gelen her kazada bölge halkı tepkisini yüksek sesle dile getirmeye başladı. Yakınlarda büyük bir protesto olursa kimse şaşırmasın.
Karayolları yetkililerinin bu iki bölgeye yaptıkları bir ziyarette üst geçit veya alt geçit yapılması talebimizi ilettim. Üst geçit yapamayacaklarını, alt geçitte ise zeminden su çıktığı için imkan olmadığını söylediler.
Haklılar, Çanakkale köprüsünü ve İstanbul da boğazın altına geçit yapan bizim ülkemiz değil. Anlaşılan bunlar başka bir ülkenin yetkilileri.
Yetkili her kimse, bu iki kavşakta meydana gelen her kaza da gözlerden akan bir damla yaşın, akan bir damla kanın vebalini veremeyeceğinizi unutmayın.
“Karabulak ve Bozkır Yol Kavşakların da Bıçak kemiğe dayandı” Bir kez daha hatırlatayım dedim.